1 |
ingredients |
malzeme |
n. |
|
- We will have the necessary ingredients for this when we have data based on the mid-term reviews.
- Orta vadeli incelemelere dayanan verilere sahip olduğumuzda bunun için gerekli malzemelere sahip olacağız.
- There must be guidelines regarding ingredients.
- Malzemelerle ilgili kurallar olmalıdır.
- Can you tell us what the ingredients are?
- Malzemelerin ne olduğunu bize söyleyebilir misin?
- I heard that one way to stay healthy is to avoid eating any food with unpronounceable ingredients.
- Sağlıklı kalmanın bir yolunun, telaffuz edilemeyen malzemeler içeren yiyecekleri yemekten kaçınmak olduğunu duydum.
- This cake is made of the finest ingredients.
- Bu kek en iyi malzemelerden yapılmıştır.
- The key to cooking good food is using high-quality, fresh ingredients.
- İyi yemek pişirmenin anahtarı kaliteli ve taze malzemeler kullanmaktır.
- You can't make a good meal without good ingredients.
- İyi malzemeler olmadan iyi bir yemek yapamazsınız.
- Do we have all the ingredients we need?
- İhtiyacımız olan bütün malzemeye sahip miyiz?
- Combine all the ingredients in the mixing bowl.
- Karıştırma kabında tüm malzemeyi birleştirin.
- The ingredients for this recipe are a little expensive.
- Bu tarifin malzemeleri biraz pahalı.
- You can't make a good meal without good ingredients.
- İyi malzemeler olmadan iyi bir yemek yapamazsın.
- Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
- Birçok Avrupa mutfağında terazi vardır çünkü orada kuru malzemeler ağırlıkla ölçülür, Amerika'dakinin aksine hacimle ölçülür.
- Do we have all the ingredients we need?
- İhtiyacımız olan tüm malzemeler var mı?
- There are many strange ingredients in that soup.
- Bu çorbanın içinde bir sürü tuhaf malzeme var.
- Add the rest of the ingredients.
- Geri kalan malzemeleri ekleyin.
- All the ingredients are fresh.
- Tüm malzemeler taze.
- Combine all the ingredients in the mixing bowl.
- Tüm malzemeleri karıştırma kabında birleştirin.
- Add the rest of the ingredients.
- Malzemelerin geri kalanını ekleyin.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary kek yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- When I read the list of ingredients, my stomach turned.
- Malzemeler listesini okuduğumda midem bulandı.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
- Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
- Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterildi.
- If you don't have good ingredients, you can't make good food.
- İyi malzemeleriniz yoksa, iyi yemek yapamazsınız.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- This cake is made of the finest ingredients.
- Bu pasta en iyi malzemelerden yapılır.
- The key to cooking good food is using high-quality, fresh ingredients.
- Güzel yemek pişirmenin püf noktası, kaliteli ve taze malzemeler kullanmaktır.
Show More (23)
|
2 |
ingredients |
içindekiler |
n. |
|
- What are the ingredients?
- İçindekiler nedir?
- What are the ingredients?
- İçindekiler neler?
- When I read the list of ingredients, my stomach turned.
- İçindekiler listesini okuduğumda midem bulandı.
Show More (0)
|
3 |
ingredients |
içerik |
n. |
|
- Each individual brand should list all additives, not just the prohibited ingredients.
- Her bir marka sadece yasaklı içerikleri değil, tüm katkı maddelerini listelemelidir.
- Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
- Bazı içerikler zararlıdır, özellikle de hamileyseniz.
Show More (-1)
|
4 |
ingredients |
içerik maddeleri |
n. |
|
- Only 2% of ingredients are not required to be included on the label, as against the former 25%.
- Daha önce %25 olan içerik maddelerinin sadece %2'sinin etikette yer alması gerekmemektedir.
Show More (-2)
|