Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
fluctuating
dalgalanan
adj.
The consumer price index has been
fluctuating
wildly.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca
dalgalanıyor.
I can't keep track of the
fluctuating
market.
Dalgalanan
pazarı takip edemiyorum.
I can't keep track of the
fluctuating
market.
Dalgalanan
piyasayı takip edemiyorum.
Show More (0)
2
fluctuating
dalgalanmak
v.
A contagious effect can occur between one country and others and it is possible that capital flows will
fluctuate.
Bir ülke ile diğerleri arasında bulaşıcı bir etki meydana gelebilir ve sermaye akışlarının
dalgalanması
mümkündür.
Show More (-2)