|
- Thanks, kid, but I don't believe in ghosts.
- Teşekkürler, delikanlı, fakat ben hayaletlere inanmam.
- Thanks, kid, but I don't believe in ghosts.
- Teşekkürler evlat ama ben hayaletlere inanmıyorum.
- Thanks, kid, but I don't believe in ghosts.
- Sağ ol evlat, ama ben hayaletlere inanmam.
- According to legend, ghosts would appear in that forest, so people would not set foot there.
- Efsaneye göre o ormanda hayaletler ortaya çıkarmış, bu yüzden insanlar oraya adım atmazmış.
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- Nowadays no one believes in ghosts.
- Bugünlerde kimse hayaletlere inanmıyor.
- Do you really believe ghosts exist?
- Gerçekten hayaletlerin var olduğuna inanıyor musun?
- Tom said that he could see ghosts.
- Tom hayaletleri görebildiğini söyledi.
- You're not afraid of ghosts, are you?
- Hayaletlerden korkmuyorsun, değil mi?
- Just because you can't see ghosts, it doesn't mean that they don't exist.
- Sırf hayaletleri göremiyorsun diye, bu onların var olmadığı anlamına gelmez.
- Halloween is the time of witches and ghosts.
- Cadılar Bayramı cadıların ve hayaletlerin zamanıdır.
- I don't believe in ghosts.
- Hayaletlere inanmam.
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar sönecek ve boş sahne hayaletlere kalacak.
- Tom told me that he wasn't afraid of ghosts.
- Tom bana hayaletlerden korkmadığını söyledi.
- Tom told me that he wasn't afraid of ghosts.
- Tom hayaletlerden korkmadığını söyledi.
- In Germany ghosts don't pay taxes.
- Almanya'da hayaletler vergi ödemez.
- Do you believe in ghosts?
- Hayaletlere inanıyor musunuz?
- I thought you didn't believe in ghosts.
- Hayaletlere inanmadığını sanıyordum.
- Tom thinks that there are ghosts here.
- Tom burada hayaletler olduğunu düşünüyor.
- You really believe in ghosts?
- Sen gerçekten hayaletlere inanır mısın?
- Ghosts don't exist.
- Hayaletler yoktur.
- Tom is scared of ghosts.
- Tom hayaletlerden korkuyor.
- Tom says that ghosts aren't real.
- Tom hayaletlerin gerçek olmadığını söylüyor.
- Do you believe there are ghosts?
- Hayaletlerin varlığına inanıyor musunuz?
- I don't understand why people believe in ghosts.
- İnsanların hayaletlere neden inandığını anlamıyorum.
- I think that ghosts exist.
- Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
- I'm not afraid of ghosts.
- Hayaletlerden korkmam.
- No, I'm not afraid of ghosts.
- Hayır, hayaletlerden korkmuyorum.
- She is trying to prove the existence of ghosts.
- O hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışıyor.
- My friend doesn't believe in ghosts.
- Arkadaşım hayaletlere inanmaz.
- Tom believes in the existence of ghosts.
- Tom hayaletlerin varlığına inanıyor.
- I believe in ghosts.
- Hayaletlere inanıyorum.
- I'm not convinced ghosts actually exist.
- Hayaletlerin gerçekten var olduğuna inanmıyorum.
- Tom says that he can see ghosts.
- Tom hayaletleri görebildiğini söylüyor.
- Do you really believe in ghosts?
- Gerçekten hayaletlere inanır mısınız?
- In the movies, ghosts can walk through walls.
- Filmlerde, hayaletler duvarların içinden geçebilir.
- Tom says he doesn't believe in ghosts.
- Tom hayaletlere inanmadığını söylüyor.
- These days nobody believes in ghosts.
- Bugünlerde kimse hayaletlere inanmıyor.
- Dad, do you believe in ghosts?
- Baba, hayaletlere inanır mısın?
- I don't believe in ghosts and goblins.
- Hayaletlere ve cinlere inanmam.
- I don't believe in ghosts and goblins.
- Ben hayaletlere ve cinlere inanmıyorum.
- Do you believe in ghosts?
- Hayaletlere inanır mısın?
- Just because you can't see ghosts, it doesn't mean that they're not there.
- Hayaletleri göremiyor olmanız, onların orada olmadığı anlamına gelmez.
- Tom told me that he can see ghosts.
- Tom bana hayaletleri görebildiğini söyledi.
- It is believed that ghosts exist in this forest.
- Bu ormanda hayalet varmış.
- Do you really believe in ghosts?
- Hayaletlere gerçekten inanıyor musun?
- Just because you can't see ghosts, it doesn't mean that they don't exist.
- Hayaletleri göremiyor olmanız, onların var olmadığı anlamına gelmez.
- No, I'm not afraid of ghosts.
- Hayır, ben hayaletlerden korkmam.
- Are ghosts real?
- Hayaletler gerçek mi?
- Do ghosts have shadows?
- Hayaletlerin gölgeleri var mıdır?
- I thought nobody really believed in ghosts.
- Kimsenin hayaletlere gerçekten inanmadığını sanıyordum.
- Nowadays no one believes in ghosts.
- Günümüzde hiç kimse hayaletlere inanmıyor.
- Some people are scared of ghosts.
- Bazı insanlar hayaletlerden korkar.
- There are no such things as ghosts.
- Hayalet diye bir şey yoktur.
- Do ghosts have shadows?
- Hayaletlerin gölgeleri var mı?
- She is trying to prove the existence of ghosts.
- Hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışıyor.
- Are there many people in Europe who believe in ghosts even now?
- Avrupa'da şu anda bile hayaletlere inanan çok insan var mı?
- Do you believe ghosts exist?
- Hayaletlerin var olduğuna inanıyor musunuz?
- I'm not afraid of ghosts.
- Hayaletlerden korkmuyorum.
- Tom believes that ghosts exist.
- Tom hayaletlerin var olduğuna inanıyor.
- Tom is afraid of ghosts, isn't he?
- Tom hayaletlerden korkuyor, değil mi?
- Ghosts can possess people.
- Hayaletler insanları ele geçirebilir.
- Halloween is the time of witches and ghosts.
- Cadılar Bayramı cadılar ve hayaletler zamanıdır.
- He believes in the existence of ghosts.
- Hayaletlerin varlığına inanıyor.
- Nowadays nobody believes in ghosts.
- Bugünlerde kimse hayaletlere inanmıyor.
- In the movies, ghosts can walk through walls.
- Filmlerde hayaletler duvarlardan yürüyerek geçebilir.
- I believe in ghosts.
- Hayaletlere inanırım.
- Tom told me he can see ghosts.
- Tom bana hayaletleri görebildiğini söyledi.
- Do you believe there are ghosts?
- Hayaletlerin olduğuna inanıyor musun?
- Do you believe there are ghosts?
- Sizce hayaletler var mıdır?
- Do you believe in the existence of ghosts?
- Hayaletlerin varlığına inanıyor musun?
- He told me that he wasn't afraid of ghosts.
- Bana hayaletten korkmadığını söyledi.
- I believe in ghosts.
- Ben hayaletlere inanırım.
- Tom doesn't believe that ghosts exist.
- Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor.
- Ghosts are real for those who believe in them.
- Hayaletler onlara inananlar için gerçektir.
- It is believed that ghosts exist in this forest.
- Bu ormanda hayaletlerin var olduğuna inanılıyor.
- Tom is afraid of ghosts.
- Tom hayaletlerden korkuyor.
- Do you really believe ghosts exist?
- Hayaletlerin var olduğuna gerçekten inanıyor musun?
- My bed is large, and ghosts come and sleep on it during the day.
- Yatağım büyük ve hayaletler gün boyunca gelip üzerinde uyuyorlar.
- I didn't know you believed in ghosts.
- Hayaletlere inandığını bilmiyordum.
- Do you believe in the existence of ghosts?
- Hayaletlerin varlığına inanıyor musunuz?
- You really believe in ghosts?
- Hayaletlere gerçekten inanıyor musun?
- Do ghosts really exist?
- Hayaletler gerçekten var mı?
- Some people are scared of ghosts.
- Bazı insanlar hayaletlerden korkuyorlar.
- The wind sounds scary, like screaming ghosts.
- Rüzgârın sesi korkutucu, hayalet çığlıkları gibi.
- Ghosts are real for those who believe in them.
- Hayaletler, onlara inananlar için gerçektir.
- There is real love just as there are real ghosts; every person speaks of it, few persons have seen it.
- Tıpkı gerçek hayaletler olduğu gibi gerçek aşk da vardır; herkes ondan bahseder ama çok az kişi onu görmüştür.
- Just because you can't see ghosts, it doesn't mean that they're not there.
- Sırf hayaletleri göremiyorsun diye, bu onların var olmadığı anlamına gelmez.
- Some people are scared of ghosts.
- Bazı insanlar hayaletlerden korkarlar.
- Tom says he isn't afraid of ghosts.
- Tom hayaletlerden korkmadığını söylüyor.
- Mary says that she can see ghosts.
- Mary hayaletleri görebildiğini söylüyor.
- We got into our sleeping bags, and then Tom told a story about ghosts.
- Uyku tulumlarımıza girdik ve sonra Tom hayaletler hakkında bir hikaye anlattı.
- Tom doesn't believe in ghosts.
- Tom hayaletlere inanmıyor.
- I don't understand why people believe in ghosts.
- insanların neden hayaletlere inandıklarını anlamıyorum.
- Tom said he didn't believe in ghosts.
- Tom hayaletlere inanmadığını söyledi.
- You aren't afraid of ghosts, are you?
- Hayaletlerden korkmuyorsun, değil mi?
- It is difficult to prove that ghosts exist.
- Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.
- I'm seeing ghosts.
- Hayaletler görüyorum.
- He told me that he wasn't afraid of ghosts.
- Hayaletlerden korkmadığını söyledi.
Show More (96)
|
