intercept - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
intercept engellemek v.
  • The system, however, can only intercept civilian communications that are routed via Intelsat satellites.
  • Ancak sistem yalnızca Intelsat uyduları üzerinden yönlendirilen sivil iletişimleri engelleyebilir.
  • Usually this device would be used to intercept other missiles at high altitude.
  • Bu araç genelde, diğer füzeleri yüksek irtifada engellemek için kullanılır.
  • Usually this device would be used to intercept other missiles at high altitude.
  • Genellikle bu cihaz yüksek irtifadaki diğer füzeleri engellemek için kullanılırdı.
Show More (2)
intercept durdurmak v.
  • Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants.
  • Türk savaş gemileri yasadışı göçmenleri taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.
  • They've been intercepted.
  • Durduruldular.
  • Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants.
  • Türk savaş gemileri kaçak göçmen taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.
Show More (0)
intercept yakalamak v.
  • Tom intercepted a pass.
  • Tom bir pas yakaladı.
Show More (-2)