|
- The flutes and violins are playing in unison.
- Flütler ve kemanlar uyum içinde çalıyorlar.
- The man threw his flute into the lake.
- Adam flütü göle attı.
- In case of fire, I would grab my flute and escape.
- Yangın durumunda flütümü kaparım ve kaçarım.
- The flutes need to play together.
- Flütlerin birlikte çalması gerekiyor.
- He can play the piano, the flute, the guitar, and so on.
- O, piyano, flüt, gitar ve benzerlerini çalar.
- Tom asked Mary if she knew how to play that song on the flute.
- Tom Mary'ye o şarkının flütle nasıl çalındığını bilip bilmediğini sordu.
- I've already told my parents that I want a flute for my birthday.
- Annem ve babama doğum günümde flüt istediğimi zaten söyledim.
- I have a flute.
- Bir flütüm var.
- Tom asked Mary if she knew how to play that song on the flute.
- Tom, Mary'ye flütte bu şarkıyı nasıl çalacağını bilip bilmediğini sordu.
- The flutes and violins are playing in unison.
- Flütler ve kemanlar uyum içinde çalıyor.
- The flutes aren't playing together.
- Flütler birlikte çalmıyorlar.
- Bob plays not only the guitar but also the flute.
- Bob sadece gitar değil, flüt de çalıyor.
- Not only does Bob play the guitar, but also the flute.
- Bob sadece gitar değil, flüt de çalıyor.
- What kind of flute is that?
- Bu ne biçim bir flüt?
- Bob plays not only the guitar but also the flute.
- Bob, sadece gitar değil, aynı zamanda flüt de çalar.
- I plan to play a flute solo.
- Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.
- Tom made a bamboo flute for Mary.
- Tom Mary için bir bambu flüt yaptı.
- Tom plays the flute better than Mary does.
- Tom flütü Mary'den daha iyi çalıyor.
- The flutes need to play together.
- Flütlerin birlikte çalması gerekir.
- Tom was impressed by how well Mary could play the flute.
- Tom, Mary'nin flütü ne kadar iyi çalabildiğinden etkilenmişti.
- What kind of flute is that?
- O ne tür bir flüt?
- Tom plays the flute better than Mary does.
- Tom flütü Mary'den daha iyi çalar.
- I plan to play a flute solo.
- Bir flüt solosu çalmayı planlıyorum.
- I've already told my parents that I want a flute for my birthday.
- Aileme doğum günüm için bir flüt istediğimi söyledim bile.
- Bring me the flute.
- Bana flütü getir.
- In case of fire, I would grab my flute and escape.
- Yangın çıkarsa flütümü kapıp kaçarım.
- Tom made a bamboo flute for Mary.
- Tom, Mary için bir bambu flüt yaptı.
- The flutes aren't playing together.
- Flütler birlikte çalmıyor.
- He can play the piano, the flute, the guitar, and so on.
- Piyano, flüt, gitar vb. çalabiliyor.
- Tom picked up his flute and began to play.
- Tom flütünü aldı ve çalmaya başladı.
- The man threw his flute into the lake.
- Adam flütünü göle atmış.
- My favorite music instrument is the flute.
- En sevdiğim müzik aleti flüttür.
- Mozart, who was originally from Salzburg, composed the Magic Flute.
- Aslen Salzburglu olan Mozart, Sihirli Flüt'ü besteledi.
Show More (30)
|