|
- I don't quite feel at ease yet.
- Henüz kendimi rahat hissetmiyorum.
- I feel at ease around Tom.
- Tom'un yanında kendimi rahat hissediyorum.
- I can never feel at ease among strangers.
- Yabancıların arasında kendimi hiç rahat hissedemiyorum.
- Tom made everybody feel at ease.
- Tom herkesin rahat hissetmesini sağladı.
- I feel at ease.
- Kendimi rahat hissediyorum.
- We feel at ease.
- Kendimizi rahat hissediyoruz.
- I never feel at ease in his company.
- Onun yanındayken hiç rahat hissetmiyorum.
- Tom made everybody feel at ease.
- Tom herkese rahat hissettirdi.
- I don't quite feel at ease yet.
- Henüz çok rahat hissetmiyorum.
- You can't feel at ease with a headache.
- Bir baş ağrısı ile rahat hissedemezsin.
- I don't feel at ease here.
- Burada kendimi rahat hissetmiyorum.
- Tom made Mary feel at ease.
- Tom Mary'yi rahat hissettirdi.
- I'm beginning to feel at ease when I speak in Chinese.
- Çince konuştuğumda kendimi rahat hissetmeye başlıyorum.
- I feel at ease around him.
- Ben onun etrafında kendimi rahat hissediyorum.
- Tom made Mary feel at ease.
- Tom, Mary'nin rahat hissetmesini sağladı.
- Whenever I come here, I feel at ease.
- Ne zaman buraya gelsem, kendimi rahat hissediyorum.
- I feel at ease around Tom.
- Tom'un etrafında rahat hissediyorum.
- I feel at ease around him.
- Onun yanında kendimi rahat hissediyorum.
- I don't feel at ease here.
- Burada rahat hissetmiyorum.
- He makes everybody feel at ease.
- O herkesi rahat hissettirir.
- I can never feel at ease among strangers.
- Yabancılar arasında asla rahat hissedemem.
- He makes everybody feel at ease.
- Herkesi rahat hissettirir.
Show More (19)
|