hunting - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
hunting avcılık n.
  • My view is that in certain Member States hunting brings an important extra source of food to the dining table.
  • Benim görüşüme göre bazı Üye Devletlerde avcılık, yemek masasına önemli bir ilave gıda kaynağı getirmektedir.
  • One of the main points with regard to the regulation on specific hygiene rules is the chapter on hunting.
  • Belirli hijyen kurallarına ilişkin yönetmeliğin ana noktalarından biri de avcılıkla ilgili bölümdür.
  • I also wish to briefly address the issue of hunting.
  • Avcılık konusuna da kısaca değinmek istiyorum.
Show More (18)
hunting av n.
  • When he returns from hunting, I will not speak with him.
  • Avdan döndüğünde, onunla konuşmayacağım.
  • Tom has a painting depicting a hunting scene hanging on his wall.
  • Tom'un duvarında bir av sahnesini tasvir eden bir tablo asılı.
  • The hunters became the hunted.
  • Ava giden avlandı.
Show More (9)
hunting avcı adj.
  • Tom spent the night in an old hunting shack.
  • Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
  • Tom stabbed Mary with a hunting knife.
  • Tom avcı bıçağı ile Mary'yi bıçakladı.
Show More (-1)
hunting avlanma n.
  • Bow hunting season opens today.
  • Yayla avlanma sezonu bugün açılıyor.
Show More (-2)