digest - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
digest sindirmek (besin vb) v.
  • This disclosure must be made without delay so that the market can digest the relevant information.
  • Bu açıklama, piyasanın ilgili bilgileri sindirebilmesi için gecikmeksizin yapılmalıdır.
  • Wine helps digest food.
  • Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.
  • If you can digest them, raw vegetables are good for your health.
  • Eğer sindirebilirseniz, çiğ sebzeler sağlığınız için iyidir.
Show More (10)
digest sindirilmek v.
  • Low-GI carbs enter slowly because they take longer to digest and break down.
  • Düşük GI'li karbonhidratlar yavaş girer çünkü sindirilmeleri ve parçalanmaları daha uzun sürer.
  • In the gut, the beneficial bacteria help break down and digest food.
  • Bağırsaklardaki faydalı bakteriler gıdaların parçalanmasına ve sindirilmesine yardımcı olur.
  • Food must be chewed well to be digested properly.
  • Yiyeceklerin düzgün sindirilmesi için iyi çiğnenmesi gerekir.
Show More (5)
digest özet n.
  • She read the digest of War and Peace.
  • Savaş ve Barış'ın özetini okudu.
  • She read the digest of War and Peace.
  • "Savaş ve Barış"ın özetini okudu.
Show More (-1)