Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

	İngilizce	Türkçe
1	inconsiderate	düşüncesiz	adj.
	This just creates a selfish, inconsiderate person. Bu sadece bencil ve düşüncesiz bir insan yaratır. The positioning of that moon was terribly inconsiderate. O ayın konumu son derece düşüncesizdi. I didn't mean to be inconsiderate. Düşüncesiz olmak istemedim. I know that Tom is inconsiderate. Tom'un düşüncesiz olduğunu biliyorum. Tom said I was being inconsiderate. Tom düşüncesiz olduğumu söyledi. Tom said I was inconsiderate. Tom düşüncesiz olduğumu söyledi. I didn't mean to be inconsiderate. Düşüncesiz olmak istememiştim. How inconsiderate! Ne kadar düşüncesiz! I think Tom is inconsiderate. Bence Tom düşüncesiz. Tom is inconsiderate. Tom düşüncesiz. Tom is very inconsiderate. Tom çok düşüncesiz. Tom said I was being inconsiderate. Tom düşüncesizce davrandığımı söyledi. How inconsiderate! Ne kadar da düşüncesizce! That's very inconsiderate. Bu çok düşüncesizce. Tom was very inconsiderate. Tom çok düşüncesizdi. You were inconsiderate. Düşüncesizdin. Tom was inconsiderate. Tom düşüncesizdi. You're inconsiderate. Sen düşüncesizsin. You're very inconsiderate. Sen çok düşüncesizsin. You're very inconsiderate. Çok düşüncesizsin. Show More (17)
2	inconsiderate	tedbirsiz	adj.
	Using a bicycle for commuting is dangerous because of inconsiderate drivers. İşe gidip gelirken bisiklet kullanmak dikkatsiz sürücüler yüzünden tehlikeli. Show More (-2)
3	inconsiderate	saygısız	adj.
	I think Tom is inconsiderate. Tom'un saygısız olduğunu düşünüyorum. Show More (-2)