|
- She was self-righteous with indignation at the unjust treatment.
- Haksız muameleye karşı duyduğu öfkede kendini haklı görüyordu.
- There is much less indignation in the West concerning this.
- Batı'da bu konuda çok daha az öfke var.
- Let us stop acting out humanitarian indignation.
- İnsani öfke ile hareket etmeyi bırakalım.
- When this piece of information was leaked, a huge outpouring of indignation in the United States ensued.
- Bu bilgi sızdırıldığında, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük bir öfke patlaması yaşandı.
- On behalf of the European Parliament, I express our profound indignation and utter condemnation of this attack.
- Avrupa Parlamentosu adına bu saldırı karşısında duyduğumuz derin öfke ve kınamayı ifade ediyorum.
- The indignation is growing by the hour.
- Öfke her geçen saat artıyor.
- When this piece of information was leaked, a huge outpouring of indignation in the United States ensued.
- Bu bilgi sızdırıldığında Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük bir öfke patlaması yaşandı.
- It is nonetheless important that we express our indignation once again today.
- Yine de bugün öfkemizi bir kez daha ifade etmemiz önemlidir.
Show More (5)
|
