fluctuating - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
fluctuating dalgalanan adj.
  • The consumer price index has been fluctuating wildly.
  • Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
  • I can't keep track of the fluctuating market.
  • Dalgalanan pazarı takip edemiyorum.
  • I can't keep track of the fluctuating market.
  • Dalgalanan piyasayı takip edemiyorum.
Show More (0)
fluctuating dalgalanmak v.
  • A contagious effect can occur between one country and others and it is possible that capital flows will fluctuate.
  • Bir ülke ile diğerleri arasında bulaşıcı bir etki meydana gelebilir ve sermaye akışlarının dalgalanması mümkündür.
Show More (-2)