erratic - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
erratic dengesiz adj.
  • Mary was troubled by Tom's erratic behavior.
  • Mary, Tom'un dengesiz davranışlarından rahatsız olmuştu.
  • Sami was confused by Layla's erratic behavior.
  • Layla'nın dengesiz davranışları Sami'nin kafasını karıştırdı.
  • Fadil's behavior was becoming more controlling and erratic.
  • Fadıl'ın davranışları daha da kontrolcü ve dengesiz olmaya başlamıştı.
Show More (4)
erratic düzensiz adj.
  • Share prices have been erratic this last month.
  • Hisse fiyatları geçen ay düzensizdi.
  • We had to lessen the impact of the erratic supplies.
  • Düzensiz tedariklerin etkisini azaltmak zorundaydık.
  • We had to lessen the impact of the erratic supplies.
  • Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.
Show More (0)