|
- Anyone who can afford it is keen to buy good health.
- Parası olan herkes iyi bir sağlık satın almaya heveslidir.
- I wish you good health and Godspeed for the next two-and-a-half years.
- Önümüzdeki iki buçuk yıl boyunca size sağlık ve esenlikler diliyorum.
- A good diet is crucial and is an aid to good health.
- İyi bir diyet çok önemlidir ve sağlığın korunmasına yardımcı olur.
- You cannot just daydream about good health if people are denied their basic right to clean water.
- İnsanların en temel hakkı olan temiz sudan mahrum bırakıldıkları sürece sağlıkla ilgili hayaller kuramazsınız.
- Both points of view get in the way of proper information and the achievement of good health.
- Her iki bakış açısı da doğru bilgilendirme ve sağlığın korunmasına engel teşkil etmektedir.
- None of us can be satisfied with our efforts to date to defeat poverty by promoting good health.
- Hiçbirimiz sağlığı geliştirerek yoksulluğu yenmek için bugüne kadar gösterdiğimiz çabalardan tatmin olamayız.
- To keep early hours is fundamental to good health.
- Erken yatıp erken kalkmak sağlık için çok önemlidir.
- Fresh air is necessary to good health.
- İyi bir sağlık için temiz hava gereklidir.
- To keep early hours is fundamental to good health.
- Erken kalkmak iyi sağlık için esastır.
- Good health is more valuable than gold.
- İyi sağlık, altından daha değerlidir.
- The oceans are not in good health.
- Okyanusların sağlığı iyi değil.
- It is not until you get sick that you realize the value of good health.
- Hastalanıncaya kadar sağlığın önemini fark edemezsiniz.
- I envy your good health.
- Sağlığına imreniyorum.
- We know the value of good health when we are sick.
- Hasta olduğumuzda sağlığımızın ne kadar değerli olduğunu anlarız.
- Proper posture is necessary to maintain good health.
- Uygun duruş iyi sağlığı korumak için gereklidir.
- Good health consists of proper eating and moderate exercise.
- İyi sağlık, doğru beslenme ve ölçülü egzersizle olur.
- I can give you good health.
- Sana sağlık verebilirim.
- Tom is in good health, isn't he?
- Tom'un sağlığı iyi, değil mi?
- I envy your good health.
- Sağlığınıza imreniyorum.
- Good health is a great blessing.
- İyi sağlık büyük bir nimettir.
- We tend to forget that exercise is a key to good health.
- Egzersizin sağlığın anahtarı olduğunu unutmaya eğilimliyiz.
- My family are all in good health.
- Ailemin hepsinin sağlığı yerinde.
- Good health is the most valuable of all things.
- İyi sağlık her şeyin en değerlisidir.
- I've enjoyed good health all my life.
- Hayatım boyunca sağlığım yerindeydi.
- Good food brings good health.
- İyi yiyecek iyi sağlık getirir.
- If I were in good health, I could pursue my studies.
- Sağlığım yerinde olsaydı, derslerime devam edebilirdim.
- He is in good health in spite of his age.
- Yaşına rağmen sağlığı yerinde.
- Being aware of what and how much we eat is essential to good health.
- Ne yediğimizin ve ne kadar yediğimizin farkında olmak sağlığımız için çok önemlidir.
- I envy your good health.
- Sağlığının iyi olmasını kıskanıyorum.
- He preached to us about the importance of good health.
- Bize sağlığın önemi hakkında vaaz verdi.
- I'm in good health.
- Sağlığım yerinde.
- We hope you're in good health.
- Umarız sağlığınız yerindedir.
- Happiness is simply good health and a bad conscience.
- Mutluluk sadece iyi bir sağlık ve kötü bir vicdandır.
- We know the value of good health when we are sick.
- Hastayken sağlığın değerini farkediyoruz.
- He has not been in good health for some years.
- Birkaç yıldır sağlığı iyi değil.
- I'm in good health.
- Sağlığım iyi.
- He was in good health last summer.
- Geçen yaz onun sağlığı iyiydi.
- Tom is in really good health.
- Tom'un gerçekten sağlığı yerinde.
- Sleep is necessary for good health.
- İyi bir sağlık için uyku gereklidir.
- In addition to good health, he has a good brain.
- Sağlığının yanı sıra iyi bir beyni de var.
- Positive feelings grant good health.
- Pozitif duygular sağlık verir.
- Good health is conducive to happiness.
- İyi sağlık, mutluluğa yardımcı olur.
- Good health is more valuable than anything else.
- İyi bir sağlık her şeyden daha değerlidir.
- Good health is inseparable from exercise and moderation.
- Sağlık, egzersiz ve ölçülülükten bağımsız değildir.
- Good food brings good health.
- İyi yemek sağlık getirir.
- Tom is still in good health.
- Tom'un hâlâ sağlığı yerinde.
- Good health is very important in their community.
- Yaşadıkları toplumda sağlığın iyi olması çok önemli.
- He was in good health last summer.
- Geçen yaz sağlığı iyiydi.
- Tom seems to be in good health.
- Tom'un sağlığı iyi görünüyor.
- Moderate exercise is necessary for good health.
- İyi bir sağlık için orta düzeyde egzersiz gereklidir.
- Proper posture is necessary to maintain good health.
- Sağlığınızı korumak için doğru duruş gereklidir.
- Good health is more valuable than gold.
- İyi sağlık altından daha değerlidir.
- Tom is still in good health.
- Tom'un sağlığı hala iyi.
- Exercise every day for good health.
- Sağlığınız için her gün egzersiz yapın.
- Sleep and good food are indispensable to good health.
- Uyku ve iyi yemek sağlık için vazgeçilmezdir.
- She is really in good health.
- Onun sağlığı gerçekten iyi.
- His good health enabled him to work till the age of seventy-five.
- Sağlığının iyi olması, yetmiş beş yaşına kadar çalışmasını sağladı.
- My father is in good health.
- Babamın sağlığı yerinde.
- Good health is very important in their community.
- Onların toplumunda iyi sağlık çok önemlidir.
- Are you in good health?
- Sağlığın yerinde mi?
- My aunt enjoyed good health all her life.
- Teyzemin hayatı boyunca sağlığı iyiydi.
- Nothing is more valuable than good health.
- Hiçbir şey iyi bir sağlıktan daha değerli değildir.
- Positive feelings grant good health.
- Pozitif duygular iyi sağlık verir.
- Nothing is more valuable than good health.
- Hiçbir şey iyi bir sağlıktan daha değerli değil.
- Sleep is necessary to good health.
- Uyku sağlık için gereklidir.
- Sleep is necessary to good health.
- Uyku iyi sağlık için gereklidir.
- I tasted all goods, and didn't find better than good health.
- Bütün malların tadına baktım, sağlıktan daha iyisini bulamadım.
- I can give you good health.
- Sana iyi sağlık verebilirim.
- Tom is in good health.
- Tom'un sağlığı iyi.
- Sleep and good food are indispensable to good health.
- Uyku ve iyi yemek iyi sağlık için gereklidir.
- People do not know the blessing of good health until they lose it.
- İnsanlar sağlıklarını kaybedene kadar sağlığın nimetlerini bilmezler.
- My family are all in good health.
- Bütün ailemin sağlığı yerinde.
- In addition to good health, he has a good brain.
- İyi bir sağlığa ek olarak, onun iyi bir beyni var.
- He seems to be in good health.
- Sağlığı iyi görünüyor.
- Sleep is necessary for good health.
- Uyku iyi bir sağlık için gereklidir.
- Aside from this, he was in good health.
- Bunun dışında sağlığı iyiydi.
Show More (73)
|
|
- Happiness is good health and a poor memory.
- Mutluluk, sağlıklı olmak ve zayıf bir hafızaya sahip olmaktır.
- Good food and enough sleep are absolutely necessary to good health.
- İyi yiyecek ve yeterli uyku, sağlıklı olmak için kesinlikle gereklidir.
- It's better to be poor and in good health than rich and ill.
- Fakir ve sağlıklı olmak, zengin ve hasta olmaktan daha iyidir.
- Good food and enough sleep are absolutely necessary to good health.
- Sağlıklı olmak için, iyi yemek ve yeterli uyku kesinlikle gereklidir.
- If I were in good health, I could pursue my studies.
- Sağlıklı olsaydım, çalışmalarıma devam edebilirdim.
- We hope you're in good health.
- Sağlıklı olduğunu umuyoruz.
- It's better to be poor and in good health than rich and ill.
- Yoksul ve sağlıklı olmak zengin ve hasta olmaktan iyidir.
Show More (4)
|
