| 1 |
impulsive |
düşüncesiz |
adj. |
|
- Tom is impulsive and impatient.
- Tom düşüncesiz ve sabırsızdır.
- You're impulsive.
- Siz düşüncesizsiniz.
- Tom is impulsive and self-centered.
- Tom düşüncesiz ve benmerkezcidir.
- Tom is very impulsive.
- Tom çok düşüncesiz.
- Tom is a little impulsive, isn't he?
- Tom biraz düşüncesiz, değil mi?
- I'm impulsive.
- Ben düşüncesizim.
- Tom is brash and impulsive.
- Tom atılgan ve düşüncesizdir.
- Tom said that Mary was impulsive.
- Tom, Mary'nin düşüncesiz olduğunu söyledi.
- Tom is an impulsive buyer.
- Tom düşüncesiz bir alıcı.
- Tom is an impulsive buyer.
- Tom düşüncesiz bir alıcıdır.
- Are you impulsive?
- Sen düşüncesiz misin?
- Tom was impulsive.
- Tom düşüncesizdi.
- Tom is impulsive.
- Tom düşüncesizdir.
- We're impulsive.
- Biz düşüncesiziz.
Show More (11)
|
| 2 |
impulsive |
fevri |
adj. |
|
- Rita tends to be highly impulsive and restless.
- Rita oldukça fevri ve huzursuz davranmaya meyillidir.
- Tom is impulsive, isn't he?
- Tom fevri biri, değil mi?
- I'm very impulsive.
- Çok fevriyimdir.
- Tom is impulsive and impatient.
- Tom fevri ve sabırsız biri.
Show More (1)
|
| 3 |
impulsive |
dürtüsel |
adj. |
|
- Are you impulsive?
- Dürtüsel misiniz?
- Tom is impulsive and self-centered.
- Tom dürtüsel ve bencildir.
Show More (-1)
|
