disservice - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
disservice kötülük n.
  • Mr Sharon does a grave disservice to the people of Israel.
  • Bay Şaron İsrail halkına büyük bir kötülük yapıyor.
  • Through what we have written today, we are therefore doing ourselves a disservice.
  • Dolayısıyla bugün yazdıklarımızla kendimize kötülük etmiş oluyoruz.
  • Anyone who plays down this conflict of values does Europe a disservice.
  • Bu değerler çatışmasını küçümseyen herkes Avrupa'ya kötülük etmektedir.
Show More (6)
disservice leke sürme n.
  • Spreading false rumours about someone is a disservice to their reputation.
  • Biri hakkında asılsız söylentiler yaymak onun itibarına leke sürer.
Show More (-2)
disservice zarar n.
  • You, Greece, can do the EU a great service, but you can also do it a disservice.
  • Yunanistan olarak AB'ye büyük bir hizmette bulunabilirsiniz ama aynı zamanda zarar da verebilirsiniz.
Show More (-2)