Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
exceedingly
aşırı derecede
adv.
Marie blushed
exceedingly,
lowered her head, and made no reply.
Marie
aşırı derecede
kızardı, başını eğdi ve cevap vermedi.
Ann is
exceedingly
fond of chocolate.
Ann çikolataya
aşırı derecede
düşkündür.
Marie blushed
exceedingly,
lowered her head, and made no reply.
Marie
aşırı derecede
kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
Ann is
exceedingly
fond of chocolate.
Ann
aşırı derecede
çikolataya düşkün.
Show More (1)
2
exceedingly
son derece
adv.
I thought that went
exceedingly
well.
Son derece
iyi gittiğini düşünmüştüm.
We're
exceedingly
proud of you.
Seninle
son derece
gurur duyuyoruz.
I thought that went
exceedingly
well.
Onun
son derece
iyi gittiğini düşünüyordum.
Show More (0)