Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
forth
ileri
adv.
A man I didn't know was walking back and
forth
in front of my house.
Tanımadığım bir adam evimin önünde bir
ileri
bir geri yürüyordu.
Tom is pacing back and
forth.
Tom bir
ileri
bir geri volta atıyor.
He walked back and
forth.
Bir
ileri
bir geri yürüdü.
He walked back and
forth
in the room.
Odada bir
ileri
bir geri yürüdü.
He walked back and
forth
on the platform while waiting for the train.
Treni beklerken peronda bir
ileri
bir geri yürüdü.
Tom was nervously pacing back and
forth.
Tom gergin bir şekilde bir
ileri
bir geri volta atıyordu.
In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and
forth.
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve
ileriye
sallanabilir.
Show More (4)
2
forth
diğer
adv.
The costumes were red, pink, blue, and so
forth.
Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve
diğer
renklerdeydi.
Show More (-2)