|
- It seems like you got up on the wrong side of the bed this morning.
- Bu sabah yatağın ters tarafından kalkmışsın gibi görünüyor.
- It seems like there was a lot I wasn't told.
- Bana söylenilmeyen çok şey var gibi görünüyor.
- It seems like you aren't very happy today.
- Bugün pek mutlu değilsin gibi görünüyor.
- It seems like Tom likes doing that.
- Tom bunu yapmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- It seems like I'm the only one who has to do that.
- Bunu yapmak zorunda olan tek kişi benmişim gibi görünüyor.
- It seems like Tom likes everybody.
- Tom herkesi seviyor gibi görünüyor.
- It seems like you know everything already.
- Her şeyi zaten biliyorsun gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having a hard time doing that.
- Tom bunu yaparken zor anlar yaşıyor gibi görünüyor.
- It seems like you aren't very happy today.
- Bugün çok mutlu değilsin gibi görünüyor.
- It seems like a good plan.
- İyi bir plan gibi görünüyor.
- It seems like a dream.
- Bir hayal gibi görünüyor.
- It seems like the book store is also closing late.
- Kitapçı da geç kapanıyor gibi görünüyor.
- It seems like it'll rain.
- Yağmur yağacak gibi görünüyor.
- It seems like it might rain this afternoon.
- Bu öğleden sonra yağmur yağabilir gibi görünüyor.
- It seems like he knows the secret.
- O, sırrı biliyormuş gibi görünüyor.
- It seems like we haven't done anything fun since last October.
- Geçen Ekim'den beri eğlenceli bir şey yapmamışız gibi görünüyor.
- It seems like Jakob is in love.
- Jakob aşık gibi görünüyor.
- It seems like Tom wants to talk to you.
- Tom seninle konuşmak istiyor gibi görünüyor.
- I know it seems like I'm overreacting.
- Aşırı tepki veriyormuşum gibi göründüğünün farkındayım.
- It seems like Tom likes everybody.
- Tom herkesten hoşlanıyor gibi görünüyor.
- It seems like a fair offer.
- Bu adil bir teklif gibi görünüyor.
- It seems like the cat smelled a mouse.
- Kedi bir fare kokusu aldı gibi görünüyor.
- It seems like Tom doesn't really want to do this.
- Tom gerçekten bunu yapmak istemiyor gibi görünüyor.
- It seems like I'm going to have a hard day.
- Zor bir gün geçireceğim gibi görünüyor.
- It seems like you know everything already.
- Zaten her şeyi biliyorsun gibi görünüyor.
- It seems like he knows the secret.
- Sırrı biliyor gibi görünüyor.
- It seems like there are never enough hours in a day to get everything done.
- Bir günde her şeyi yapmak için asla yeterli saat yokmuş gibi görünüyor.
- It seems like the right thing to do.
- Bu yapacak doğru şey gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having trouble.
- Tom sıkıntı çekiyor gibi görünüyor.
- It seems like I'm the only one having any fun here.
- Burada eğlenen tek kişi benmişim gibi görünüyor.
- It seems like it'll take forever and three days.
- Sonsuza kadar ve üç gün sürecek gibi görünüyor.
- It seems like we haven't done anything fun since last October.
- Geçen ekim ayından bu yana eğlenceli bir şey yapmadık gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almakta zorlanıyor gibi görünüyor.
- It seems like Tom doesn't really want to do this.
- Tom bunu gerçekten yapmak istemiyor gibi görünüyor.
- It seems like Tom likes doing that.
- Tom bunu yapmayı seviyor gibi görünüyor.
- It seems like there was a lot I wasn't told.
- Bana anlatılmayan çok şey varmış gibi görünüyor.
- It seems like you've gotten better at French.
- Fransızca'da daha iyi olmuşsun gibi görünüyor.
- It seems like Tom is enjoying himself.
- Tom gününü gün ediyor gibi görünüyor.
- It seems like you know me, but I don't know you.
- Sen beni tanıyorsun gibi görünüyor ama ben seni tanımıyorum.
- It seems like years since Sunday morning.
- Pazar sabahından beri yıllar geçmiş gibi görünüyor.
- It seems like you know everything.
- Her şeyi biliyorsun gibi görünüyor.
- It seems like we have to go now.
- Artık gitmemiz gerekiyor gibi görünüyor.
- It seems like the only possible conclusion.
- Tek olası sonuç bu gibi görünüyor.
- It seems like Tom is enjoying himself.
- Tom eğleniyor gibi görünüyor.
- It seems like a terrible waste of time.
- Korkunç bir vakit kaybı gibi görünüyor.
- It seems like Tom is here to stay.
- Tom kalmak için burada gibi görünüyor.
- It seems like there's something missing.
- Bir şeyler eksik gibi görünüyor.
- It seems like Tom is sympathetic.
- Tom anlayışlı biri gibi görünüyor.
- It seems like Tom doesn't really want to be here.
- Tom gerçekten burada olmak istemiyor gibi görünüyor.
- It seems like a fair offer.
- Adil bir teklif gibi görünüyor.
- It seems like her style.
- Onun tarzı gibi görünüyor.
- It seems like it might rain this afternoon.
- Öğleden sonra yağmur yağacak gibi görünüyor.
- It seems like your only choice is to go.
- Tek seçeneğin gitmek gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having trouble.
- Tom sorun yaşıyor gibi görünüyor.
- I know it seems like I'm overreacting.
- Ben bunu abartıyormuşum gibi göründüğünü biliyorum.
- It seems like there's something missing.
- Eksik bir şey var gibi görünüyor.
- It seems like I'm the only one here who knows how to speak French.
- Burada Fransızca konuşmayı bilen tek kişi benmişim gibi görünüyor.
- It seems like she will win a prize.
- Bir ödül kazanacak gibi görünüyor.
- It seems like Tom is in love.
- Tom aşık gibi görünüyor.
- It seems like you don't know what to do.
- Ne yapacağını bilmiyor gibi görünüyorsun.
- It seems like I'm the only one who has to do that.
- Bunu yapması gereken tek kişi benmişim gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having trouble breathing.
- Tom nefes almakta sorun yaşıyor gibi görünüyor.
- It seems like something's still not right.
- Bir şey hâlâ doğru değil gibi görünüyor.
- It seems like a terrible waste of time.
- Korkunç bir zaman kaybı gibi görünüyor.
- It seems like we're going to be a little late.
- Biraz geç kalacağız gibi görünüyor.
- It seems like you don't remember me.
- Beni hatırlamıyorsun gibi görünüyor.
- It seems like Tom is having fun.
- Tom eğleniyor gibi görünüyor.
- It seems like the obvious thing to do.
- Yapılması gereken en bariz şey bu gibi görünüyor.
- It seems like a very good plan.
- Bu çok iyi bir plan gibi görünüyor.
- It seems like she will win a prize.
- O bir ödül kazanacak gibi görünüyor.
- It seems like it'll take forever and three days.
- Bu sonsuza dek sürecek gibi görünüyor.
- It seems like Tom likes everyone.
- Tom herkesi seviyor gibi görünüyor.
- It seems like we have to go now.
- Şimdi gitmemiz gerekiyor gibi görünüyor.
- It seems like there's no money left.
- Hiç para kalmamış gibi görünüyor.
- It seems like you're in a bad mood this morning.
- Bu sabah kötü bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.
- It seems like he had never met his father before.
- O, daha önce babasıyla hiç tanışmamış gibi görünüyor.
- It seems like you've gotten better at French.
- Fransızcada daha iyiye gittin gibi görünüyor.
- It seems like a dream.
- Rüya gibi görünüyor.
Show More (75)
|
