| 1 |
grounded |
(evden çıkamama) cezalı |
adj. |
|
- You will stay grounded for two hours.
- İki saat boyunca cezalı kalacaksın.
- Tom has been grounded for a week.
- Tom bir haftadır cezalı.
- Tom is grounded.
- Tom cezalı.
- I got grounded for 2 weeks.
- İki hafta cezalandırıldım.
- Tom has been grounded.
- Tom cezalandırıldı.
- Tom was grounded for three weeks.
- Tom üç hafta evden çıkmama cezası aldı.
- I got grounded for 2 weeks.
- İki hafta ceza aldım.
- Tom has been grounded for a week.
- Tom bir hafta için cezalı.
- I didn't want to get grounded.
- Ceza almak istemedim.
- Tom was grounded for three weeks.
- Tom üç hafta cezalıydı.
- I've been grounded.
- Cezalıyım.
- What did you do to get grounded?
- Cezalı olmak için ne yaptın?
- What did you do to get grounded?
- Evde kalma cezası almak için ne yaptın?
- Tom has been grounded for three weeks.
- Tom üç haftadır cezalı.
- We're grounded.
- Biz cezalıyız.
- I didn't want to get grounded.
- Cezalandırılmak istemedim.
Show More (14)
|
| 2 |
grounded |
topraklanmış |
adj. |
|
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
- Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
- Bilgisayarım düzgün topraklanmış bir prize bağlı.
- Is the electrical equipment grounded?
- Elektrikli aletler topraklanmış mı?
Show More (0)
|
| 3 |
grounded |
aklı başında |
adj. |
|
- Jessica was still grounded even after all the unfair criticisms against her.
- Jessica'nın ona yöneltilen tüm haksız eleştirilere rağmen hala aklı başındaydı.
- All she wanted was to raise a grounded person.
- Tek istediği aklı başında bir insan yetiştirmekti.
Show More (-1)
|
