|
- The over usage of fertilizers could be hazardous to the soil.
- Aşırı gübre kullanımı toprak için tehlikeli olabilir.
- Sadly, he drowned on one of those hazardous journeys.
- Ne yazık ki, bu tehlikeli yolculuklardan birinde boğuldu.
- Another improvement is that the lists of hazardous products will only have to be updated each year at the most.
- Bir diğer gelişme ise, tehlikeli ürün listelerinin en fazla her yıl güncellenmesi gerekecek olmasıdır.
- It is not the task of the consumers to demonstrate that the product is hazardous.
- Ürünün tehlikeli olduğunu kanıtlamak tüketicilerin görevi değildir.
- Sadly, he drowned on one of those hazardous journeys.
- Ne yazık ki bu tehlikeli yolculuklardan birinde boğuldu.
- According to the Commission's own figures, more than 4 000 ships are classed as hazardous.
- Komisyon'un kendi rakamlarına göre, 4 000'den fazla gemi tehlikeli olarak sınıflandırılmıştır.
- This situation is particularly hazardous.
- Bu durum özellikle tehlikelidir.
- Of course not; it's hazardous there.
- Tabii ki hayır; orası tehlikeli.
- Is it hazardous?
- O tehlikeli mi?
- Is it hazardous?
- Tehlikeli mi?
Show More (7)
|
