idealist - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
idealist idealist n.
  • We are not trying to play the high-handed human rights idealists who are against realpolitik and interests.
  • Bizler reelpolitiğe ve çıkarlara karşı olan insan hakları idealistlerini oynamaya çalışmıyoruz.
  • Anyone predicting ten years ago that we would have a single European currency, was in fact called an idealist.
  • On yıl önce tek bir Avrupa para birimine sahip olacağımızı öngören herkes aslında idealist olarak adlandırılıyordu.
  • I'm an idealist.
  • Ben idealist biriyim.
Show More (5)
idealist idealist olan adj.
  • Tom has always been a bit of an idealist.
  • Tom her zaman biraz idealist olmuştur.
Show More (-2)
İngilizce Türkçe
idealistic idealist adj.
  • One must be both realistic and idealistic in affirming an idea.
  • Bir fikri onaylarken hem gerçekçi hem de idealist olmak gerekir.
  • Instead of getting on with practical issues, you launch upon idealistic common policies.
  • Pratik meselelerle uğraşmak yerine idealist ortak politikalara girişiyorsunuz.
  • There is no need to paint too much of an idealistic picture.
  • Çok fazla idealist bir tablo çizmeye gerek yoktur.
Show More (5)
idealist idealist n.
  • We are not trying to play the high-handed human rights idealists who are against realpolitik and interests.
  • Bizler reelpolitiğe ve çıkarlara karşı olan insan hakları idealistlerini oynamaya çalışmıyoruz.
  • Anyone predicting ten years ago that we would have a single European currency, was in fact called an idealist.
  • On yıl önce tek bir Avrupa para birimine sahip olacağımızı öngören herkes aslında idealist olarak adlandırılıyordu.
  • I'm an idealist.
  • İdealistim.
Show More (5)