dizzied - Türkçe İngilizce Sözlük

dizzied

"dizzied" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
dizzy s. başı dönen
Sailing for so long made her feel dizzy.
Bu kadar uzun süre yelken açmak başını döndürdü.

More Sentences
General
dizzy s. şaşkın
I wonder if Tom is still dizzy.
Tom'un hâlâ şaşkın olup olmadığını düşünüyorum.

More Sentences
dizzy s. sersemlemiş
Tom said he felt dizzy.
Tom sersemlemiş hissettiğini söyledi.

More Sentences
dizzy s. baş döndürücü
London is a dizzy city in any season.
Londra her mevsim baş döndürücü bir şehirdir.

More Sentences
dizzy s. başı dönen
I get dizzy when I stand up.
Ayağa kalktığımda başım dönüyor.

More Sentences
dizzy s. sersem
I don't want to spare my time with such a dizzy person.
Zamanımı böyle sersem bir insanla geçirmek istemiyorum.

More Sentences
dizzy f. başını döndürmek
dizzy f. sersemletmek
dizzy s. aptalca
dizzy s. fırıl fırıl dönen
dizzy s. gözü kararmış
dizzy s. kuş beyinli
dizzy s. sersemletici
dizzy s. hoppa
dizzy s. uçarı
dizzy s. sulu (kimse)
dizzy s. boş kafa
dizzy s. aşırı hızlı dönen
dizzy s. çok hızlı hareket eden
dizzy s. makul sınırları aşan

"dizzied" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
General
feel dizzy f. başı dönmek
Tom was starting to feel dizzy.
Tom'un başı dönmeye başlamıştı.

More Sentences
dizzy height i. baş döndüren yükseklik
dizzy spell i. ani baş dönmesi
feel dizzy f. gözü kararmak
make dizzy f. sersemletmek
Colloquial
dizzy heights [uk] i. baş döndürücü noktalar
dizzy heights [uk] i. baş döndüren yükseklikler
dizzy heights [uk] i. yüksek makamlar
dizzy heights [uk] i. en yüksek noktalar
dizzy heights [uk] i. etkileyici başarı seviyesi
dizzy heights [uk] i. büyük bir başarı
dizzy heights [uk] i. doruk noktası
dizzy heights [uk] i. rekor seviyeler
dizzy heights [uk] i. maksimum düzeyler
dizzy with a dame [old-fashioned] s. bir kadın başını döndürmüş
dizzy with a dame [old-fashioned] s. bir kadın aklını başından almış
dizzy with a dame [old-fashioned] s. bir kadına vurulmuş
Idioms
dizzy with a dame [old-fashioned] s. kafayı kadınlarla bozmuş
dizzy with a dame [old-fashioned] s. kadın budalası
dizzy with a dame [old-fashioned] s. kadın düşkünü
Speaking
he just got dizzy from standing up too fast expr. ayağa çok hızlı kalktığından başı döndü
my head's a little dizzy expr. biraz başım dönüyor
Medical
dizzy spells i. ani baş dönmesi
British Slang
dizzy queen i. havalı/gösterişli homoseksüel erkek