Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
indiscriminately
ayrım gözetmeksizin
adv.
That is the least we can do while terrorists are striking
indiscriminately.
Teröristler
ayrım gözetmeksizin
saldırırken yapabileceğimiz en az şey budur.
We must be careful not to put everything under the same umbrella
indiscriminately.
Her şeyi
ayrım gözetmeksizin
aynı şemsiye altına koymamaya dikkat etmeliyiz.
Show More (-1)
2
indiscriminately
rastgele
adv.
She buys shoes
indiscriminately.
Rastgele
ayakkabı alıyor.
She buys shoes
indiscriminately.
O
rastgele
ayakkabı satın alıyor.
Show More (-1)