|
- Before you go to visit him, you should make sure he's at home.
- Onu ziyarete gitmeden önce evde olduğundan emin olmalısın.
- I was thinking of going to visit Tom.
- Tom'u ziyarete gitmeyi düşünüyordum.
- When we go to visit France we need a Visa.
- Fransa'yı ziyarete gittiğimizde bir vize gerekiyor.
- Tom has gone to visit a sick friend.
- Tom hasta bir arkadaşını ziyarete gitti.
- Tom went to visit Mary.
- Tom, Mary'yi ziyarete gitti.
- I'm going to visit him next week.
- Gelecek hafta onu ziyarete gideceğim.
- Fadil went to visit family.
- Fadıl aileyi ziyarete gitti.
- Since I hadn't seen Martha for several months, I went to visit her yesterday.
- Martha'yı birkaç aydır görmediğim için dün onu ziyarete gittim.
- I'm going to visit a friend.
- Bir arkadaşımı ziyarete gideceğim.
- I'm going to visit Tom soon.
- Yakında Tom'u ziyarete gideceğim.
- Tom went to visit a friend.
- Tom bir arkadaşını ziyarete gitti.
- On Monday, I'm going to visit my sister in Boston.
- Pazartesi günü Boston'daki kız kardeşimi ziyarete gideceğim.
- She's probably just gone to visit her parents.
- Muhtemelen ailesini ziyarete gitmiştir.
- Tom went to visit relatives in Boston.
- Tom Boston'daki akrabalarını ziyarete gitti.
- Before graduation, I went to visit my teacher to express my gratitude for everything he'd done for me.
- Mezun olmadan önce, benim için yaptığı her şey için minnettarlığımı ifade etmek üzere öğretmenimi ziyarete gittim.
- Tom said Mary wasn't at home when he went to visit her.
- Tom onu ziyarete gittiğinde Mary'nin evde olmadığını söyledi.
- Tom went to visit Mary in Boston.
- Tom, Boston'daki Mary'yi ziyarete gitti.
- I went to visit my grandfather's grave today.
- Bugün büyükbabamın mezarını ziyarete gittim.
- Both Tom and Mary were not at home when we went to visit them.
- Onları ziyarete gittiğimizde hem Tom hem de Mary evde değildi.
- She is going to visit her grandmother on Saturday.
- Cumartesi günü büyükannesini ziyarete gidecek.
- Sami went to visit his dad.
- Sami babasını ziyarete gitti.
- He went to visit her at the hospital every Monday.
- Her pazartesi onu hastanede ziyarete giderdi.
- I'm going to visit Tom.
- Tom'u ziyarete gidiyorum.
- Before you go to visit him, you should make sure he's at home.
- Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın.
- Fadil went to visit family.
- Fadıl ailesini ziyarete gitti.
- Sami went to visit Layla.
- Sami, Leyla'yı ziyarete gitti.
- Tom certainly wasn't at home when we went to visit him.
- Onu ziyarete gittiğimizde Tom kesinlikle evde değildi.
- Emily is going to visit her parents.
- Emily ebeveynlerini ziyarete gidiyor.
- We are going to visit our aunt next Sunday.
- Önümüzdeki Pazar teyzemizi ziyarete gidiyoruz.
- I went to visit my grandfather's grave today.
- Ben bugün dedemin mezarını ziyarete gittim.
- I'm going to visit Tom today.
- Bugün Tom'u ziyarete gideceğim.
- Tom went to visit Mary in the hospital.
- Tom, Mary'yi hastanede ziyarete gitti.
- Tom said Mary wasn't at home when he went to visit her.
- Tom, Mary’yi ziyarete gittiğinde onun evde olmadığını söyledi.
- Tom went to visit his sister, Mary.
- Tom kız kardeşi Mary'yi ziyarete gitti.
- He went to visit her at the hospital every other day.
- İki günde bir onu hastanede ziyarete giderdi.
- Sami went to visit Layla.
- Sami Layla'yı ziyarete gitti.
- Tom went to visit Mary in Boston.
- Tom Boston'a Mary'yi ziyarete gitti.
Show More (34)
|
