invisible - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
invisible görünmez adj.
  • There is always an invisible barrier that keeps poor people away from wealth.
  • Yoksul insanları zenginlikten uzak tutan görünmez bir bariyer her zaman vardır.
  • Yet, all too often these political priorities are invisible in everyday policies.
  • Yine de çoğu zaman bu siyasi öncelikler günlük politikalarda görünmez.
  • Asbestos is a silent, invisible killer.
  • Asbest sessiz, görünmez bir katildir.
Show More (23)
invisible görülemez adj.
  • The road was invisible due to the heavy fog.
  • Yoğun sis nedeniyle yol görülemez olmuştu.
  • Bacteria are invisible to the naked eye.
  • Bakteriler çıplak gözle görülemez.
Show More (-1)
invisible fark edilmez adj.
  • Ignorance is invisible to those who suffer from it.
  • Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.
Show More (-2)