|
- These seedlings were killed off by the severe frost.
- Bu fideler şiddetli don yüzünden öldü.
- There is frost on the grass this morning.
- Bu sabah çimlerin üzerinde don var.
- Siberian winds can cause overnight frosts.
- Sibirya rüzgarları gece donlarına neden olabilir.
- In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red.
- Sonbaharda, günler kısalıp geceler soğuduğunda, ilk donun yaprakları parlak sarı, turuncu ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.
- Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
- Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunlarının hepsi zaman zaman modern toplumu etkilemiştir.
- All the early flowers were bitten by the frost.
- Erken açan tüm çiçekleri don vurdu.
- The frost killed the tomatoes I seeded.
- Don, ektiğim domatesleri öldürdü.
- The plants suffered damage from the frost.
- Bitkiler dondan zarar gördüler.
- The frost was such that the birds fell on the fly.
- Don öyle bir şeydi ki, kuşlar sineklerin üzerine düştü.
- There is frost on the grass.
- Çİmin üzerinde don var.
- This morning there was a thick layer of frost.
- Bu sabah kalın bir don katmanı vardı.
- There is frost on the road.
- Yolda don var.
- The crop suffered serious damage as a consequence of the early frost.
- Erken don nedeniyle ürün ciddi zarar gördü.
- The frost did a lot of damage to the crops.
- Don ürünlere çok zarar verdi.
- We had a heavy frost this morning.
- Bu sabah şiddetli bir don vardı.
- The frost did a lot of damage to the crops.
- Don ekinlere çok zarar verdi.
- A heavy frost is expected tonight.
- Bu gece şiddetli bir don bekleniyor.
- The frost killed all the flowers.
- Don bütün çiçekleri öldürdü.
- Siberian winds can cause overnight frosts.
- Sibirya rüzgarları gece boyunca süren donlara neden olabilir.
- The plants suffered damage from the frost.
- Bitkiler dondan zarar gördü.
- The heart warms as the frost increases.
- Don artarken kalp ısınır.
- The frost killed the tomatoes I seeded.
- Ektiğim domatesleri don vurdu.
- The flowers perished from the frost.
- Çiçekler don yüzünden çürüdü.
- A heavy frost is expected.
- Şiddetli bir don bekleniyor.
- Frost touched the flower.
- Çiçeğe don düştü.
- We had a heavy frost this morning.
- Bu sabah ağır bir don vardı.
- The flowers perished from the frost.
- Çiçekler dondan telef oldu.
- The crop suffered serious damage as a consequence of the early frost.
- Ekin erken donun bir sonucu olarak ciddi hasar gördü.
- There is frost on the grass.
- Çimlerin üzerinde don var.
- This morning there was a thick layer of frost.
- Bu sabah kalın bir don tabakası vardı.
Show More (27)
|
