|
- The President of the Arab League has warned that we are opening the gates of hell.
- Arap Birliği Başkanı cehennemin kapılarını açtığımız konusunda uyarıda bulundu.
- The Americans, like ourselves, are suffering an explosion in farm gate prices.
- Amerikalılar da bizim gibi çiftlik kapısı fiyatlarında bir patlama yaşıyorlar.
- The gates of the Temple of Janus have been unlocked, if not yet opened.
- Janus Tapınağı'nın kapıları henüz açılmamış olsa da açıldı.
- We are at the gates of the greatest enlargement we have seen.
- Gördüğümüz en büyük genişlemenin kapısındayız.
- Twelve years ago we stopped at the gates of Baghdad.
- On iki yıl önce Bağdat'ın kapılarında durduk.
- We are at the gates of the greatest enlargement we have seen.
- Bugüne kadar gördüğümüz en büyük genişlemenin kapısındayız.
- I'll walk her to the gate.
- Ben onu kapıya kadar geçiririm.
- I'll walk her to the gate.
- Onu kapıya kadar geçireyim.
- I'll walk her to the gate.
- Onu kapıya kadar geçireceğim.
- Tom unlocked the gate.
- Tom kapının kilidini açtı.
- How do I get to Gate 33?
- Kapı 33'e nasıl gidebilirim?
- We'll meet Tom at the gate.
- Tom'u kapıda karşılayacağız.
- Several girls are standing beside the gate.
- Birkaç kız kapının yanında duruyor.
- The gasoline truck ran into the gate and blew up.
- Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.
- The gate is locked.
- Kapı kilitli.
- Someone is standing at the gate.
- Birisi kapıda duruyor.
- Tom asked Mary to open the gate.
- Tom, Mary'den kapıyı açmasını istedi.
- Would you shut the gate for me?
- Benim için kapıyı kapatır mısın?
- The gate is open.
- Kapı açık.
- The gates of the school open at eight.
- Okulun kapıları sekizde açılıyor.
- When I was feeding my dog, I noticed that the gate had been left open.
- Köpeğimi beslerken, kapının açık bırakıldığını fark ettim.
- Tom crouched down by the gate.
- Tom kapının yanında çömeldi.
- Let's see if we can get the gate opened.
- Bakalım kapıyı açabilecek miyiz?
- The gate needs to be closed.
- Kapının kapatılması gerekiyor.
- He was at the gate of death.
- Ölümün kapısındaydı.
- I painted the gate blue.
- Kapıyı maviye boyadım.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124'ün biniş kapısı nerede?
- What gate number does the bus leave from?
- Otobüs hangi kapı numarasından kalkıyor?
- There used to be a statue of a lion at the gate.
- Eskiden kapıda bir aslan heykeli vardı.
- A tall boy is standing at the gate.
- Uzun boylu bir çocuk kapıda duruyor.
- Tom wondered who the man standing near the gate was.
- Tom kapının yanında duran adamın kim olduğunu merak etti.
- They walked toward the gate.
- Kapıya doğru yürüdüler.
- The gate opened.
- Kapı açıldı.
- We'll meet Tom at the gate.
- Tom'la kapıda buluşacağız.
- The gate is closed all the year round.
- Kapı tüm yıl boyunca kapalı.
- He went no farther than the gate.
- Kapıdan daha öteye gitmedi.
- Who's the man leaning against the gate?
- Kapıya dayanan adam kimdir?
- It began to rain heavily just as we got to the gate.
- Kapıya gittiğimizde çok yağmur yağmaya başladı.
- I'm at the north gate.
- Ben kuzey kapısındayım.
- I was handed a note when I entered the gate.
- Kapıdan girdiğimde elime bir not tutuşturdular.
- The gate was left open.
- Kapı açık bırakılmıştı.
- The gate is closed at eight.
- Kapı sekizde kapanır.
- The car is waiting at the gate.
- Araba kapıda bekliyor.
- Did you shut the gate?
- Kapıyı kapattın mı?
- What is the access number to open this gate to the beach?
- Bu kapıyı plaja açmak için erişim numarası nedir?
- Tom got out of the car to open the gate.
- Tom kapıyı açmak için arabadan indi.
- Tom opened the gate for Mary.
- Tom Mary için kapıyı açtı.
- Do they always keep the dog tied to the gate?
- Köpeği her zaman kapıya bağlı mı tutarlar?
- I opened the gate.
- Kapıyı açtım.
- Tom is waiting for Mary at the gate.
- Tom kapıda Mary'yi bekliyor.
- Which gate is that?
- O hangi kapı?
- He was standing at the gate.
- O, kapıda duruyordu.
- Tom showed his passport to the man at the gate.
- Tom kapıdaki adama pasaportunu gösterdi.
- He commanded me to shut the gate.
- O, bana kapıyı kapatmamı emretti.
- Tom was waiting at the gate.
- Tom kapıda bekliyordu.
- We'll meet her at the gate.
- Onunla kapıda buluşacağız.
- How do I get to Gate 5?
- Kapı 5'e nasıl giderim?
- Tom walked Mary to the gate.
- Tom Mary'ye kapıya kadar eşlik etti.
- Where is the boarding gate for UA 111?
- UA 111 için biniş kapısı nerede?
- The car passed through a gate.
- Araba bir kapıdan geçti.
- Which gate is that?
- Hangi kapı?
- There used to be a statue of a lion at the gate.
- Kapıda bir aslan heykeli vardı.
- Tom asked me to close the gate.
- Tom benden kapıyı kapatmamı istedi.
- Lock the gate.
- Kapıyı kilitle.
- Someone who looks a lot like Tom is standing near the gate.
- Tom'a çok benzeyen birisi kapının yanında dikiliyor.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124 için biniş kapısı nerede?
- She pulled her car up at the gate.
- Arabasını kapının önüne çekti.
- I unlocked the gate.
- Kapının kilidini açtım.
- I saw a lady go through the gate without showing her ticket.
- Bir kadının biletini göstermeden kapıdan geçtiğini gördüm.
- Let's see if we can get the gate closed.
- Bakalım kapıyı kapatabilecek miyiz?
- Tom pushed open the gate.
- Tom kapıyı iterek açtı.
- We'll meet them at the gate.
- Onları kapıda karşılayacağız.
- A tall boy is standing at the gate.
- Kapıda uzun boylu bir çocuk duruyor.
- Gate closes 20 minutes before departure.
- Kapı kalkıştan 20 dakika önce kapanıyor.
- Her friends waited for her by the gate.
- Arkadaşları onu kapıda bekledi.
- Please shut the gate.
- Lütfen kapıyı kapatın.
- Tom pushed open the gate.
- Tom kapıyı açmak için itti.
- When I was feeding my dog, I noticed that the gate had been left open.
- Köpeğimi beslerken kapının açık bırakıldığını fark ettim.
- Tom could see someone standing near the gate.
- Tom kapının yanında duran birini gördü.
- Their bags were checked by security guards at the gate.
- Çantaları kapıdaki güvenlik görevlileri tarafından kontrol edildi.
- Tom opened the gate for Mary.
- Tom, Mary için kapıyı açtı.
- The gates are now closing.
- Kapılar şimdi kapanıyor.
- We're back to the starting gate.
- Başlangıç kapısına geri döndük.
- Will you take me to the gate?
- Beni kapıya götürür müsün?
- He was standing by the gate with his hand in his pocket.
- Elleri cebinde kapının yanında duruyordu.
- Tom asked me to shut the gate.
- Tom kapıyı kapatmamı istedi.
- I went outside and saw Tom at the gate.
- Dışarı çıktım ve Tom'u kapıda gördüm.
- The crowd poured out through the gate.
- Kalabalık kapıdan dışarı döküldü.
- Tom walked to the gate.
- Tom kapıya doğru yürüdü.
- Two soldiers kept guard at the gate.
- İki asker kapıda nöbet tuttu.
- Gate closes 20 minutes before departure.
- Kapı ayrılmadan 20 dakika önce kapatılır.
- Tom closed the gate.
- Tom kapıyı kapattı.
- I had him paint the gate last week.
- Geçen hafta ona kapıyı boyattım.
- Tom pushed the gate open.
- Tom kapıyı iterek açtı.
- Please shut the gate.
- Lütfen kapıyı kapat.
- Tom walked to the gate.
- Tom, kapıya yürüdü.
- A car drew up at the main gate.
- Bir araba ana kapıya yanaştı.
- I walked to the gate and opened it.
- Kapıya yürüyüp onu açtım.
- I'm at the north gate.
- Kuzey kapısındayım.
- There are two motorcycles at the gate of the park.
- Parkın kapısında iki motosiklet var.
Show More (97)
|
