Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
caught up with (something)
universitätsassistent [Ös.]
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
heterosexual
heteroseksüel
n., adj.
A regulation like that advocated in the report would end up discriminating against married
heterosexual
couples.
Raporda savunulduğu gibi bir düzenleme, evli
heteroseksüel
çiftlere karşı ayrımcılıkla sonuçlanacaktır.
Sami was
heterosexual.
Sami
heteroseksüeldi.
Show More (-1)
2
heterosexual
heteroseksüel
adj.
He identified as a
heterosexual
male.
Kendini
heteroseksüel
bir erkek olarak tanımlıyordu.
Show More (-2)