İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | grow out of something f. | içine sığamayacak kadar büyümek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeye) sığmayacak kadar büyümek | ||
The boy has grown out of all his old clothes. Çocuk eski elbiselerine sığmayacak kadar büyüdü. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) yetişmek | ||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şey için) büyümüş olmak | ||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) ortaya çıkmak | ||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) gelişmek | ||
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyin) büyümesiyle/gelişmesiyle meydana gelmek |