|
- The sorceress used her wand to enchant the object.
- Büyücü kadın, objeyi büyülemek için asasını kullandı.
- The wizard enchants the castle, protecting it from harm.
- Büyücü kaleyi büyüler ve onu zarar görmekten korur.
- You need several wizards to enchant the necklace.
- Kolyeyi büyülemek için birkaç büyücüye ihtiyacınız var.
- She was enchanted by his little laugh.
- Onun küçük gülüşü onu büyüledi.
- The wizard enchants the castle, protecting it from harm.
- Sihirbaz zarardan korumak için şatoyu büyülüyor.
- He enchants me with his piercing eyes.
- O beni delici gözleriyle büyülüyor.
- You need several wizards to enchant the necklace.
- Kolyeyi büyülemek için birkaç sihirbaza ihtiyacın var.
- He enchants me with his piercing eyes.
- Delici gözleriyle beni büyülüyor.
- I'm not enchanting their children.
- Ben onların çocuklarını büyülemiyorum.
- Mary's explanations enchanted me and desolated me all at once.
- Mary'nin açıklamaları beni aynı anda hem büyüledi hem de perişan etti.
- I'm not enchanting their children.
- Çocuklarını büyülemiyorum.
- He is enchanted by the girl's beauty.
- Kızın güzelliği onu büyüledi.
Show More (9)
|
