Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
(sektörün) sahibi olma
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
grinding
ağırlaşan
adj.
Suicide rates rose because of the
grinding
economic crisis.
İntihar oranları,
ağırlaşan
ekonomik kriz nedeniyle artmıştır.
Show More (-2)
2
grinding
gıcırdama
n.
You should change the engine oil to prevent that
grinding
noise.
Bu
gıcırdama
sesini önlemek için motor yağını değiştirmelisiniz.
Show More (-2)