Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
for all
her
expr.
I am also against having a uniform cofinancing rate of 20%
for all
three areas.
Ayrıca
her
üç alan için de %20'lik tek tip bir eş finansman oranına da karşıyım.
Fish stocks are a truly natural resource and should be renewable
for all
time.
Balık rezervleri gerçek anlamda doğal bir kaynaktır ve
her
zaman için yenilenebilir olmalıdır.
Show More (-1)
2
for all
karşın
adv.
For all
his supposed psychic powers, he could not predict his own death.
Sözde psişik güçlerine
karşın
kendi ölümünü tahmin edemedi.
Show More (-2)