Tureng - for a living - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	for a living	geçimini sağlamak için	expr.
	What does your father do for a living? Baban geçimini sağlamak için ne yapar? She waits tables for a living. Geçimini sağlamak için garsonluk yapıyor. Tom does this for a living. Tom bu işi geçimini sağlamak için yapıyor. Tom began talking about what he did for a living. Tom geçimini sağlamak için ne yaptığı hakkında konuşmaya başladı. Tom drives a truck for a living. Tom geçimini sağlamak için bir kamyon sürmektedir. She writes music for a living. Geçimini sağlamak için müzik yazıyor. What does that gentleman do for a living? O beyefendi geçimini sağlamak için ne işle meşgul? Tom asked Mary what her father did for a living. Tom Mary'ye babasının geçimini sağlamak için ne yaptığını sordu. What do your parents do for a living? Ebeveynlerin geçimini sağlamak için ne iş yapıyor? This is what Tom does for a living. Tom'un geçimini sağlamak için yaptığı şey budur. Show More (7)
2	for a living	geçinmek için	expr.
	She waits tables for a living. Geçinmek için garsonluk yapıyor. I suggest that you don't tell Tom what you do for a living. Tom'a geçinmek için ne yaptığını söylememenizi öneriyorum. Do you know what Tom does for a living? Tom'un geçinmek için ne yaptığını biliyor musun? What is it you do for a living? Geçinmek için ne yapıyorsun? Would you tell us what you do for a living? Geçinmek için bize ne yaptığını söyler misin? I suggest you don't tell Tom what you do for a living. Tom'a geçinmek için ne yaptığını söylememenizi öneririm. Tom works for a living. Tom geçinmek için çalışıyor. Tom does this for a living. Tom bunu geçinmek için yapıyor. Tom knew what Mary did for a living. Tom Mary'nin geçinmek için ne yaptığını biliyordu. Show More (6)