|
- Either you take intensive courses in the 11 EU languages, or we give you a pair of headphones immediately.
- Ya 11 AB dilinde yoğun kurslar alırsınız ya da size hemen bir çift kulaklık veririz.
- I wonder if it is possible to get a set of headphones.
- Bir kulaklık seti almanın mümkün olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom has noise-canceling headphones.
- Tom'un gürültü önleyici kulaklığı var.
- Tom has noise-canceling headphones.
- Tom'un gürültü önleyici kulaklıkları var.
- Can I borrow your headphones?
- Senin kulaklığını ödünç alabilir miyim?
- Tom put his headphones back on.
- Tom kulaklıklarını tekrar taktı.
- These headphones have one side louder than the other.
- Bu kulaklıkların bir tarafı diğerinden daha yüksek.
- When I'm using headphones I can't hear anything.
- Ben kulaklık kullanıyorken bir şey duyamıyorum.
- I can't listen to music at night anymore because my headphones broke.
- Kulaklığım bozulduğu için artık geceleri müzik dinleyemiyorum.
- Take your headphones off.
- Kulaklığını çıkar.
- May I borrow your headphones?
- Kulaklığınızı ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow your headphones?
- Kulaklığınızı ödünç alabilir miyim?
- May I borrow your headphones?
- Senin kulaklıklarını ödünç alabilir miyim?
- Tom bought a new set of headphones.
- Tom yeni bir kulaklık seti aldı.
- Tom took off his headphones.
- Tom kulaklıklarını çıkardı.
- With these headphones, I can't hear anything.
- Bu kulaklıklar ile bir şey duyamıyorum.
- These headphones are both stylish and comfortable.
- Bu kulaklıklar hem şık hem de rahat.
- Tom had his headphones on so he didn't hear Mary enter the room.
- Tom, Mary'nin odaya girdiğini duymamak için kulaklığını takmıştı.
- We came here to buy headphones.
- Buraya kulaklık almaya geldik.
- Tom bought a new set of headphones.
- Tom yeni bir kulaklık seti satın aldı.
- I had my headphones on so I didn't hear Tom enter the room.
- Tom'un odaya girdiğini duymamak için kulaklığımı takmıştım.
- These headphones don't work.
- Bu kulaklıklar çalışmıyor.
- With these headphones, I can't hear anything.
- Bu kulaklıklarla hiçbir şey duyamıyorum.
- Tom slipped off his headphones.
- Tom kulaklığını çıkardı.
- Tom put on his headphones.
- Tom kulaklıklarını taktı.
- Tom had his headphones on so he didn't hear Mary enter the room.
- Tom kulaklığını taktı, bu yüzden Mary'nin odaya girişini duymadı.
- Tom has noise-cancelling headphones.
- Tom'un gürültü önleyici kulaklığı var.
- These headphones have one side louder than the other.
- Bu kulaklık bir taraftan daha çok ses veriyor.
- These headphones have one side louder than the other.
- Bu kulaklığın bir tarafından daha çok ses geliyor.
- These headphones are both stylish and comfortable.
- Bu kulaklıklar hem şık hem de konforlu.
- The noisy headphones are that guy's.
- Gürültülü kulaklıklar o adamın.
- When I'm using headphones I can't hear anything.
- Kulaklık kullandığımda hiçbir şey duyamıyorum.
- We came here to buy headphones.
- Buraya kulaklık almak için geldik.
- Tom took his headphones off.
- Tom kulaklıklarını çıkardı.
- Tom slipped off his headphones.
- Tom kulaklıklarını çıkardı.
- Give me the headphones.
- Kulaklıkları bana ver.
- Tom put on his headphones.
- Tom kulaklığını taktı.
- These headphones aren't working.
- Bu kulaklıklar çalışmıyor.
- Tom has noise-canceling headphones.
- Tom gürültü önleyici kulaklıklara sahip.
- Tom has noise-cancelling headphones.
- Tom gürültü önleyici kulaklıklara sahip.
- Tom put his headphones back on.
- Tom kulaklığını tekrar taktı.
- Tom has noise-cancelling headphones.
- Tom'un gürültü önleyici kulaklıkları var.
Show More (39)
|