flavour - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
flavour tat n.
  • I don't like the flavour of tomatoes.
  • Domatesin tadını beğenmiyorum.
  • Do you think a little salt will improve the flavour?
  • Sence biraz tuz tadı güzelleştirir mi?
  • I don't like the flavour of tomatoes.
  • Domatesin tadını sevmiyorum.
Show More (0)
flavour aroma verici n.
  • Putting artificial flavours in children's products is forbidden since 2008.
  • Çocuk ürünlerine yapay aroma vericiler eklemek 2008'den beri yasak.
Show More (-2)
flavour genel fikir n.
  • The famous book 'The Three Musketeers' give you a flavour of the life of French soldiers.
  • Ünlü 'Üç Silahşörler' kitabı size Fransız askerlerinin yaşamı hakkında genel bir fikir verebilir.
Show More (-2)
flavour esinti n.
  • This rug has a Persian flavour and is going to cost thousands.
  • Bu halıda Fars esintileri var ve binlerce dolara mal olacak.
Show More (-2)
flavour aroma n.
  • Which flavour ice cream do you prefer?
  • Dondurmanızda hangi aromayı tercih edersiniz?
Show More (-2)
flavour ilginçlik katmak v.
  • Flavour your speech a little more and perhaps, people will listen to you.
  • Konuşmanızı biraz daha ilginçlik katarsanız belki de insanlar sizi dinleyecektir.
Show More (-2)
flavour lezzet n.
  • This soup has more flavour than the one I cooked back home.
  • Bu çorba evde pişirdiğimden daha lezzetli.
Show More (-2)