Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
you could hear the grass grow
estar alguien de prisa
import from
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
empower
güçlendirmek
v.
In his reign, the government
empowered
the minorities.
Onun döneminde hükümet azınlıkları
güçlendirdi.
Television must
empower
as well as entertain.
Televizyon eğlendirmenin yanı sıra
güçlendirmelidir
de.
I want to
empower
the people.
İnsanları
güçlendirmek
istiyorum.
Show More (0)
2
empower
izin vermek
v.
He is
empowered
to do anything that pleases him.
Ona canının istediğini yapma
izni verilmişti.
Show More (-2)