infuriate - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
infuriate çileden çıkarmak v.
  • Yet there are a number of infuriating aspects, because everything takes so long.
  • Yine de her şey çok uzun sürdüğü için çileden çıkaran bir takım hususlar var.
  • Sami's behavior started to infuriate Layla.
  • Sami'nin davranışları Layla'yı çileden çıkarmaya başladı.
  • His ignorance infuriates me.
  • Onun cehaleti beni çileden çıkarıyor.
Show More (19)
infuriate kızdırmak v.
  • Your arrogance infuriates me.
  • Küstahlığın beni kızdırıyor.
  • His opinions infuriate me.
  • Onun görüşleri beni kızdırıyor.
  • Her ignorance infuriates me.
  • Onun cehaleti beni kızdırıyor.
Show More (1)
infuriate deli etmek v.
  • His ignorance infuriates me.
  • Onun cehaleti beni deli ediyor.
  • His arrogance infuriates me.
  • Küstahlığı beni deli ediyor.
Show More (-1)