|
- The remains of my grandfather, like many others, lie somewhere in Flanders on the battlefield of the Somme.
- Büyükbabamın kalıntıları da diğerleri gibi Somme savaş alanında, Flandre'da bir yerlerde yatıyor.
- Not only Flanders, but also Scotland, Wales, the Basque Country, Galicia and others spring to mind.
- Sadece Flandre değil; İskoçya, Galler, Bask Bölgesi, Galiçya ve diğerleri de akla geliyor.
- If they are not, a region like Flanders should be able to outline socio-economic policy of its own.
- Eğer öyle değilse, Flandre gibi bir bölge kendi sosyo-ekonomik politikasını belirleyebilmelidir.
- We in Flanders have been dreaming of being Flemish and of becoming European since the nineteenth century.
- Biz Flandre'de on dokuzuncu yüzyıldan beri Flaman olmayı ve Avrupalı olmayı hayal ediyoruz.
- In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.
- Flandre'da İngilizce eğitim veren profesör ve öğretim görevlilerinin yüzde 10 ila 20'si gerekli dil seviyesine ulaşamadı.
Show More (2)
|