Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
high-speed train
yüksek hızlı tren
n.
We have the responsibility of setting this
high-speed train
in motion.
Bu
yüksek hızlı treni
harekete geçirme sorumluluğuna sahibiz.
The development of
high-speed trains
has to be welcomed; it should not be stopped.
Yüksek hızlı trenlerin
gelişimi memnuniyetle karşılanmalıdır; durdurulmamalıdır.
Show More (-1)
2
high-speed train
hızlı tren
n.
Tom took a
high-speed train.
Tom
hızlı trene
bindi.
Take a
high-speed train
for a long trip.
Uzun bir yolculuk için
hızlı trene
binin.
Show More (-1)