Tureng - hindi - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	hindi	hintçe	n.
	The majority of the Indians can speak English, Hindi, and one mother tongue. Hintlilerin çoğunluğu İngilizce, Hintçe ve bir anadil konuşabilmektedir. Hindi and Urdu are the same language. Hintçe ve Urduca aynı dildir. A daughter language descends from another language - for example, Hindi is a daughter language of Sanskrit. Bir yavru dil başka bir dilden türemiştir; örneğin, Hintçe Sanskritçe'nin yavru dilidir. A friend of mine can speak Hindi fluently. Bir arkadaşım akıcı bir biçimde Hintçe konuşabilir. I can understand Hindi, but I can't speak it. Hintçeyi anlayabiliyorum ama onu konuşamıyorum. A friend of mine can speak Hindi fluently. Bir arkadaşım akıcı bir şekilde Hintçe konuşabiliyor. I can understand Hindi, but I can't speak it. Hintçe anlayabilirim ama konuşamam. Hindi and Urdu are one language. Hintçe ve Urduca aynı dildir. Show More (5)

	İngilizce	Türkçe
1	turkey	hindi	n.
	The artificial, fast-track breeding of chicks and turkeys must be discontinued. Civciv ve hindilerin yapay ve hızlı bir şekilde yetiştirilmesine son verilmelidir. What happens to the shrimps, poultry meat and turkey that is imported into the Union and does not meet our requirements? Birliğe ithal edilen ve gereksinimlerimizi karşılamayan karides, kümes hayvanı eti ve hindiye ne olacak? Don't ask where that turkey baster's been. Hindi leğeninin nerede olduğunu sorma. This turkey tastes good. Bu hindinin tadı güzel. One more hour and the turkey will be ready. Bir saat daha ve hindi hazır olacak. When do you eat turkey? Ne zaman hindi yersin? They sent me three turkeys. Onlar bana üç tane hindi gönderdiler. They ate turkey on Thanksgiving Day. Şükran Günü'nde hindi yediler. One more hour and the turkey will be ready. Bir saat sonra hindi hazır olacak. I am plucking the turkey. Hindiyi yoluyorum. Tom gave his dog a piece of leftover Christmas turkey. Tom köpeğine bir parça artık Noel hindisi verdi. The turkey was moist and juicy. Hindi nemli ve suluydu. I sliced the turkey. Hindiyi dilimledim. Tom cut the turkey with an electric knife. Tom hindiyi elektrikli bıçakla kesti. I eat a lot of turkey. Çok fazla hindi yiyorum. My mother cooked a big turkey for Thanksgiving. Annem, Şükran Günü için büyük bir hindi pişirdi. You cook turkey with pears. Hindiyi armutla pişiriyorsun. The turkey gobbles. Hindi gıdaklıyor. My mother cooked a big turkey for Thanksgiving. Annem Şükran Günü için büyük bir hindi pişirdi. Turkey is usually eaten on Thanksgiving. Hindi genellikle Şükran Günü'nde yenir. When do you eat turkey? Ne zaman hindi yiyorsun? Have you ever eaten turkey? Hiç hindi yedin mi? We deep-fried the turkey. Hindiyi yağda kızarttık. My grandmother cooked a big turkey. Büyükannem büyük bir hindi pişirdi. Mary tied an apron around her waist and then took the turkey out of the oven. Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı. It's not a Thanksgiving dinner without turkey. Hindisiz bir Şükran Günü yemeği olmaz. Tom gave his dog a piece of leftover Christmas turkey. Tom köpeğine Noel'den kalan hindiden bir parça verdi. A turkey is a little bigger than a chicken. Hindi tavuktan biraz daha büyüktür. Let's talk turkey. Hadi hindi konuşalım. She roasted the turkey. O, hindiyi kızarttı. It's a custom to have turkey at Thanksgiving. Şükran Günü'nde hindi yemek bir gelenektir. A turkey is a little bigger than a chicken. Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür. How are you going to cook the turkey? Hindiyi nasıl pişireceksin? This turkey tastes good. Bu hindinin tadı iyi. I made myself a turkey sandwich. Kendime hindili bir sandviç yaptım. Turkey is usually eaten on Thanksgiving. Hindi genellikle Şükran gününde yenilir. Tom put the turkey in the oven. Tom hindiyi fırına koydu. Mary tied an apron around her waist and then took the turkey out of the oven. Mary beline bir önlük bağladı ve sonra hindiyi fırından çıkardı. The turkey was tender and juicy. Hindi yumuşak ve suluydu. The turkey was tender and juicy. Hindi yumuşak ve sulu. Someone should talk turkey to him. Biri onunla hindi gibi konuşmalı. Tom sliced the turkey. Tom hindiyi dilimledi. Tom was attacked by a wild turkey. Tom vahşi bir hindi tarafından saldırıya uğradı. I ate a turkey sandwich. Ben hindili bir sandviç yedim. I eat a lot of turkey. Çok hindi yerim. Mary has never cooked a turkey. Mary hiç hindi pişirmedi. Tom cut the turkey with an electric knife. Tom elektrikli bıçakla hindiyi kesti. She's vegetarian, so she ate tofu instead of turkey. Vejetaryen olduğu için hindi yerine tofu yedi. Tom was attacked by a wild turkey. Tom'a vahşi bir hindi tarafından saldırıldı. Tom carved the turkey. Tom hindiyi oydu. Why do Americans eat turkey on Thanksgiving? Amerikalılar Şükran Günü'nde neden hindi yer? They sent me three turkeys. Bana üç hindi gönderdiler. She roasted the turkey. O hindiyi kızarttı. You cook turkey with pears. Armutlu hindi pişiriyorsun. It's the best turkey I've ever tasted. Hayatımda yediğim en güzel hindiydi. Tom began to carve the turkey. Tom hindiyi kesmeye başladı. Mary put the turkey in the oven. Mary hindiyi fırına koydu. Show More (54)