Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
goldregenpfeifer (pluvialis apricaria)
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
inflammatory
kışkırtıcı
adj.
Provocateurs are making
inflammatory
speeches against the police on Twitter.
Provokatörler Twitter'da polise karşı
kışkırtıcı
konuşmalar yapıyor.
Stop being so
inflammatory.
Bu kadar
kışkırtıcı
olmayı bırakın.
Stop being so
inflammatory.
Bu kadar
kışkırtıcı
olmayı bırak.
Show More (0)
2
inflammatory
iltihaplı
adj.
The weakness in the immune system can result in
inflammatory
diseases.
Bağışıklık sistemindeki zayıflık
iltihaplı
hastalıklara neden olabilir.
Show More (-2)