Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
grausaltator
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
florid
cafcaflı
adj.
The ballroom was adorned with
florid
decorations.
Balo salonu
cafcaflı
süslemelerle bezenmişti.
Show More (-2)
2
florid
kızarık
adj.
His
florid
complexion suggested he had been out in the sun for hours.
Kızarık teni, saatlerdir güneş altında olduğunu gösteriyordu.
Show More (-2)