fellow citizen - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
fellow citizen yurttaş n.
  • Our fellow citizens have had enough of this sort of horse trading.
  • Yurttaşlarımız bu tür at pazarlıklarından bıkmış durumdalar.
  • Finally, what our fellow citizens are demanding is the right to information.
  • Son olarak, yurttaşlarımızın talep ettiği şey bilgi edinme hakkıdır.
  • This is what our fellow citizens now expect from Europe's agricultural policy.
  • Yurttaşlarımızın Avrupa'nın tarım politikasından beklentileri artık budur.
Show More (15)
fellow citizen vatandaş n.
  • Our fellow citizens would not understand.
  • Vatandaşlarımız bunu anlamayacaktır.
  • Woe betide us if we jeopardise the freedom of religious expression of our fellow citizens of the Jewish religion.
  • Yahudi dinine mensup vatandaşlarımızın dini ifade özgürlüğünü tehlikeye atarsak vay halimize.
  • Otherwise we are putting the lives of our fellow citizens at risk.
  • Aksi takdirde vatandaşlarımızın hayatlarını riske atmış oluruz.
Show More (8)