|
- It also interacts with potential customers through its website or through industry events.
- Ayrıca web sitesi veya sektör etkinlikleri aracılığıyla potansiyel müşterilerle etkileşime girer.
- It also interacts with potential customers through its website or through industry events.
- Ayrıca potansiyel müşterileriyle internet sitesi üzerinden veya sektörel etkinlikler aracılığıyla etkileşime girer.
- These theories might interact with one another in a complicated way.
- Bu teoriler birbirleriyle karmaşık bir şekilde etkileşime girebilir.
- Psychokinesis or telekinesis is the ability to affect objects without physically interacting with them.
- Psikokinezi ya da telekinezi, nesnelerle fiziksel olarak etkileşime girmeden onları etkileme yeteneğidir.
- Sami enjoyed interacting with Layla.
- Sami, Layla ile etkileşime girmekten hoşlanıyordu.
- They need to interact with other kids.
- Diğer çocuklarla etkileşime girmeleri gerekiyor.
- The development of the personal computer has revolutionised the way people work, the way they live, and the way they interact with each other.
- Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
- They need to interact with other kids.
- Onların diğer çocuklarla etkileşime girmeleri gerekir.
- Neutrinos rarely interact with matter.
- Nötrinolar madde ile nadiren etkileşime girer.
Show More (6)
|