|
- That is why the visitors have to make do with hotels which are not in Strasbourg but in the surrounding area.
- Bu nedenle ziyaretçiler Strazburg'da değil, çevredeki otellerle idare etmek zorunda kalıyor.
- Austrians were thrown out of hotels and restaurants in Belgium and France.
- Avusturyalılar Belçika ve Fransa'daki otel ve restoranlardan atıldılar.
- Even now the hotels are struggling to cope.
- Şu anda bile oteller başa çıkmakta zorlanıyor.
- Bathing waters may be contaminated by bacteria which originate from households, hotels or maybe office buildings.
- Banyo suları evlerden, otellerden ya da ofis binalarından kaynaklanan bakteriler tarafından kirletilebilir.
- I won't waste time looking for hotels.
- Otel aramakla zaman kaybetmeyeceğim.
- Obtain recent maps of each community and check out reasonably priced hotels or motels near the schools.
- Her topluluğun güncel haritalarını edinin ve okulların yakınındaki makul fiyatlı otel veya motelleri inceleyin.
- How many hotels are there in Paris?
- Paris'te kaç tane otel var?
- Are there any other hotels you can recommend?
- Tavsiye edebileceğin başka oteller var mı?
- Do you have any other hotels you would recommend?
- Tavsiye edebileceğiniz başka otel var mı?
- She's very particular about her choice of hotels.
- Otel seçimi konusunda çok titizdir.
- Tom and Mary rented a room in one of Boston's most luxurious hotels.
- Tom ve Mary Boston'un en lüks otellerinden birinde bir oda kiraladılar.
- Tom stayed at one of the hotels on Park Street.
- Tom, Park Caddesi'ndeki otellerden birinde kaldı.
- The hotels along the beach were evacuated.
- Sahildeki oteller boşaltıldı.
- ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
- İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
- Do you know of any good inexpensive hotels in Boston?
- Boston'da bildiğiniz ucuz bir otel var mı?
- Half of the forest will be cut down to build hotels to accommodate the tourists who come to visit the forest.
- Ormanı ziyarete gelen turistleri ağırlayacak oteller inşa etmek için ormanın yarısı kesilecek.
- You can use English at most hotels around the world.
- Dünyadaki otellerin çoğunda İngilizce kullanabilirsin.
- Tom stayed at one of the hotels on Park Street.
- Tom, Park Caddesi üzerinde otellerden birinde kaldı.
- Tunisian hotels are cheap in low season.
- Tunus otelleri sezon dışı dönemde ucuz oluyor.
- Tom obtained the list of all the hotels in the area.
- Tom bölgedeki tüm otellerin listesini ele geçirdi.
- The hotels along the beach have been evacuated.
- Sahildeki oteller boşaltıldı.
- The hotels here are kept unusually clean.
- Buradaki oteller alışılmadık şekilde temiz tutuluyor.
- He runs a lot of hotels.
- Bir sürü otel işletiyor.
- A Chinese company has bought one of the most famous hotels in New York.
- Bir Çin şirketi New York'taki en ünlü otellerden birini satın aldı.
- I have a collection of towels I've stolen from many different hotels I've stayed at.
- Kaldığım birçok farklı otelden çaldığım havlulardan oluşan bir koleksiyonum var.
- Tom runs a lot of hotels.
- Tom çok sayıda otel çalıştırıyor.
- There are many hotels downtown.
- Şehir merkezinde birçok otel var.
- Most of the hotels are open all year round.
- Otellerin çoğu tüm yıl boyunca açık.
- There are quite a few hotels by the lake.
- Gölün yanında epeyce otel var.
- Tom rented a suite in one of Boston's most expensive hotels.
- Tom, Boston'un en pahalı otellerinden birinde bir süit kiraladı.
- I sleep better at home than I do in hotels.
- Ben evde otellerdekinden daha iyi uyurum.
- Do you have a list of hotels?
- Otel listeniz var mı?
- Tom obtained the list of all the hotels in the area.
- Tom alandaki bütün otellerin listesini elde etti.
- Tunisian hotels are cheap in low season.
- Tunus otelleri düşük sezonda ucuzdur.
- Hotels are cheaper in the off season.
- Oteller ölü sezonda daha ucuzdur.
- Can you recommend any other hotels?
- Başka otel önerebilir misiniz?
- There are quite a few hotels by the lake.
- Göl kenarında birkaç otel var.
- Can you recommend any other hotels?
- Başka oteller tavsiye edebilir misin?
- Hotels are cheaper in the off season.
- Sezon dışında oteller daha ucuzdur.
- Do you have a list of hotels?
- Bir otel listen var mı?
- In hotels, it's customary to install wall-to-wall carpeting.
- Otellerde, duvardan duvara halı döşemek gelenekseldir.
- All the hotels in town are full.
- Şehirdeki bütün oteller dolu.
- Tom rented a suite in one of Boston's most expensive hotels.
- Tom Boston'ın en pahalı otellerinden birinde bir süit kiraladı.
- You can use English at most hotels around the world.
- Dünyadaki çoğu otelde İngilizce kullanabilirsiniz.
- Hotels usually install wall-to-wall carpeting.
- Oteller genellikle duvardan duvara halı döşer.
- I sleep better at home than I do in hotels.
- Evde, otellerde uyuduğumdan daha iyi uyuyorum.
- There are many hotels in the city's business district.
- Şehrin iş bölgesinde birçok otel var.
- Tom runs a lot of hotels.
- Tom bir sürü otel işletiyor.
- By the end of the year, the number of people who have spent the night in hotels in our city will pass the one million mark.
- Yıl sonuna kadar şehrimizdeki otellerde geceleyenlerin sayısı bir milyonu geçecek.
- Tom and Mary rented a room in one of Boston's most luxurious hotels.
- Tom ve Mary, Boston'un en lüks otellerinden birinde bir oda kiraladılar.
- Most of the hotels are open all year round.
- Otellerin çoğu tüm yıl boyunca açıktır.
- You can use English at most hotels anywhere in the world.
- Dünyanın herhangi bir yerinde çoğu otelde İngilizce'yi kullanabilirsiniz.
- There are many hotels downtown.
- Şehir merkezinde çok sayıda otel var.
- You can use English at most hotels anywhere in the world.
- Dünyanın herhangi bir yerindeki çoğu otelde İngilizce kullanabilirsiniz.
- All the hotels are sold out.
- Bütün otellerde yer kalmadı.
- Where's the information center for hotels?
- Oteller için bilgi merkezi nerede?
- Are there any other hotels you can recommend?
- Önerebileceğiniz başka otel var mı?
- We're staying in different hotels.
- Biz farklı otellerde kalıyoruz.
- A Chinese company has bought one of the most famous hotels in New York.
- Çinli bir şirket New York'un en ünlü otellerinden birini satın aldı.
- Are the hotels pricey?
- Oteller pahalı mı?
- He runs a lot of hotels.
- O, bir sürü otel işletir.
- We're staying in different hotels.
- Farklı otellerde kalıyoruz.
Show More (59)
|
