Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
my dears
nefs
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
extradite (someone) to (some place)
(bir suçluyu ülkesine/suçu işlediği ülkeye) iade etmek
v.
Tom won't be
extradited to
Australia.
Tom Avustralya'ya
iade edilmeyecek.
Sami was
extradited to
Canada.
Sami Kanada'ya
iade edildi.
Sami was arrested and
extradited to
Egypt.
Sami tutuklandı ve Mısır'a
iade edildi.
Sami was
extradited to
Canada in June.
Sami haziran ayında Kanada'ya
iade edildi.
Show More (1)