ignite - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
ignite ateşlemek v.
  • Sometimes, I think the president is just trying to ignite a controversy when he gives a speech.
  • Bazen başkan konuşma yaptığında sadece tartışma ateşlemeye çalışıtğını düşünüyorum.
  • Sometimes, I think the president is just trying to ignite a controversy when he gives a speech.
  • Bazen, Başkan'ın bir konuşma yaptığında sadece bir tartışmayı ateşlemeye çalıştığını düşünüyorum.
Show More (-1)
ignite tutuşmak v.
  • Static electricity can cause the gas to ignite.
  • Statik elektrik gazın tutuşmasına neden olabilir.
Show More (-2)
ignite (mecazen) alevlendirmek v.
  • His disregardful manners ignited an angry argument.
  • Dikkatsiz davranışları öfkeli bir tartışmayı alevlendirdi.
Show More (-2)
ignite tutuşturmak v.
  • A small spark often ignites a big flame.
  • Küçük bir kıvılcım genellikle büyük bir alevi tutuşturur.
Show More (-2)