friends with

"friends with" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	friends with f.	ahbaplık etmek
2	Genel	friends with f.	arkadaşlık etmek
3	Genel	friends with f.	dostluk etmek

"friends with" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be friends with f.	ile arkadaş olmak
I want to be friends with Tom. Tom ile arkadaş olmak istiyorum. More Sentences
2	Genel	make friends with f.	arkadaşlık etmek
Do you make friends with these boys? Bu oğlanlarla arkadaşlık ediyor musunuz? More Sentences
3	Genel	make friends with f.	arkadaş olmak
Making friends with people doesn't have anything to do with how long you know them. İnsanlarla arkadaş olmak, onları ne kadar süredir tanıdığınızla ilgili değildir. More Sentences
4	Genel	make friends with f.	arkadaşlık kurmak
He is very slow at making friends with anybody. İnsanlarla arkadaşlık kurma konusunda çok tutuk. More Sentences
5	Genel	be friends with f.	arkadaş olmak
I hope that you will all be friends with me. Umarım hepiniz benimle arkadaş olacaksınız. More Sentences
6	Genel	become friends with f.	arkadaş olmak
Evidently, students who are self-identified gamers tend to become friends with one another. Kendilerini oyuncu olarak tanımlayan öğrencilerin birbirleriyle arkadaş olma eğiliminde oldukları açıktır. More Sentences
7	Genel	make friends with f.	ile arkadaş olmak
I want to make friends with Nancy. Nancy ile arkadaş olmak istiyorum. More Sentences
8	Genel	play with friends f.	arkadaşlarla oynamak
What's your favorite game to play with friends? Arkadaşlarınla oynamak için favori oyunun nedir? More Sentences
Colloquial
9	Konuşma Dili	friends with (someone) s.	(biriyle) arkadaş
Treat your friends with respect! Arkadaşlarınıza saygılı davranın. More Sentences
10	Konuşma Dili	friends with (someone) s.	(biriyle) dost
We are friends with the House of Saud, where democracy is a completely unknown concept. Demokrasinin hiç bilinmeyen bir kavram olduğu Suud Hanedanı ile dostuz. More Sentences
General
11	Genel	hanging out with friends i.	arkadaşlarla takılma
12	Genel	make friends with f.	ahbap olmak
13	Genel	make friends with f.	dostluk kurmak
14	Genel	be friends with f.	dostluk etmek
15	Genel	be friends with f.	ahbaplık etmek
16	Genel	make friends with f.	dost olmak
17	Genel	be friends with f.	arkadaşlık etmek
18	Genel	be fitting in with new friends f.	yeni arkadaşlara uyum sağlamak
19	Genel	make friends with all the people he/she work with f.	(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek
20	Genel	do homework with friends f.	arkadaşlarla ödev yapmak
21	Genel	spend time with one's friends f.	arkadaşları ile vakit geçirmek
22	Genel	stay in touch with one's friends f.	arkadaşlarıyla iletişimde olmak
23	Genel	go out with friends f.	arkadaşlarla çıkmak
Colloquial
24	Konuşma Dili	hang out with friends f.	arkadaşlarla takılmak
25	Konuşma Dili	hang around with friends f.	arkadaşlarla takılmak
26	Konuşma Dili	friends with (someone) s.	(biriyle) ahbap
27	Konuşma Dili	who needs enemies with friends like (someone) expr.	insanın (biri) gibi dostları/arkadaşları varken düşmana ne gerek var
Idioms
28	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) arkadaş olmak
29	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) arkadaşlık etmek
30	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) ahbap olmak
31	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) ahbaplık etmek
32	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) dost olmak
33	Deyim	be friends with (someone) f.	(biriyle) dostluk etmek
34	Deyim	become friends with (someone) f.	(biriyle) arkadaş olmak
35	Deyim	become friends with (someone) f.	(biriyle) yakın ilişki kurmak
36	Deyim	become friends with (someone) f.	(biriyle) arkadaşça/dostça bir ilişki kurmak
37	Deyim	make friends (with one) f.	(biriyle) ahbap olmak
38	Deyim	make friends (with one) f.	(biriyle) arkadaş olmak
39	Deyim	make friends (with one) f.	(biriyle) dostluk kurmak
40	Deyim	make friends (with one) f.	(biriyle) dost olmak
41	Deyim	make friends (with one) f.	(biriyle) arkadaşlık kurmak
42	Deyim	eat and drink with your friends but do not trade with them expr.	dostluk başka alışveriş başka
43	Deyim	with friends like (someone), who needs enemies expr.	(biri) gibi dostlarım varken düşmana ne gerek var
44	Deyim	with friends like these, who needs enemies? expr.	böyle dostlarım varken düşmana ne gerek var?
Speaking
45	Konuşma	how often does she go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gider?
46	Konuşma	how often does he go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gider?
47	Konuşma	how often does she go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkta yüzmeye gider?
48	Konuşma	how often does he go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkta yüzmeye gider?
49	Konuşma	I met with my friends expr.	arkadaşlarımla buluştum
50	Konuşma	I get along with my friends expr.	arkadaşlarımla iyi anlaşıyorum
51	Konuşma	how often does he go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gidiyor?
52	Konuşma	how often does she go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkla yüzmeye gidiyor?
53	Konuşma	how often does he go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkta yüzmeye gidiyor?
54	Konuşma	how often does she go swimming with her friends? expr.	arkadaşlarıyla ne sıklıkta yüzmeye gidiyor?
55	Konuşma	with friends like that who needs enemies? expr.	böyle dostlarım varken düşmana ne gerek var
56	Konuşma	I celebrated my birthday with my friends expr.	doğum günümü arkadaşlarımla kutladım
57	Konuşma	I celebrated my birthday with my friends expr.	doğum günümü arkadaşlarımla kutladık
58	Konuşma	I went out with my friends for a drink on friday expr.	cuma günü arkadaşlarla içmeye gittim
59	Konuşma	why don't you hang out with your friends? expr.	neden arkadaşlarınla takılmıyorsun?
60	Konuşma	I want to be friends with you expr.	seninle arkadaş olmak istiyorum
61	Konuşma	I would like to be friends with you expr.	seninle arkadaş olmak istiyorum
62	Konuşma	it was told it would be better for me to be in a class with my friends expr.	arkadaşlarımla aynı sınıfta olmamın benim için daha iyi olacağı söylendi
63	Konuşma	I'm going to have lunch with my friends expr.	arkadaşlarımla öğle yemeği yiyeceğim
64	Konuşma	I spent time with my friends expr.	arkadaşlarımla vakit geçirdim
Slang
65	Argo	fwb (friends with benefits) i.	aralarında duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki olan iki kişi
66	Argo	friends with benefits i.	aralarında duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki olan iki kişi
Modern Slang
67	Modern Argo	a date with pam and her five friends i.	otuzbir çekme
68	Modern Argo	a date with pam and her five friends i.	mastürbasyon
69	Modern Argo	a date with pam and her five friends i.	çavuşu tokatlama