gossip - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
gossip dedikodu n.
  • Mrs. Granger loves to listen to the gossip about her neighbours.
  • Bayan Granger, komşularıyla ilgili dedikoduları dinlemeye bayılır.
  • Sami said that was just office gossip.
  • Sami onun sadece ofis dedikodusu olduğunu söyledi.
  • All they do is gossip.
  • Tek yaptıkları dedikodu.
Show More (28)
gossip dedikodu yapmak v.
  • The two women met at a cafe to gossip about their coworkers.
  • İki kadın, iş arkadaşlarının dedikodusunu yapmak için bir kafede buluştular.
  • He's always gossiping.
  • Hep dedikodu yapar.
  • I can't believe Tom would gossip about Mary like that.
  • Tom'un Mary hakkında öyle dedikodu yapacağına inanamıyorum.
Show More (28)
gossip dedikoducu n.
  • One must be careful around that gossip.
  • Bu dedikoducunun yanında dikkatli olmak gerekir.
  • Tom's mother is such a gossip.
  • Tom'un annesi tam bir dedikoducu.
  • She's a real gossip.
  • O gerçek bir dedikoducu.
Show More (5)
gossip gıybet n.
  • She never cared about people having a gossip about her.
  • İnsanların onun hakkında gıybet etmesini hiçbir zaman umursamadı.
Show More (-2)
gossip gıybet etmek v.
  • The two women met at a cafe to gossip about their coworkers.
  • İki kadın, iş arkadaşlarının gıybetini yapmak için bir kafede buluştular.
Show More (-2)