|
- Japan and the USA are streets ahead of us in both respects.
- Japonya ve ABD her iki açıdan da bizden çok ileride.
- For this reason, new impetus is necessary at the highest political level, particularly from Europe, America and Japan.
- Bu nedenle en üst siyasi düzeyde, özellikle Avrupa, Amerika ve Japonya'dan yeni bir ivme gerekmektedir.
- In comparison with Japan, 3G technology is coming on stream only very slowly.
- Japonya ile kıyaslandığında 3G teknolojisi çok yavaş bir şekilde yaygınlaşmaktadır.
- Therefore Japan would not accept them for use in its nuclear reactors.
- Bu nedenle Japonya bunları nükleer reaktörlerinde kullanmak üzere kabul etmeyecektir.
- In Japan there has been a Diet Members' League for the Abolition of the Death Penalty since 1993.
- Japonya'da 1993 yılından bu yana İdam Cezasının Kaldırılması için Diyet Üyeleri Ligi bulunmaktadır.
- Japan has sharply increased its spending on research, even though its economy is flagging.
- Japonya, ekonomisi kötüye gitmesine rağmen araştırma harcamalarını keskin bir şekilde arttırdı.
- We still have far fewer researchers than the United States or Japan.
- Hala Amerika Birleşik Devletleri ya da Japonya'dan çok daha az sayıda araştırmacıya sahibiz.
- Anyone who was present at the peace talks in Japan can no longer safely enter Indonesia.
- Japonya'daki barış görüşmelerine katılan hiç kimse artık Endonezya'ya güvenli bir şekilde giremiyor.
- It has been officially adopted in Australia and Japan, for example.
- Örneğin Avustralya ve Japonya'da resmi olarak kabul edilmiştir.
- The European Union is the world's largest exporter of machines and mechanical equipment, ahead of the USA and Japan.
- Avrupa Birliği, ABD ve Japonya'nın önünde dünyanın en büyük makine ve mekanik ekipman ihracatçısıdır.
- In Japan there has been a Diet Members' League for the Abolition of the Death Penalty since 1993.
- Japonya'da 1993 yılından bu yana Ölüm Cezasının Kaldırılması için Diyet Üyeleri Birliği bulunmaktadır.
- Rather, accidents have also occurred in the United States and Japan.
- Aksine, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'da da kazalar meydana gelmiştir.
- We still have far fewer researchers than the United States or Japan.
- Hâlâ Amerika Birleşik Devletleri ya da Japonya'dan çok daha az sayıda araştırmacımız var.
- These include the United States, Brazil and Japan.
- Bunlar arasında Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya ve Japonya yer almaktadır.
- Is there any possibility of coordination with the US and Japan in order to help these children in West Africa?
- Batı Afrika'daki bu çocuklara yardım etmek için ABD ve Japonya ile koordinasyon imkanı var mı?
- Take a look at Japan, where this policy was applied and where it does not work.
- Bu politikanın uygulandığı ve işe yaramadığı Japonya'ya bir göz atın.
- Without the United States the burden will fall on Japan, Germany, the United Kingdom, France, Canada and Australia.
- Amerika Birleşik Devletleri olmadan yük Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, Kanada ve Avustralya'ya düşecektir.
- The article also states that in Japan, the receiver of the text message contributes towards the cost of sending it.
- Makalede ayrıca Japonya'da kısa mesaj alıcısının mesaj gönderme maliyetine katkıda bulunduğu belirtilmektedir.
- She has cited the United States and Japan.
- Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'yı örnek gösterdi.
- In Japan there has been a bill, and the Japanese Diet has created a league against the death penalty.
- Japonya'da bir yasa tasarısı hazırlandı ve Japon Meclisi ölüm cezasına karşı bir birlik oluşturdu.
- We must also take into account the specific importance of Japan and Russia for the entry into force of the Protocol.
- Ayrıca Japonya ve Rusya'nın Protokol'ün yürürlüğe girmesi açısından taşıdığı özel önemi de dikkate almalıyız.
- She has cited the United States and Japan.
- Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'ya atıfta bulunmuştur.
- Neither the United States nor Japan has adopted international exhaustion of trade marks.
- Ne Amerika Birleşik Devletleri ne de Japonya ticari markaların uluslararası tükenmesini kabul etmemiştir.
- In that way, the regulation will have a negative effect on third countries, for example Japan.
- Bu şekilde düzenlemenin üçüncü ülkeler, örneğin Japonya üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır.
- In addition, there is the summit with Japan which has already taken place.
- Buna ek olarak, Japonya ile halihazırda gerçekleştirilmiş olan zirve var.
- First of all, with regard to the United States and Japan.
- Öncelikle, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya ile ilgili olarak.
- In the seventies, Sweden was the world's second largest shipbuilding nation after Japan.
- Yetmişli yıllarda İsveç, Japonya'dan sonra dünyanın en büyük ikinci gemi inşa ülkesiydi.
- In addition, there is the summit with Japan which has already taken place.
- Ayrıca Japonya ile halihazırda gerçekleştirilmiş olan bir zirve var.
- Taking the EU as a whole, we still lag behind the US and Japan on most indicators.
- AB'yi bir bütün olarak ele aldığımızda çoğu göstergede hala ABD ve Japonya'nın gerisindeyiz.
- Japan and Canada are now getting cold feet without US involvement.
- Japonya ve Kanada şimdi ABD'nin müdahalesi olmadan çekingen davranıyor.
- Without the votes of Japan and Canada the Protocol cannot enter into force.
- Japonya ve Kanada'nın oyları olmadan Protokol yürürlüğe giremez.
- Both the US and Japan are pulling out of this research completely.
- Hem ABD hem de Japonya bu araştırmadan tamamen çekiliyor.
- The prospects for this are fairly good, given the way things look at present, particularly in Japan.
- Şu anda özellikle Japonya'da yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda bunun gerçekleşme ihtimali oldukça yüksek.
- This increase of resources is a commitment that applies to all donors, including the United States and Japan.
- Bu kaynak artışı, ABD ve Japonya da dahil olmak üzere tüm donörler için geçerli olan bir taahhüttür.
- Understandably enough, the United States and Japan also regard the EU as a single country.
- Anlaşılacağı üzere ABD ve Japonya da AB'yi tek bir ülke olarak görmektedir.
- In the same way, we are developing our efforts in terms of relations with all businesses in the East and in Japan.
- Aynı şekilde Doğu'daki ve Japonya'daki tüm işletmelerle ilişkiler konusunda da çabalarımızı geliştiriyoruz.
- The unfortunate result of this is that Japan is also questioning whether it should ratify the protocol.
- Bunun talihsiz sonucu olarak Japonya da protokolü onaylayıp onaylamaması gerektiğini sorguluyor.
- Ratification by Russia, Japan and the USA is still very, very important.
- Rusya, Japonya ve ABD tarafından onaylanması hala çok ama çok önemli.
- As the candidate countries supported the EU's positions our attention focuses particularly on Japan, but also on Russia.
- Aday ülkeler AB'nin tutumunu destekledikçe dikkatimiz özellikle Japonya'ya ve aynı zamanda Rusya'ya odaklanmaktadır.
- Japan is now experiencing a recession.
- Japonya şu anda bir durgunluk yaşıyor.
- I hold my parents-in-law very dear; I visit them frequently in Japan and they come to visit me.
- Kayınvalidem ve kayınpederimi çok severim; onları sık sık Japonya'da ziyaret ederim ve onlar da beni ziyarete gelirler.
- With regard to these aspects, it should also be possible to conclude agreements with the United States and Japan.
- Bu hususlara ilişkin olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya ile de anlaşmalar akdedilmesi mümkün olmalıdır.
- The second great cliché is that Europe would have held out, but was abandoned by Japan.
- İkinci büyük klişe ise Avrupa'nın direneceği ancak Japonya tarafından terk edildiğidir.
- This mind-set was expected to result in winning the competitive battle with America and Japan.
- Bu zihniyetin Amerika ve Japonya ile rekabet savaşının kazanılmasıyla sonuçlanması bekleniyordu.
- Japan, incidentally, ties its debt relief to the responsibility to buy Japanese exports.
- Bu arada Japonya, borç hafifletmesini Japon ihracatını satın alma sorumluluğuna bağlıyor.
- In the USA, and increasingly in Japan, patents have unfortunately been granted for what is essentially pure software.
- ABD'de ve giderek artan bir şekilde Japonya'da esasen saf yazılım olan şeylere ne yazık ki patentler verilmiştir.
- Ratification by Russia, Japan and the USA is still very, very important.
- Rusya, Japonya ve ABD tarafından onaylanması hala çok ama çok önemlidir.
- The Fukushima accident left Japan with three much larger reactor meltdowns.
- Fukuşima kazası Japonya'yı çok daha büyük üç reaktör erimesiyle yüz yüze bıraktı.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'da farklı bir dalga boyunda çalışan bir telefon satın aldı.
- Android users in Japan have been downloading the Brave web browser for their smartphones.
- Japonya'daki Android kullanıcıları akıllı telefonları için Brave web tarayıcısını indiriyor.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'dan farklı dalga boyunda çalışan bir telefon aldı.
- He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
- Japonya'da farklı bir dalga boyunu kullanan bir telefon satın aldı.
- This magazine is available in any big city in Japan.
- Bu dergi Japonya'daki herhangi bir büyük şehirde mevcut.
- Rice is usually eaten with chopsticks in Japan.
- Japonya'da pirinç genellikle çubuklarla yenir.
- He doesn't know much about Japan.
- Japonya hakkında fazla bir şey bilmiyor.
- There is no market for these goods in Japan.
- Japonya'da bu mallar için pazar yok.
- Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından çeşitli hammaddeler ithal eder.
- I love Japan, and Japanese girls of course.
- Japonya'yı ve tabii ki Japon kızlarını seviyorum.
- Japan declared war on the United States in December, 1941.
- Japonya Aralık 1941'de Amerika Birleşik Devletleri'ne savaş ilan etti.
- They settled in Japan.
- Onlar Japonya'da yerleştiler.
- The population of China is 8 times that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'nın 8 katıdır.
- I'd like to fax this to Japan.
- Ben, bunu Japonya'ya fakslamak istiyorum.
- Last year saw a big political change in Japan.
- Geçen yıl Japonya'da büyük bir siyasi değişim yaşandı.
- The political systems of Britain and Japan have a great deal in common.
- İngiltere ve Japonya'nın politik sistemlerinin ortak bir sürü şeyi var.
- I'd like to make a call to Japan.
- Japonya'yı aramak istiyorum.
- He came to Japan when he was a boy of ten.
- Japonya'ya on yaşında bir çocukken geldi.
- What is the population of Japan?
- Japonya'nın nüfusu nedir.
- When was the potato introduced in Japan?
- Patates Japonya'da ne zaman tanıtıldı?
- Yokohama is the second largest city in Japan.
- Yokohama, Japonya'nın en büyük ikinci şehridir.
- What do you think of Japan?
- Japonya hakkında ne düşünüyorsun?
- Tokyo is larger than any other city in Japan.
- Tokyo Japonya'daki bütün şehirlerden daha büyüktür.
- I will tell you about Japan.
- Sana Japonya'yı anlatacağım.
- It has been two years since he came to Japan.
- Japonya'ya geleli iki yıl oldu.
- While in Japan, she bought the camera.
- O, Japonya'dayken kamera aldı.
- The Sakurajima Volcano in Japan is one of the most active volcanoes in the world.
- Japonya'daki Sakurajima Yanardağı dünyanın en aktif yanardağlarından biridir.
- Honshu is Japan's largest island.
- Honshu Japonya'nın en büyük adasıdır.
- The Japan team won the gold medal in the game.
- Japon takımı oyunda altın madalya kazandı.
- Mr Newman often comes to Japan.
- Bay Newman sık sık Japonya'ya gelir.
- The jobless rate in Japan was 3.4 percent in September 2015.
- Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3.4 idi.
- Japan is famous for its scenic landscapes.
- Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.
- Some people say Japan is a male-dominated society.
- Kimileri Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyor.
- Look at the car made in Japan.
- Japonya'da yapılmış arabaya bakın.
- He left Japan for good.
- O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
- The price of real estate has been rising abnormally in Japan.
- Japonya'da emlak fiyatları anormal bir şekilde yükseliyor.
- The scientist is famous not only in Japan but also in foreign countries.
- Bilim adamı sadece Japonya'da değil, yabancı ülkelerde de ünlüdür.
- Shizuoka, one of Japan's prefectures, faces the Pacific Ocean.
- Japonya'nın eyaletlerinden biri olan Shizuoka, Pasifik Okyanusu'na bakar.
- Mary is setting by money to go to Japan.
- Mary, Japonya'ya gitmek için para biriktiriyor.
- Mount Ontake erupted in Japan.
- Japonya'da Ontake Dağı patladı.
- In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.
- Japonya'da yağış mevsimi boyunca Haziran ayı ortalarından Temmuz ortasına kadar sık sık yağmur yağar.
- Japan does a lot of trade with Canada.
- Japonya Kanada ile çok ticaret yapar.
- Have you been in Japan since last month?
- Geçen aydan beri Japonya'da bulundun mu?
- He called himself an Edison of Japan.
- Kendine Japonya'nın Edison'u dedi.
- Japan imports oranges from California.
- Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal ediyor.
- I think food is expensive in Japan.
- Sanıyorum Japonya'da gıda pahalıdır.
- Japan is surrounded by sea.
- Japonya denizle çevrilidir.
- Few Indians live in Japan.
- Japonya'da çok az Hintli yaşıyor.
- Tom is planning a trip to Japan.
- Tom Japonya'ya bir gezi planlıyor.
- I went to middle school in Japan.
- Ortaokulu Japonya'da okudum.
- Are there any beautiful parks in Japan?
- Japonya'da hiç güzel park var mı?
- We have to cancel our trip to Japan.
- Japonya'ya seyahatimizi iptal etmeliyiz.
- They have less rain in Egypt than in Japan.
- Mısır'da Japonya'dakinden daha az yağmur yağıyor.
- Japan is not what it was 15 years ago.
- Japonya 15 yıl önceki Japonya değil.
- How many prefectures are there in Japan?
- Japonya'da kaç vilayet var?
- He arrived in Japan yesterday.
- O, dün Japonya'ya vardı.
- I came to Japan four years ago intending to stay for one year.
- Japonya'ya dört yıl önce bir yıl kalma niyetiyle geldim.
- He has been in Japan for two years.
- İki yıldır Japonya'da.
- The Nozomi is the fastest of all the trains in Japan.
- Nozomi, Japonya'daki tüm trenlerin en hızlısıdır.
- Japan is rich in beautiful scenery.
- Japonya doğal güzellikleriyle zengindir.
- What do you think is the second tallest mountain in Japan?
- Sence Japonya'daki en yüksek ikinci dağ hangisidir?
- He went about from town to town while he was in Japan.
- O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
- Japan's rice market is closed to imports.
- Japonya'nın pirinç piyasası ithalata kapalıdır.
- The people who live in the north of Japan enjoy skiing in the winter in the snow.
- Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın keyfini çıkarıyor.
- The educational system in Japan was influenced by that in the USA.
- Japonya'daki eğitim sistemi ABD'deki eğitim sisteminden etkilenmiştir.
- When do you plan to leave for Japan?
- Japonya'ya ne zaman gitmeyi planlıyorsun?
- When did they introduce potatoes to Japan?
- Japonya'ya patatesi ne zaman getirdiler?
- Japan is an extremely noisy country.
- Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.
- She is well known both in Japan and in America.
- Hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınıyor.
- He is without doubt one of the most successful businessmen in Japan.
- Japonya'daki en başarılı işadamlarından biri olduğuna şüphe yok.
- This is the tallest tower in Japan.
- Burası Japonya'nın en yüksek kulesidir.
- There are many active volcanoes in Japan.
- Japonya'da birçok aktif yanardağ var.
- He didn't want to go to Japan.
- O, Japonya'ya gitmek istemedi.
- I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelmenizi dört gözle bekliyorum.
- The people who live in the north of Japan enjoy skiing in the winter in the snow.
- Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın tadını çıkarır.
- The new term starts in April in Japan.
- Japonya'da yeni dönem nisan ayında başlar.
- I lived in Japan for 2 years, but now I'm living in California.
- İki yıl Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.
- It would be nice if I could travel to Japan.
- Ben Japonya'ya seyahat edebilsem güzel olurdu.
- Masako finished high school in Japan and then graduated from Harvard.
- Masako, Japonya'da liseyi bitirdi ve sonra Harvard'dan mezun oldu.
- He went to India by way of Japan.
- Japonya yoluyla Hindistan'a gitti.
- The climate of Japan is milder than that of India.
- Japonya'nın iklimi Hindistan'ınkinden daha ılımandır.
- I'm going to Japan with my girlfriend in August.
- Ağustos'ta kız arkadaşımla Japonya'ya gideceğim.
- There's a train station in Japan where the station master is a cat.
- Japonya'da istasyon şefinin kedi olduğu bir tren istasyonu var.
- California is about as large as Japan.
- Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyük.
- Japan is hot and sticky in summer.
- Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli.
- In Japan it's very hot in summer.
- Japonya'da yazın hava çok sıcak olur.
- Japan is in eastern Asia.
- Japonya Doğu Asya'dadır.
- In Japan, bowing is common courtesy.
- Japonya'da eğilerek selam vermek yaygın bir nezakettir.
- We have a lot of earthquakes in Japan.
- Bizim Japonya'da çok fazla deprem olur.
- We are leaving Japan next month.
- Gelecek ay Japonya'dan ayrılıyoruz.
- My friend George is going to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidecek.
- In Japan, students are supposed to be selfless and group-centered.
- Japonya'da öğrencilerin özverili ve grup merkezli olması beklenir.
- The population of China is about eight times as large as that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 misli kadar büyüktür.
- I'm Japanese, but I don't live in Japan.
- Ben Japonum ama Japonya'da yaşamıyorum.
- Yokohama is the second largest city in Japan.
- Yokohama Japonya'nın en büyük ikinci şehridir.
- Every foreigner who visits Japan says that prices here are too high.
- Japonya'yı ziyaret eden her yabancı buradaki fiyatların çok yüksek olduğunu söylüyor.
- When does the rainy season in Japan begin?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?
- After 1639 Japan closed the door to foreign cuisine.
- 1639'dan sonra Japonya yabancı mutfaklara kapısını kapattı.
- I'll take over your duties while you are away from Japan.
- Sen Japonya'dan uzaktayken görevlerini ben üsleneceğim.
- When did you first come over to Japan?
- Japonya'ya ilk ne zaman geldiniz?
- In Japan a new school year starts in April.
- Japonya'da yeni bir okul yılı nisan ayında başlar.
- Japan is a strange country.
- Japonya tuhaf bir ülke.
- He is one of the business leaders in Japan.
- Kendisi Japonya'daki iş dünyası liderlerinden biridir.
- You are supposed to take off your shoes when entering a house in Japan.
- Japonya'da bir eve girerken ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın kendine özgü birçok özelliği vardır.
- The unemployment rate in Japan was 3.4 percent in September of 2015.
- Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3,4'tü.
- Has Jane left Japan for good?
- Jane Japonya'dan tamamen mi ayrıldı?
- Naginata is one of Japan's traditional martial arts.
- Naginata, Japonya'nın geleneksel dövüş sanatlarından biridir.
- I have been to Japan.
- Japonya'da bulundum.
- The population of Japan is larger than that of Canada.
- Japonya'nın nüfusu Kanada'nınkinden daha fazla.
- Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them.
- Japonya'daki ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var, ancak lisedekilere bakarsanız %97'sinde var.
- Because there are a lot of volcanoes, it is easy for Japan to be hit by earthquakes.
- Çok sayıda volkan bulunduğundan dolayı, Japonya'nın depremler tarafından vurulması kolaydır.
- More than 90 percent of cars sold in Japan are Japanese.
- Japonya'da satılan arabaların yüzde 90'ından fazlası Japon malı.
- Four is an unlucky number in Japan.
- Japonya'da dört uğursuz bir sayıdır.
- The average American living space is twice as large as the living space in Japan.
- Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katıdır.
- Although she grew up in Japan, she can speak perfect English.
- Japonya'da büyümüş olmasına rağmen mükemmel İngilizce konuşabiliyor.
- Japan is not as large as Canada.
- Japonya Kanada kadar büyük değildir.
- Japan consists of four main islands and many other smaller islands.
- Japonya dört ana adadan ve diğer birçok küçük adadan oluşmaktadır.
- Japan depends on foreign trade.
- Japonya dış ticarete bağlıdır.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
- Japonya'da istihdam olanakları kadınlar için erkeklere göre önemli ölçüde daha düşüktür.
- What do you think is the most popular sport in Japan?
- Japonya'da en popüler sporun hangisi olduğunu düşünüyorsun?
- Nowadays there are no ninjas or samurais in Japan.
- Günümüzde Japonya'da ninjalar ya da samuraylar yok.
- His company is one of the best managed companies in Japan.
- Şirketi Japonya'nın en iyi yönetilen şirketlerinden biri.
- World War II ended and the Olympics were revived in 1948 in London, but the losing countries of the war, Germany and Japan, were not invited.
- İkinci Dünya Savaşı sona erdi ve Olimpiyatlar 1948'de Londra'da yeniden canlandırıldı, ancak savaşın kaybeden ülkeleri Almanya ve Japonya davet edilmedi.
- He is one of the business leaders in Japan.
- O Japonya'da iş liderlerinden biridir.
- He is also very famous in Japan.
- Japonya'da da çok ünlüdür.
- Many foreign people come to Japan to work.
- Çok sayıda yabancı insan çalışmak için Japonya'ya gelir.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
- Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Many Europeans do not know modern Japan.
- Birçok Avrupalı modern Japonya'yı tanımıyor.
- Japan is not what it was ten years ago.
- Japonya on yıl önce olduğu gibi değil.
- This book is not available in Japan.
- Bu kitap Japonya'da mevcut değildir.
- He returned to Japan.
- Japonya'ya geri döndü.
- Japan does a lot of trade with Canada.
- Japonya Kanada ile çok fazla ticaret yapıyor.
- The economy of Japan is still stable.
- Japonya ekonomisi hala istikrarlı.
- Japan exports a great number of cars to foreign countries.
- Japonya yabancı ülkelere büyük miktarda araba ihraç eder.
- According to you, which sport is the most popular one in Japan?
- Size göre Japonya'da en popüler spor hangisi?
- I'd like to send this parcel to Japan by sea.
- Bu koliyi deniz yoluyla Japonya'ya göndermek istiyorum.
- It's the rainy season in Japan right now.
- Şu an Japonya'da yağışlı sezon.
- Within days, Japan captured the American island of Guam.
- Japonya birkaç gün içinde Amerikan adası Guam'ı ele geçirdi.
- Tom came to Japan as a child.
- Tom Japonya'ya çocukken geldi.
- Does he have his own house in Japan?
- Onun Japonya'da kendi evi var mı?
- This car is made in Japan.
- Bu araba Japonya'da yapılır.
- Kyoto was the former capital of Japan.
- Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.
- The name of this statesman is known to everybody in Japan.
- Bu devlet adamının ismi Japonya'da herkes tarafından biliniyor.
- I want to go to Japan someday.
- Bir gün Japonya'ya gitmek istiyorum.
- Japan should not spend much money on weapons.
- Japonya silahlara fazla para harcamamalıdır.
- Japan was one of the world's fastest growing economies in the 1980s.
- Japonya 1980'lerde dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biriydi.
- Japan wanted control of Manchuria.
- Japonya Mançurya'nın kontrolünü istiyordu.
- Japan's exports exceeded imports by $77.8 billion in 1998.
- 1998 yılında Japonya'nın ihracatı ithalatını 77.8 milyar dolar aştı.
- It's bad manners to eat on trains and buses in Japan.
- Japonya'da tren ve otobüslerde yemek yemek adab-ı muaşerete aykırı bir davranıştır.
- It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.
- Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir.
- This is the second longest river in Japan.
- Bu Japonya'nın ikinci en uzun nehri.
- This is the tallest tower in Japan.
- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Why did you come to Japan?
- Niçin Japonya'ya geldin?
- Golf is very popular in Japan.
- Golf Japonya'da çok popülerdir.
- He is a physicist famous not only in Japan but all over the world.
- O yalnızca Japonya'da değil, tüm dünyada meşhur bir fizikçi.
- He is an Edison in Japan.
- O Japonya'nın Edison'udur.
- I want to make a collect call to Japan.
- Japonya'ya ödemeli bir arama yapmak istiyorum.
- Japan has economically become a powerful nation.
- Japonya ekonomik olarak güçlü bir ulus haline gelmiştir.
- Which is larger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyüktür, Japonya mı Britanya mı?
- Tokyo has a larger population than any other city in Japan.
- Tokyo'nun Japonya'daki herhangi bir şehirden daha büyük nüfusu var.
- Japan does a lot of trade with the USA.
- Japonya, ABD ile çok fazla ticaret yapıyor.
- If Jane's mother were in Japan, I could invite her to the Doll's Festival.
- Jane'in annesi Japonya'da olsaydı, onu Bebek Festivali'ne davet edebilirdim.
- Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
- Jim, değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.
- There are almost no gunfights in Japan.
- Japonya'da neredeyse hiç silahlı çatışma olmaz.
- The consumption tax is now 5 percent in Japan.
- Japonya'da tüketim vergisi artık yüzde 5.
- In Japan people take off their shoes when they enter a house.
- Japonya'da insanlar bir eve girdiklerinde ayakkabılarını çıkarırlar.
- Japan declared war on the United States in December of 1941.
- Japonya, 1941'in Aralık ayında ABD'ye savaş ilan etti.
- It was the war which has changed Japan.
- Japonya'yı değiştiren savaş, oydu.
- China is twenty times bigger than Japan.
- Çin, Japonya'dan yirmi kat daha büyüktür.
- How long will you be in Japan?
- Ne kadar süre Japonya'da olacaksın?
- I would like to send a package to Japan.
- Japonya'ya bir paket göndermek istiyorum.
- We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.
- Japonya ve ABD arasındaki dostane ilişkileri sürdürmeliyiz.
- He will come back to Japan in the middle of May.
- Mayıs ayının ortasında Japonya'ya geri dönecek.
- She is from Japan.
- O da Japonya'dan.
- Is this your first visit to Japan?
- Bu, Japonya'ya ilk ziyaretiniz mi?
- He left Japan for Europe.
- Avrupa'ya gitmek için japonya'dan ayrıldı.
- Tom has to learn Japanese because he's going to Japan next year.
- Tom Japonca öğrenmek zorunda çünkü gelecek yıl Japonya'ya gidecek.
- Japan's exports to the entire world topped $314 billion in 1998.
- Japonya'nın tüm dünyadaki ihracatı, 1998'de 314 milyar doları aştı.
- John has a car from Japan.
- John'un bir Japon arabası var.
- Tokyo is the largest city in Japan.
- Tokyo Japonya'nın en büyük şehridir.
- She came to Japan to study Japanese.
- Japonya'ya Japonca öğrenmeye gelmiş.
- I'm going to Japan by myself next month.
- Önümüzdeki ay tek başıma Japonya'ya gidiyorum.
- Why was the Japan Defense Agency upgraded to the Japanese Ministry of Defense?
- Japonya Savunma Ajansı neden Japon Savunma Bakanlığı'na yükseltildi?
- The first footage of a giant squid was captured in 2012 off the coast of Japan.
- Dev bir kalamarın ilk görüntüleri, Japonya kıyılarında 2012'de yakalandı.
- Does he like Japan?
- Japonya'yı seviyor mu?
- These cameras are made in Japan.
- Bu kameralar Japonya'da üretilir.
- Such a thing can't happen in Japan.
- Böyle bir şey Japonya'da olamaz.
- She was out of Japan last year.
- O, geçen yıl Japonya'nın dışındaydı.
- The population of China is 8 times that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 mislidir.
- I was traveling in Japan.
- Japonya'da seyahat ediyordum.
- It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.
- Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zorlu giriş sınavlarına girmek zorunda oldukları tüm dünyada bilinmektedir.
- I came to Japan two years ago.
- İki yıl önce Japonya'ya geldim.
- Meg is curious to know everything about Japan.
- Meg Japonya hakkında her şeyi merak ediyor.
- Have you decided to go to Japan?
- Japonya'ya gitmek için karar verdiniz mi?
- I wish I could go to Japan.
- Japonya'ya gidebilmeyi isterdim.
- Japan does a lot of trade with Britain.
- Japonya İngiltere ile çok fazla ticaret yapıyor.
- The population of Japan is about 120 million.
- Japonya'nın nüfusu yaklaşık 120 milyondur.
- In 1853, Perry asked Japan to open the door to America.
- 1853'te Perry, Japonya'nın Amerika'ya kapıyı açmasını istedi.
- Is this your first visit to Japan?
- Bu Japonya'ya ilk gelişin mi?
- Mount Fuji is the highest mountain in Japan.
- Fuji Dağı Japonya'nın en yüksek dağıdır.
- He returned to Japan.
- Japonya'ya döndü.
- Japan is full of surprises!
- Japonya sürprizlerle dolu.
- Generally speaking, a waiter in Japan gives good service.
- Genel olarak, Japonya'da bir garson iyi hizmet verir.
- In Japan, military leaders gained control of the government.
- Japonya'da, askeri liderler, hükümetin kontrolünü ele geçirdiler.
- Thousands died in Japan.
- Japonya'da binlercesi öldü.
- He came to Japan seven years ago.
- Japonya'ya yedi yıl önce geldi.
- When are you staying in Japan till?
- Ne zamana kadar Japonya'da kalıyorsun?
- I came to Japan to see Kyoto.
- Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
- The Emperor Akihito of Japan has announced his intention to abdicate.
- Japonya İmparatoru Akihito tahttan çekilme niyetini ilan etti.
- Japan used to trade silk in large quantities.
- Japonya büyük miktarda ipek ticareti yapardı.
- Why was Marika so fascinated with Japan?
- Marika neden Japonya'dan bu kadar etkilenmişti?
- Japan's exports exceeded imports by $77.8 billion in 1998.
- 1998'de Japonya'nın ihracatı, ithalatını 77.8 milyar dolar aştı.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
- Yüksek tasarruf oranı, Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesinin bir faktörü olarak gösteriliyor çünkü bu, bol miktarda yatırım sermayesinin mevcut olduğu anlamına geliyor.
- You aren't leaving Japan for good, are you?
- Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?
- Which river is the longest in Japan?
- Japonya'daki en uzun nehir hangisidir?
- In Japan, it is polite to bow when one meets someone.
- Japonya'da biriyle karşılaştığında eğilerek selam vermek kibarlıktır.
- Although she grew up in Japan, she still speaks fluent English.
- Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.
- Japan's population is declining.
- Japonya'nın nüfusu azalıyor.
- I want to send a parcel to Japan.
- Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
- He returned to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
- This is a custom peculiar to Japan.
- Bu Japonya'ya özgü bir gelenek.
- There is a chronic oversupply of rice in Japan.
- Japonya'da kronik bir pirinç arz fazlası vardır.
- The price of real estate has been rising abnormally in Japan.
- Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor.
- Hello, I'm Tomoko Sato from Japan.
- Merhaba, ben, Japonya'dan Tomoko Sato.
- Some people believe that Japan is No.1 in everything.
- Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde 1 numara olduğuna inanıyor.
- The climate of Canada is cooler than that of Japan.
- Kanada'nın iklimi Japonya'nınkinden daha serindir.
- In Japan, all children go to school.
- Japonya'da bütün çocuklar okula gider.
- He said he had come to Japan the previous week.
- Önceki hafta Japonya'ya geldiğini söyledi.
- Judy will talk about Japan tomorrow.
- Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.
- Japan depends on Arab countries for oil.
- Japonya petrol için Arap ülkelerine bağımlı.
- Have you ever been to Japan?
- Hiç Japonya'ya gittiniz mi?
- Tom can't afford to visit Japan.
- Tom'un Japonya'yı ziyaret edecek parası yok.
- After the war, the idea of democracy spread throughout Japan.
- Savaştan sonra demokrasi fikri tüm Japonya'ya yayıldı.
- It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.
- Japonya'nın geçen yüzyılın ortalarına kadar feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.
- The musician is famous abroad as well as in Japan.
- Müzisyen, Japonya'da olduğu kadar yurtdışında da ünlü.
- Osaka is the center of commerce in Japan.
- Osaka Japonya'nın ticaret merkezidir.
- Did you decide to go to Japan?
- Japonya'ya gitmeye karar verdin mi?
- On September 26, 1959, the strongest typhoon in Japan's recorded history hit Nagoya.
- 26 Eylül 1959'da Japonya'nın kayıtlı tarihindeki en güçlü tayfun Nagoya'yı vurmuştur.
- Sumo is the traditional sport of Japan.
- Sumo, Japonya'nın geleneksel sporudur.
- When does the rainy season in Japan begin?
- Japonya'da yağmur sezonu ne zaman başlar?
- Mr Smith says he was born in New York, but that his wife comes from Japan.
- Bay Smith New York'ta doğduğunu ama eşinin Japonya'dan geldiğini söylüyor.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124'ün biniş kapısı nerede?
- They are leaving Japan tomorrow.
- Yarın Japonya'dan ayrılıyorlar.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- Would you like to go to Japan?
- Japonya'ya gitmek ister misin?
- He seems well acquainted with the history of Japan.
- Japonya'nın tarihini iyi biliyor gibi görünüyor.
- The French president is scheduled to visit Japan next month.
- Fransa Cumhurbaşkanı'nın gelecek ay Japonya'yı ziyaret etmesi planlanıyor.
- This is the tallest tower in Japan.
- Bu Japonya'daki en yüksek kule.
- Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them.
- Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.
- Tokyo is in Japan.
- Tokyo Japonya'da.
- Tom lived in Japan for ten years.
- Tom, Japonya'da on yıl yaşadı.
- In Japan, people legally become adults at the age of twenty.
- Japonya'da insanlar yasal olarak yirmi yaşında yetişkin olurlar.
- Japan tried to revive itself.
- Japonya kendini canlandırmaya çalıştı.
- Why did her father go to Japan?
- Babası neden Japonya'ya gitti?
- Japan depends on other countries for oil.
- Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
- Her book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.
- As for living in Japan, I have nothing to complain about.
- Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
- When are you staying in Japan till?
- Japonya'da ne zamana kadar kalacaksın?
- What is the tallest building in Japan?
- Japonya'da en yüksek bina hangisidir?
- I'm hiding in Japan.
- Japonya'da gizleniyorum.
- The climate of Japan is mild.
- Japonya'nın iklimi ılımandır.
- He is also very famous in Japan.
- O, Japonya'da da çok ünlüdür.
- China is bigger than Japan.
- Çin, Japonya'dan daha büyüktür.
- The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
- Şarkıcı sadece Japonya'da değil Avrupa'da da ünlü.
- Japan is full of surprises!
- Japonya sürprizlerle doludur!
- The population of China is larger than that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'dan daha büyüktür.
- A typhoon is approaching Japan.
- Bir tayfun Japonya'ya yaklaşıyor.
- Thousands died in Japan.
- Japonya'da binlerce kişi öldü.
- In Japan, tipping is not a custom, as such can be a source of offense.
- Japonya'da bahşiş vermek bir gelenek değildir, bu nedenle bir gücenme nedeni olabilir.
- At the moment, the time difference between Japan and Italy is eight hours.
- Şu anda, Japonya ve İtalya arasındaki zaman farkı sekiz saattir.
- In Japan, people legally become adults at the age of twenty.
- Japonya'da insanlar yirmi yaşında yasal olarak yetişkin olurlar.
- This song is very popular in Japan.
- Bu şarkı Japonya'da çok popüler.
- Supposedly there are people in Japan who keep a penguin as a pet.
- Japonya'da evcil hayvan olarak penguen besleyen insanlar olduğu söyleniyor.
- England resembles Japan in many respects.
- İngiltere birçok açıdan Japonya'ya benzer.
- Japan and China differ from each other in many ways.
- Japonya ve Çin birçok yönden birbirlerinden farklıdır.
- The musician is famous abroad as well as in Japan.
- Müzisyen, Japonya'nın yanı sıra yurtdışında da ünlüdür.
- This kind of dog exists only in Japan.
- Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
- The automobile industry is one of the main industries in Japan.
- Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.
- My father has recently returned to Japan.
- Babam yakın zamanda Japonya'ya döndü.
- Many Europeans do not know modern Japan.
- Birçok Avrupalı çağdaş Japonya'yı bilmiyor.
- Japan is in East Asia.
- Japonya Doğu Asya'da yer almaktadır.
- Japan does a lot of trade with the United States.
- Japonya ABD ile çok ticaret yapar.
- Japan achieved a real GNP growth of 5% last year.
- Japonya geçen yıl %5'lik bir reel gayrisafi milli hasılat büyümesi gerçekleştirdi.
- The main diet in Japan is rice.
- Japonya'da ana besin maddesi pirinçtir.
- The history of China is older than that of Japan.
- Çin'in tarihi Japonya'nınkinden daha eskidir.
- Tokyo, which is the largest city in Japan, is awake 24 hours.
- Japonya'nın en büyük kenti olan Tokyo 24 saat uyanıktır.
- What do you think of Japan's economy?
- Japonya'nın ekonomisi hakkında ne düşünüyorsun?
- Tokyo is the largest city in Japan.
- Tokyo Japonya'da en büyük şehirdir.
- A few years ago it would have been inconceivable for Japan to send troops overseas.
- Birkaç yıl önce Japonya'nın denizaşırı ülkelere asker göndermesi düşünülemezdi.
- I left Japan ten years ago.
- On yıl önce Japonya'dan ayrıldım.
- Such a thing can't happen in Japan.
- Japonya'da böyle bir şey yaşanamaz.
- When you drive in Japan, remember to keep to the left.
- Japonya'da araba kullanırken soldan gitmeyi unutmayın.
- When do you go back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman geri dönersin?
- After the war, the idea of democracy spread throughout Japan.
- Savaştan sonra, demokrasi fikri Japonya geneline yayıldı.
- I want to send this letter to Japan.
- Bu mektubu Japonya'ya göndermek istiyorum.
- Land prices are sky-high in Japan.
- Japonya'da arazi fiyatları çok yüksektir.
- He left Japan for America.
- Japonya'yı Amerika için terk etti.
- The average American living space is twice as large as the living space in Japan.
- Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.
- I'd like to send this package to Japan.
- Bu paketi Japonya'ya göndermek istiyorum.
- There are almost no gunfights in Japan.
- Neredeyse Japonya'da hiç silahlı çatışma yok.
- The research done by them shows that Americans are not interested in Japan.
- Yaptıkları araştırma Amerikalıların Japonya ile ilgilenmediğini gösteriyor.
- He came to Japan when he was 10 years old.
- O, on yaşındayken Japonya'ya geldi.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
- Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- This is the flag of Japan.
- Bu, Japonya bayrağıdır.
- Japan is located in Asia.
- Japonya Asya'da yer almaktadır.
- The cost of living in Japan is going down.
- Japonya'da yaşamanın maliyeti düşüyor.
- I think that she is from Japan.
- Sanırım o Japonya'dan.
- Japan trades with many foreign countries.
- Japonya birçok yabancı ülke ile ticaret yapıyor.
- He came to Japan two years ago.
- O, iki yıl önce Japonya'ya geldi.
- Japan is still struggling to emerge from recession.
- Japonya hala durgun ekonomiden çıkmaya çalışıyor.
- He seems well acquainted with the history of Japan.
- Görünüşe göre o, Japonya tarihini çok iyi biliyor.
- How can I make a telephone call to Japan?
- Japonya'ya nasıl telefon edebilirim?
- In the near future, we may have a big earthquake in Japan.
- Yakın bir gelecekte, Japonya'da büyük bir deprem olabilir.
- No other river in Japan is as long as the Shinano.
- Japonya'da başka hiçbir nehir Shinano kadar uzun değildir.
- Mary likes Japan, doesn't she?
- Mary Japonya'yı seviyor, değil mi?
- Many kinds of birds live in Japan.
- Japonya'da birçok kuş türü yaşar.
- This is a custom peculiar to Japan.
- Bu, Japonya'ya özgü bir gelenektir.
- Tom went to Japan to study Japanese.
- Tom Japonca öğrenmek için Japonya'ya gitti.
- Japan has produced more cars than ever this year.
- Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
- Japan's population is larger than that of Britain and France put together.
- Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın toplam nüfusundan daha fazladır.
- They were leaving Japan the next day.
- Ertesi gün Japonya'dan ayrılıyorlardı.
- I wanna go to Japan.
- Japonya'ya gitmek istiyorum.
- These cameras are made in Japan.
- Bu kameralar Japon üretimi.
- He's a famous physicist not only in Japan, but throughout the world.
- O sadece Japonya'da değil, tüm dünyada ünlü bir fizikçi.
- He came to Japan when he was 10 years old.
- Japonya'ya 10 yaşındayken geldi.
- Thousands of foreigners visit Japan every year.
- Her yıl binlerce yabancı Japonya'yı ziyaret ediyor.
- You stay in Japan.
- Japonya'da kalıyorsun.
- In Japan people take off their shoes when they enter a house.
- Japonya'da insanlar bir eve girdikleri zaman ayakkabılarını çıkarırlar.
- Jack lived in Japan for several years.
- Jack birkaç yıl Japonya'da yaşadı.
- In Japan, there are many hot springs.
- Japonya'da pek çok kaplıca vardır.
- Many young people in Japan eat bread for breakfast.
- Japonya'daki birçok genç insan kahvaltıda ekmek yer.
- Which river is the longest in Japan?
- Japonya'da en uzun nehir hangisidir?
- JST stands for Japan Standard Time.
- JST, Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.
- Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından çeşitli hammaddeler ithal etmektedir.
- This is the flag of Japan.
- Bu Japonya bayrağı.
- The population of Japan is less than America.
- Japonya'nın nüfusu Amerika'dan daha azdır.
- Japan is the best country in the world.
- Japonya dünyanın en iyi ülkesi.
- What are you going to do in Japan?
- Japonya'da ne yapacaksın?
- He likes mountaineering and knows the mountains of Japan quite well.
- O, dağcılıktan hoşlanır ve Japonya'nın dağlarını oldukça iyi bilir.
- Japan consists of four main islands.
- Japonya dört ana adadan oluşur.
- There were no radios in Japan in those days.
- O günlerde Japonya'da radyo yoktu.
- Which is larger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa Britanya mı?
- Ken was in Japan last year.
- Ken geçen yıl Japonya'daydı.
- There are many active volcanoes in Japan.
- Japonya'da çok sayıda aktif volkan vardır.
- I thought that he knew everything about Japan.
- Onun Japonya hakkında her şeyi bildiğini düşündüm.
- Japan is in the eastern part of Asia.
- Japonya Asya'nın doğu kesiminde yer almaktadır.
- This girl is from Japan.
- Bu kız Japonya'dan.
- He will come back to Japan in the middle of May.
- Mayıs ayı ortasında Japonya'ya dönecek.
- There are many ancient customs in Japan.
- Japonya'da birçok eski gelenek vardır.
- Tom wants to go to Japan.
- Tom Japonya'ya gitmek istiyor.
- Japan imports raw materials from China and exports finished products to it.
- Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.
- The number of murders is increasing even in a country like Japan.
- Cinayetlerin sayısı Japonya gibi bir ülkede bile artmaktadır.
- Computer parts are very expensive in Japan.
- Japonya'da bilgisayar parçaları çok pahalı.
- A cold wave passed over Japan.
- Bir soğuk hava dalgası Japonya üzerinden geçti.
- What do you think about Japan's educational system?
- Japonya'nın eğitim sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Sapporo is the fifth largest city in Japan.
- Sapporo Japonya'da beşinci en büyük şehirdir.
- The economy of Japan is still stable.
- Japon ekonomisi hâlâ istikrarlı.
- JST stands for Japan Standard Time.
- JST'nin açılımı, Japan Standard Time'dır.
- This lake is the deepest in Japan.
- Bu göl, Japonya'nın en derin gölüdür.
- More than 90 percent of cars sold in Japan are Japanese.
- Japonya'da satılan otomobillerin yüzde 90'dan fazlası Japon'dur.
- We are fleeing to Japan.
- Japonya'ya kaçıyoruz.
- Japan is becoming the most advanced country technologically.
- Japonya teknolojik olarak en gelişmiş ülke haline geliyor.
- While in Japan, she bought the camera.
- Japonya'dayken bir fotoğraf makinesi satın aldı.
- The population of Japan is larger than that of New Zealand.
- Japonya'nın nüfusu Yeni Zelanda'nın nüfusundan daha fazladır.
- Since the nuclear bombings of Nagasaki and Hiroshima, Japan has maintained a respectful and pacifist tradition.
- Nagasaki ve Hiroşima'ya atılan nükleer bombalardan bu yana Japonya saygılı ve pasifist bir geleneğe sahip.
- He brought a car from Japan.
- Japonya'dan bir araba getirdi.
- In Japan, tipping is not a custom, as such can be a source of offense.
- Japonya'da bahşiş verme geleneği yoktur, bu rencide edici olabilir.
- Did you hear about the big earthquake in Japan?
- Japonya'daki büyük depremi duydun mu?
- Four is an unlucky number in Japan.
- Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır.
- In Japan, we drive on the left side of the road.
- Japonya'da yolun sol tarafında araba süreriz.
- The same is true of Japan.
- Aynı şey Japonya için de geçerli.
- Natsume Soseki is one of the best writers in Japan.
- Natsume Soseki Japonya'daki en iyi yazarlardan biridir.
- It is our custom to visit Japan in October.
- Ekim ayında Japonya'yı ziyaret etmek bizim alışkanlığımızdır.
- Hokkaido is located in northern Japan.
- Hokkaido, Japonya'nın kuzeyinde yer alır.
- Lots of people in Japan are indifferent to politics.
- Japonya'da pek çok insan politikaya kayıtsızdır.
- I'm from Tokyo, Japan.
- Ben Tokyo, Japonya'danım.
- Earthquakes frequently hit Japan.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.
- Tom has to learn Japanese because he's going to Japan next year.
- Tom Japonca öğrenmeli çünkü gelecek yıl Japonya'ya gidecek.
- Japan has to import most of its raw materials.
- Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.
- I worry more about you than the future of Japan.
- Japonya'nın geleceğinden daha çok senin hakkında endişeleniyorum.
- Helen came to Japan last year.
- Helen Japonya'ya geçen yıl geldi.
- The population of Japan is larger than that of Britain.
- Japonya'nın nüfusu Britanya'nın nüfusundan daha fazladır.
- Bill was in Japan.
- Bill Japonya'daydı.
- We're not at war with Japan.
- Japonya ile savaşta değiliz.
- When did they introduce potatoes to Japan?
- Onlar patatesi Japonya'ya ne zaman tanıttılar?
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
- Japonya'da resimlerini sergilemeyi umuyor.
- Japan depends on imports for raw materials.
- Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
- Does he have a car in Japan?
- Onun Japonya'da bir arabası var mı?
- No other singer in Japan is as popular as she.
- Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.
- How many times has Japan hosted the Olympics?
- Japonya Olimpiyatlara kaç kez ev sahipliği yaptı?
- Tom and Mary traveled around Japan.
- Tom ve Mary Japonya'yı dolaştılar.
- Look at the car made in Japan.
- Japonya'da üretilen arabaya bakın.
- Japan has changed significantly in the past 50 years.
- Japonya son 50 yıl içinde önemli ölçüde değişti.
- He is a physicist famous not only in Japan but all over the world.
- O sadece Japonya'da değil, tüm dünyada ünlü bir fizikçi.
- The main crop of Japan is rice.
- Japonya'nın ana ürünü pirinçtir.
- Japan is situated in Asia.
- Japonya Asya'da yer almaktadır.
- I am living in Japan.
- Japonya'da yaşıyorum.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan imports raw materials from China and exports finished products to it.
- Japonya Çin'den hammadde ithal etmekte ve Çin'e bitmiş ürün ihraç etmektedir.
- I often ate curry in Japan.
- Japonya'da sık sık köri yerdim.
- Yesterday, John arrived in Japan.
- Dün John Japonya'ya geldi.
- Japan is dependent on foreign countries for oil.
- Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlıdır.
- He likes mountaineering and knows the mountains of Japan quite well.
- Dağcılığı seviyor ve Japonya'nın dağlarını oldukça iyi biliyor.
- These cars are made in Japan.
- Bu arabalar Japonya'da üretiliyor.
- Relations between China and Japan have been tense recently.
- Çin ve Japonya arasındaki ilişkiler son zamanlarda gergin.
- I saw it in a documentary produced by NHK, Japan' s public broadcaster.
- Onu Japonya'nın kamu yayıncısı NHK tarafından üretilen bir belgeselde gördüm.
- He's a famous popular singer in Japan.
- Japonya'da ünlü popüler bir şarkıcıdır.
- Australia is about twenty times larger than Japan.
- Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyük.
- England resembles Japan in many respects.
- İngiltere birçok yönden Japonya'ya benzer.
- We currently have 200 well organized sales offices all over Japan.
- Şu anda tüm Japonya'da iyi organize olmuş 200 satış ofisimiz var.
- He has dozens of books about Japan.
- Onun Japonya hakkında düzinelerce kitabı var.
- The number 4 is considered an unlucky number in Japan.
- 4 sayısı Japonya'da şanssız bir sayı olarak kabul edilir.
- Japan consists of four major islands and over 3,000 small islands, and is about equal to California in area.
- Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.
- I'm Japanese, but I don't live in Japan.
- Ben Japon'um ama Japonya'da yaşamıyorum.
- In Japan, I often ate okonomiyaki.
- Japonya'da sık sık okonomiyaki yerdim.
- In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.
- Japonya'da, Haziran ortasından Temmuz ortasına kadar süren yağmur mevsiminde oldukça fazla yağmur yağar.
- I live in Boston in America right now, but I plan on going back to Japan later this year.
- Şu anda Amerika'da Boston'da yaşıyorum ama bu yıl içinde Japonya'ya dönmeyi planlıyorum.
- The longer he stays in Japan, the better his Japanese gets.
- Japonya'da ne kadar uzun süre kalırsa Japoncası o kadar iyi oluyor.
- Many kinds of birds live in Japan.
- Japonya'da birçok kuş türü yaşıyor.
- Japan had defeated Russia in a war in 1905.
- Japonya 1905'teki savaşta Rusya'yı yenmişti.
- The economy of Japan has grown enormously.
- Japonya ekonomisi muazzam bir şekilde büyüdü.
- You live in Japan.
- Japonya'da yaşıyorsun.
- Tokyo is larger than any other city in Japan.
- Tokyo Japonya'daki diğer tüm şehirlerden daha büyüktür.
- The Centigrade scale is used in Japan.
- Santigrat ölçek Japonya'da kullanılır.
- When does the rainy season in Japan begin?
- Japonya'da yağmur mevsimi ne zaman başlar?
- If you are ever in Japan, come and see me.
- Eğer Japonya'ya gelirsen, gel ve beni gör.
- Tom can't afford the time to visit Japan.
- Tom'un Japonya'yı ziyaret edecek zamanı yok.
- In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
- Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
- This is a camera made in Japan.
- Bu, Japonya'da üretilmiş bir kamera.
- Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased.
- Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.
- He left Japan for America.
- Amerika'ya gitmek için Japonya'dan ayrıldı.
- If Jane's mother were in Japan, I could invite her to the Doll's Festival.
- Jane'in annesi Japonya'da olsaydı, ben onu Bez Bebek Şenliğine davet edebilirdim.
- The Emperor Akihito of Japan has announced his intention to abdicate.
- Japonya İmparatoru Akihito tahttan çekilme niyetini açıkladı.
- I will tell you about Japan.
- Sana Japonya'dan bahsedeceğim.
- I wish I could go to Japan.
- Keşke Japonya'ya gidebilsem.
- Canada is larger than Japan.
- Kanada, Japonya'dan daha büyüktür.
- These cars are made in Japan.
- Bu otomobiller Japon yapımıdır.
- Let's beat Japan!
- Japonya'yı yenelim!
- There is usually good weather in November throughout Japan.
- Kasım ayında Japonya'da hava genellikle güzel olur.
- Japan imports a large quantity of oil.
- Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
- Japan's attack had brought America into the war.
- Japonya'nın saldırısı Amerika'yı savaşa sokmuştu.
- Tokyo is Japan's most important and modern city.
- Tokyo Japonya'nın en önemli ve modern şehri.
- Russia should give the Kuril Islands back to Japan.
- Rusya Kuril Adaları'nı Japonya'ya geri vermeli.
- The Shinano River is longer than any river in Japan.
- Shinano Nehri Japonya'daki tüm nehirlerden daha uzun.
- Sumo is the traditional sport of Japan.
- Sumo, Japon geleneksel sporudur.
- Japan is famous for its scenic beauty.
- Japonya doğal güzellikleriyle ünlüdür.
- Okinawa is different from Japan culturally.
- Okinawa kültürel olarak Japonya'dan farklıdır.
- Japan depends on foreign countries for oil.
- Japonya petrolde yabancı ülkelere bağımlıdır.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japonya'da mahjong oynamak için Japonca öğreniyorum.
- There are a lot of beautiful places in Japan.
- Japonya'da pek çok güzel yer vardır.
- Natsume Soseki is one of the best writers in Japan.
- Natsume Soseki Japonya'nın en iyi yazarlarından biridir.
- They say that golf is very popular in Japan.
- Onlar golfün Japonya'da çok popüler olduğunu söylüyorlar.
- Japan is in Asia.
- Japonya Asya'da.
- In Japan, it is proper to bow when you meet someone.
- Japonya'da biriyle tanıştığınızda baş selamı vermek münasip olur.
- There are frequently earthquakes in Japan.
- Japonya'da sık sık deprem olur.
- This is a watch made in Japan.
- Bu Japon yapımı bir saat.
- It is our custom to visit Japan in October.
- Ekim ayında Japonya'yı ziyaret etmek bizim geleneğimizdir.
- It is said that golf is very popular in Japan.
- Japonya'da golfün çok popüler olduğu söylenir.
- Japan's consumption of rice is decreasing.
- Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
- Japan has enjoyed prosperity since the war.
- Japonya savaştan bu yana refah içinde.
- We have to cancel our trip to Japan.
- Japonya gezimizi iptal etmek zorundayız.
- How long is he going to stay in Japan?
- Japonya'da ne kadar kalacak?
- This kind of dog exists only in Japan.
- Bu tür bir köpek sadece Japonya'da var.
- Have you decided to go to Japan?
- Japonya'ya gitmeye karar verdiniz mi?
- Gary will have been in Japan for six years next month.
- Gary, gelecek ay altı yıldır Japonya'da olacak.
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
- Japonya'nın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir savaş verdiğini söyleyebiliriz.
- Japan began to import rice from the United States.
- Japonya Amerika Birleşik Devletleri'nden pirinç ithal etmeye başladı.
- Japan is one of the greatest economic powers in the world.
- Japonya, dünyadaki en büyük ekonomik güçlerden biridir.
- It was the war which has changed Japan.
- O, Japonya'yı değiştiren savaştı.
- Gekkyoku is the leading company in the parking business in Japan.
- Gekkyoku, Japonya'da park işinde lider şirkettir.
- He doesn't know a lot about Japan.
- Japonya hakkında çok şey bilmez.
- Japan is an island country.
- Japonya bir ada ülkesidir.
- I often ate curry in Japan.
- Ben Japonya'da sık sık köri yedim.
- Many things were brought to Japan from China.
- Japonya'ya Çin'den pek çok şey getirilmiştir.
- When are you going back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman geri gidiyorsun?
- He wrote me from Japan.
- O bana Japonya'dan yazdı.
- The economy of Japan has grown enormously.
- Japon ekonomisi geniş ölçüde büyüdü.
- We have four seasons in Japan.
- Japonya'da dört mevsim yaşanır.
- Life in Japan is expensive.
- Japonya'da hayat pahalı.
- It has been ten years since I left Japan.
- Japonya'dan ayrılalı on yıl oldu.
- Why has Japan let pollution get so bad?
- Japonya neden kirliliğin bu kadar kötüleşmesine izin verdi?
- They became citizens of Japan.
- Japonya vatandaşı oldular.
- Japan is in Asia.
- Japonya Asya'dadır.
- Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year.
- Gelecek yıl Japonya'ya gideceği için Tom'un Japonca öğrenmesi gerekiyor.
- I had stayed in Boston before I returned to Japan.
- Japonya'ya dönmeden önce Boston'da kalmıştım.
- The climate of Japan is not like that of England.
- Japonya'nın iklimi İngiltere'ninki gibi değildir.
- In Japan people drive on the left.
- Japonya'da insanlar soldan araba kullanırlar.
- How long were you in Japan?
- Ne kadar süredir Japonya'daydın?
- In Japan, it's very hot in the summer.
- Japonya'da yazın hava çok sıcak olur.
- It's been ten years since I came to Japan.
- Ben Japonya'ya geleli on yıl oldu.
- He will leave Japan in April.
- Nisanda o, Japonya'dan ayrılacak.
- Japan is very subject to earthquakes.
- Japonya depreme çok maruz kalır.
- In Japan it is less expensive to stay in a Business hotel.
- Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha ucuzdur.
- What is the average life span in Japan?
- Japonya'da ortalama yaşam süresi nedir?
- I will badly miss you if you leave Japan.
- Japonya'dan ayrılırsan seni feci özleyeceğim.
- How many temples and shrines did you visit while you were in Japan?
- Japonya'dayken kaç tapınak ve türbeyi ziyaret ettiniz?
- How long is it since you came to Japan?
- Japonya'ya geldiğinden beri ne kadar oldu?
- Japan is today considered to be one of the greatest economic powers of the world.
- Japonya bugün dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olarak kabul ediliyor.
- China and Japan differ in many points.
- Çin ve Japonya pek çok açıdan farklılık gösteriyor.
- Rice is usually eaten with chopsticks in Japan.
- Pirinç pilavı Japonya'da genellikle çubukla yenir.
- Let's beat Japan!
- Haydi Japonya'yı yenelim!
- Japan has changed significantly in the past 50 years.
- Japonya son 50 yılda önemli ölçüde değişti.
- I'd like to fax this to Japan.
- Bunu Japonya'ya faksla yollamak istiyorum.
- Tokyo, which is the largest city in Japan, is awake 24 hours.
- Japonya'nın en büyük şehri olan Tokyo 24 saat uyanık kalır.
- I worry more about you than the future of Japan.
- Japonya'nın geleceğinden çok senin için endişeleniyorum.
- Japan has to import most of its raw materials.
- Japonya hammaddelerinin çoğunu ithal etmek zorundadır.
- Is there a similar proverb in Japan?
- Japonya'da benzer bir atasözü var mı?
- What's your favorite place to vacation in Japan?
- Japonya'da tatil yapmak için en sevdiğiniz yer neresi?
- Hokkaido is located in northern Japan.
- Hokkaido, Japonya'nın kuzeyinde bulunur.
- Japan is the only nation to have been hit by nuclear bombs.
- Japonya nükleer bomba ile vurulan tek ülkedir.
- Since the war, Japan has advanced greatly in science and technology.
- Savaştan bu yana Japonya bilim ve teknolojide büyük ilerleme kaydetti.
- When will you go back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman geri döneceksin?
- Japan has to import oil.
- Japonya petrol ithal etmek zorunda.
- Leaving unattended packages in front of the door is relatively safe in Japan.
- Japonya'da kapı önlerine sahipsiz kargo bırakmak nispeten güvenlidir.
- Would you like to go to Japan?
- Japonya'ya gitmek ister misiniz?
- Japan consists of four main islands and many other smaller islands.
- Japonya, dört büyük ada ve daha küçük birçok başka adadan oluşur.
- In 1853, Perry asked Japan to open the door to America.
- 1853 yılında Perry Japonya'dan Amerika'ya kapılarını açmasını istemiştir.
- What's your favorite castle in Japan?
- Japonya'da en sevdiğin kale hangisi?
- It is five years since they came to Japan.
- Japonya'ya geleli beş yıl olmuştu.
- Blowfish is a delicacy in Japan.
- Kirpi balığı, Japonya'da nefis bir yiyecektir.
- Tom can't afford the time to visit Japan.
- Tom Japonya'yı ziyaret etmek için zaman ayıramaz.
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalıştı.
- We would like to distribute this product in Japan.
- Biz bu ürünü Japonya'da dağıtmak isteriz.
- Japan is an extremely noisy country.
- Japonya son derece gürültülü bir ülkedir.
- Is there also a similar proverb in Japan?
- Japonya'da da benzer bir atasözü var mı?
- Hokkaido is in the northern part of Japan.
- Hokkaido Japonya'nın kuzey kesiminde yer almaktadır.
- The first atomic bomb was dropped on Japan.
- İlk atom bombası Japonya'ya atıldı.
- Helen came to Japan last year.
- Helen, geçen sene Japonya'ya geldi.
- This bird lives neither in Japan nor in China.
- Bu kuş ne Japonya'da yaşar ne de Çin'de.
- There is a custom of eating rice cakes for New Year's in Japan.
- Japonya'da yılbaşı için pirinç kekleri yeme geleneği vardır.
- Japan produces a lot of good cameras.
- Japonya çok sayıda iyi kamera üretiyor.
- This car is made in Japan.
- Bu araba Japon üretimi.
- They have less rain in Egypt than in Japan.
- Mısır'da Japonya'dakinden daha az yağış var.
- Japan is surpassing China in economic power.
- Japonya ekonomik güç olarak Çin'i geçiyor.
- How long are you staying in Japan?
- Japonya'da ne kadar kalacaksın?
- Until when will you stay in Japan?
- Ne zamana kadar Japonya'da kalacaksın?
- There's not a single safe place anymore in Japan.
- Japonya'da artık tek bir güvenli yer yok.
- Do you have a Christmas vacation in Japan?
- Japonya'da Noel tatiliniz var mı?
- The population of Italy is about half as large as that of Japan.
- İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.
- Father has recently come back to Japan.
- Baba son zamanlarda Japonya'ya geri geldi.
- Yukichi Fukuzawa introduced Western ideas into Japan.
- Yukichi Fukuzawa Batı fikirlerini Japonya'ya tanıttı.
- Mary spent a year in Japan.
- Mary bir yılını Japonya'da geçirdi.
- Japan maintains friendly relations with the United States.
- Japonya, Birleşik Devletlerle dostça ilişkiler sürdürüyor.
- He has been in Japan for three years.
- Üç yıldır Japonya'da.
- An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
- There are a lot of legends in Japan.
- Japonya'da birçok efsane vardır.
- Mary is setting by money to go to Japan.
- Mary Japonya'ya gitmek için kenara para koyuyor.
- Japan is a country that is completely surrounded by oceans.
- Japonya tamamen okyanuslarla çevrili bir ülke.
- The main crop of Japan is rice.
- Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
- Are you back from Japan?
- Japonya'dan mı döndün?
- Life in Japan is expensive.
- Japonya'da yaşam pahalıdır.
- I came to Japan last year.
- Japonya'ya geçen yıl geldim.
- Japan began to import rice from the United States.
- Japonya, Amerika'dan pirinç ithal etmeye başladı.
- The President of the United States is now in Japan.
- Birleşik Devletler Başkanı şu anda Japonya'da.
- I now live in Boston in the US, but I plan to go back to Japan before the end of the year.
- Şu anda Amerika'da Boston'da yaşıyorum ama yıl sonundan önce Japonya'ya geri dönmeyi planlıyorum.
- She was born in the United States and grew up in Japan.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu ve Japonya'da büyüdü.
- I want to go to Japan.
- Japonya'ya gitmek istiyorum.
- I have come to Japan not to teach but to write.
- Japonya'ya öğretmek için değil yazmak için geldim.
- Japan's army was very powerful.
- Japonya'nın ordusu çok güçlüydü.
- Japan plays a key role in the world economy.
- Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.
- Japan is smaller than Canada.
- Japonya Kanada'dan daha küçüktür.
- Tokyo is Japan's most important and modern city.
- Tokyo Japonya'nın en önemli ve modern şehridir.
- This is Japan.
- Burası Japonya.
- We are all praying for Japan.
- Hepimiz Japonya için dua ediyoruz.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
- Okinawa is the southernmost island in Japan.
- Okinawa, Japonya'nın en güneyindeki adadır.
- Did Marika dream about going to Japan?
- Marika Japonya'ya gitmeyi hayal etti mi?
- Japan consumes a lot of paper.
- Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Osaka is the center of commerce in Japan.
- Osaka, Japonya'daki ticaret merkezidir.
- In Japan, I often ate okonomiyaki.
- Japonya'da sık sık okonomiyaki yedim.
- We are subject to the Constitution of Japan.
- Biz Japonya anayasasına bağlıyız.
- He visited Japan when he was president.
- Başkanken Japonya'yı ziyaret etmişti.
- Cholera is uncommon in Japan.
- Kolera Japonya'da nadir görülür.
- This is the final boarding call for Japan Airlines Flight 731.
- Bu, Japan Havayolları'nın 731 sayılı uçuşu için son çağrı.
- He went about from town to town while he was in Japan.
- Japonya'dayken şehir şehir dolaştı.
- You aren't leaving Japan for good, are you?
- Japonya'yı temelli terk etmiyorsun, değil mi?
- Japan's inflation rate is 2%.
- Japonya'nın enflasyon oranı %2'dir.
- The youth of Japan have a tendency to follow fashion.
- Japon gençliği modayı takip etme eğilimindedir.
- The population of Japan is much larger than that of Australia.
- Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.
- Earthquakes are common in Japan.
- Depremler Japonya'da yaygındır.
- Japan, for the most part, is a good place to live.
- Japonya çoğunlukla yaşamak için iyi bir yerdir.
- Japan knew it was winning the war.
- Japonya savaşı kazandığını biliyordu.
- Five years have passed since they came to Japan.
- Onlar Japonya'ya geldiğinden beri beş yıl geçti.
- Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
- Welcome to Japan.
- Japonya'ya hoş geldin.
- He got well acquainted with the history of Japan.
- Japonya'nın tarihini çok iyi biliyor.
- Have you ever been to Japan?
- Hiç Japonya'da bulundunuz mu?
- Tokyo is by far the largest city in Japan.
- Tokyo Japonya'nın açık ara en büyük şehri.
- He said he had come to Japan the previous week.
- Geçen hafta Japonya'ya geldiğini söyledi.
- I'm going to Japan by myself next month.
- Gelecek ay tek başıma Japonya'ya gideceğim.
- I left Japan ten years ago.
- Japonya'dan on yıl önce ayrıldım.
- Many foreigners come to Japan to work.
- Birçok yabancı, çalışmak için Japonya'ya geliyor.
- The prospects for Japan's future look dismal.
- Japonya'nın geleceği iç karartıcı görünüyor.
- In Japan, a census is taken every five years.
- Japonya'da her beş yılda bir nüfus sayımı yapılır.
- There are 43 prefectures in Japan.
- Japonya'da 43 vilayet bulunmaktadır.
- He is one of the most famous singers in Japan.
- O, Japonya'daki en tanınmış şarkıcılardan biridir.
- Why did you arrive in Japan?
- Japonya'ya neden geldin?
- The consumption tax is now 5 percent in Japan.
- Japonya'da şimdi tüketim vergisi yüzde 5.
- I lived in Japan for 2 years, but now I'm living in California.
- Ben 2 yıl boyunca Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.
- The best part of Japan are their video games.
- Japonya'nın en iyi parçası, video oyunlarıdır.
- The number 4 is considered an unlucky number in Japan.
- 4 sayısı Japonya'da uğursuz bir sayı olarak kabul edilir.
- We wish to invite Peter to Japan in the near future.
- Peter'ı yakın gelecekte Japonya'ya davet etmek istiyoruz.
- I need to write an article on Japan's economy.
- Japonya'nın ekonomisi hakkında bir makale yazmam gerekiyor.
- The prospects for Japan's future look dismal.
- Japonya'nın gelecek için beklentileri kasvetli görünüyor.
- China is bigger than Japan.
- Çin, Japonya'dan daha büyük.
- There were no railroads in Japan at that time.
- O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
- In Japan, it is polite to bow when one meets someone.
- Japonya'da birisiyle karşılaştığında eğilmek kibarlıktır.
- What did Marika say about life in Japan?
- Marika Japonya'daki yaşam hakkında ne söyledi?
- He makes frequent visits to Japan on business.
- İş için sık sık Japonya'yı ziyaret eder.
- Why did you arrive in Japan?
- Niçin Japonya'ya geldin?
- Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
- The Shitennouji is the most ancient temple in Japan.
- Shitennouji Japonya'daki en eski tapınaktır.
- I live in Japan.
- Japonya'da yaşıyorum.
- The demand for rice in Japan is considerable.
- Japonya'da pirince olan talep kayda değer miktarda.
- This is a camera made in Japan.
- Bu kamera Japon malı.
- Japan's climate is temperate.
- Japonya'nın iklimi ılımandır.
- Japan surpasses China in economic power.
- Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.
- As recent research shows, the life expectancy in Japan is consistently increasing.
- Son araştırmaların gösterdiği üzere, Japonya'da ortalama yaşam süresi devamlı olarak artmaktadır.
- He arrived in Japan yesterday.
- Japonya'ya dün geldi.
- There is a custom of eating rice cakes for New Year's in Japan.
- Japonya'da yeni yıl için pirinç keki yeme geleneği vardır.
- This is the car made in Japan.
- Bu Japonya üretimi bir araba.
- It's been five years since they came to Japan.
- Japonya'ya geleli beş yıl oldu.
- That is not the case in Japan.
- Japonya'da durum bu değil.
- Trading partners are leaning on Japan to clarify its trade policy.
- Ticaret ortakları, ticaret politikasını netleştirmesi için Japonya'ya baskı yapıyor.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
- Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine işliyor.
- Japan caught up with the United States in this field.
- Japonya bu alanda Amerika Birleşik Devletleri'ni yakaladı.
- Japan is a mighty nation.
- Japonya güçlü bir ulustur.
- In Japan, you never have to go too far to find a convenience store.
- Japonya'da bir bakkal bulmak için asla çok uzağa gitmenize gerek yoktur.
- Where in Japan did you grow up?
- Japonya'nın neresinde büyüdünüz?
- Japan is poor in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklar bakımından fakirdir.
- While she was staying in Japan, she often visited Kyoto.
- Japonya'da kaldığı süre boyunca sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.
- Where is the longest tunnel in Japan?
- Japonya'da en uzun tünel nerede?
- Five years have passed since I came to Japan.
- Japonya'ya geldiğimden beri beş yıl geçti.
- This program is beamed from US to Japan.
- Bu program ABD'den Japonya'ya yayınlandı.
- Japan is hot and humid in the summer.
- Japonya yazın sıcak ve nemlidir.
- Gary will have been in Japan for six years next month.
- Gary, gelecek ay altı yıldır Japonya'da bulunuyor olacak.
- Four' is an unlucky number in Japan.
- "Dört" Japonya'da şanssız bir sayıdır.
- In general, Japan has a mild climate.
- Genel olarak Japonya ılıman bir iklime sahiptir.
- Why did you go to Japan?
- Japonya'ya neden gittin?
- The French president is scheduled to visit Japan next month.
- Fransız başkanın gelecek ay Japonya'yı ziyaret etmesi planlandı.
- Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.
- Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.
- Last year she left Japan.
- Geçen yıl o, Japonya'yı terk etti.
- In Japan, there are many hot springs.
- Japonya'da birçok kaplıca vardır.
- Generally speaking, a waiter in Japan gives good service.
- Genellikle, Japonya'da bir garson iyi hizmet verir.
- What are your thoughts about Japan's economy?
- Japonya'nın ekonomisi hakkında düşünceleriniz nedir?
- What is the population of Japan?
- Japonya'nın nüfusu ne kadardır?
- Cat cafés are popular in Japan.
- Japonya'da kedi kafeler popüler.
- China is much larger than Japan.
- Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.
- The musician is enjoying great popularity both in Japan and in America.
- Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.
- I guess it will be a long time before I can return to Japan.
- Sanırım Japonya'ya dönmem uzun zaman alacak.
- Kyoto is the former capital of Japan.
- Kyoto, Japonya'nın eski başkentidir.
- What are your thoughts about Japan's economy?
- Japonya'nın ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- There is a great market for rice in Japan.
- Japonya'da pirinç için büyük bir pazar vardır.
- The Shitennouji is the most ancient temple in Japan.
- Shitennouji, Japonya'daki en eski tapınaktır.
- The Shinano River is the longest river in Japan.
- Shinano Nehri Japonya'daki en uzun nehirdir.
- My friend went back to Japan.
- Arkadaşım Japonya'ya geri döndü.
- Japan is very different from what it was fifty years ago.
- Japonya elli yıl önceki halinden çok farklıdır.
- I dream of being in Japan.
- Japonya'da olmayı hayal ediyorum.
- Where is the Japan Airlines counter?
- Japonya Havayolları gişesi nerede?
- Japan has a lot of beautiful mountains.
- Japonya'da çok güzel dağlar vardır.
- An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem Japonya'yı vurdu ve büyük bir tsunamiye neden oldu.
- The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
- Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
- Japan's rice market is closed to imports.
- Japonya'nın pirinç pazarı ithalata kapalı.
- I love Japan, and Japanese girls of course.
- Ben Japonya'yı ve tabii ki Japon kızlarını severim.
- In Japan, there isn't any lake greater than Lake Biwa.
- Japonya'da Biwa Gölü'nden daha büyük bir göl yoktur.
- Japan is the leader of the world's high-tech industry.
- Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.
- Is this your first visit to Japan?
- Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- We would like to distribute this product in Japan.
- Bu ürünü Japonya'da dağıtmak istiyoruz.
- Is this your first visit to Japan?
- Bu Japonya'ya ilk ziyaretiniz mi?
- In Japan people drive on the left.
- Japonya'da trafik soldan akar.
- No other lake in Japan is as large as Lake Biwa.
- Japonya'da başka hiçbir göl Biwa gölü kadar büyük değildir.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
- Herkes Japonya'da kötü bir şey olmamasını umuyor.
- Has Marika ever visited Japan?
- Marika hiç Japonya'yı ziyaret etti mi?
- He is one of the most famous singers in Japan.
- Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- They eat a lot of rice in Japan.
- Onlar Japonya'da çok pilav yerler.
- Japan has a mild climate.
- Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
- Japan declared war on the United States in December, 1941.
- Japonya, Aralık 1941'de ABD'ye savaş ilan etti.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124'ün biniş kapısı nerededir?
- Germany is about the same size as Japan.
- Almanya, Japonya ile hemen hemen aynı büyüklükte.
- The unemployment rate in Japan was 3.4 percent in September of 2015.
- 2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.
- Japan's population is larger than that of Britain and France put together.
- Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın bir araya getirdiği nüfustan daha büyüktür.
- I am leaving Japan tomorrow morning.
- Yarın sabah Japonya'dan ayrılıyorum.
- I don't know when Tom will leave Japan.
- Tom'un Japonya'dan ne zaman ayrılacağını bilmiyorum.
- China is twenty times bigger than Japan.
- Çin, Japonya'dan yirmi kat daha büyük.
- It is five years since they came to Japan.
- Onlar Japonya'ya geldiğinden beri beş yıl oldu.
- Japan is a group of islands with many mountains and almost no forests.
- Japonya, birçok dağı olan ve neredeyse hiç ormanı olmayan bir adalar grubudur.
- The number of murders is increasing even in a country like Japan.
- Japonya gibi bir ülkede bile cinayetlerin sayısı artıyor.
- He left Japan on the same day that we arrived.
- Bizim geldiğimiz aynı günde Japonya'dan ayrıldı.
- When do you go back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman döneceksin?
- Japan today is not what it was even ten years ago.
- Japonya bugün on yıl önceki Japonya bile değil.
- Have you ever read the Constitution of Japan?
- Japonya anayasasını hiç okudun mu?
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Dövmeniz varsa Japonya'da kaplıca merkezlerinin çoğunda yıkanmanıza izin verilmediğini biliyor muydunuz?
- Japan is becoming the most advanced country technologically.
- Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
- He was just appointed as the American ambassador to Japan.
- Amerika'nın Japonya Büyükelçisi olarak atandı.
- Do you have a return ticket to Japan?
- Japonya'ya geri dönüş biletin var mı?
- Many kinds of birds live in Japan.
- Japonya'da birçok kuş türü yaşamaktadır.
- Mary remained single all her life in Japan.
- Mary, Japonya'daki hayatı boyunca bekar kaldı.
- Computer supplies are very expensive in Japan.
- Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.
- Japan is not rich in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklarca zengin değildir.
- They were leaving Japan the next day.
- Ertesi gün Japonya'dan ayrılacaklardı.
- Japan tried to revive itself.
- Japonya kendini diriltmeye çalıştı.
- He's a famous popular singer in Japan.
- Japonya'da ünlü ve popüler bir şarkıcıdır.
- They eat a lot of rice in Japan.
- Japonya'da çok pirinç yiyorlar.
- If for some reason she came to Japan, Jane would be very happy.
- Herhangi bir nedenle Japonya'ya gelirse, Jane çok mutlu olacaktı.
- In Japan, the new semester begins in April.
- Japonya'da yeni dönem Nisan ayında başlar.
- World War II ended and the Olympics were revived in 1948 in London, but the losing countries of the war, Germany and Japan, were not invited.
- 2.Dünya Savaşı sona erdi ve Olimpiyatlar 1948'de Londra'da yeniden başladı, ama savaşın kaybeden ülkeleri olan Almanya ve Japonya davet edilmediler.
- He is a physicist famous not only in Japan but all over the world.
- O sadece Japonya'da değil, tüm dünyada ünlü bir fizikçidir.
- The population of China is larger than that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'nın nüfusundan daha fazladır.
- I will badly miss you if you leave Japan.
- Japonya'dan gidersen, seni fena halde özlerim.
- He will return to Japan some day.
- Bir gün Japonya'ya dönecek.
- Japan depends on the Arab countries for its oil supply.
- Japonya, petrol temini için Arap ülkeleri bağlıdır.
- China is larger than Japan.
- Çin, Japonya'dan daha büyük.
- Yokohama is one of the largest cities in Japan.
- Yokohama, Japonya'nın en büyük şehirlerinden biridir.
- He left Japan at the end of the year.
- Yıl sonunda Japonya'dan ayrıldı.
- Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
- Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- Are there any beautiful parks in Japan?
- Japonya'da hiç güzel parklar var mıdır?
- My friend George is going to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidiyor.
- Tom came to Japan from Australia.
- Tom Avustralya'dan Japonya'ya geldi.
- The island lies to the west of Japan.
- Ada Japonya'nın batısına düşüyor.
- He came to Japan as a child.
- Japonya'ya çocukken geldi.
- Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri Japonya'da büyük bir değişim yaşandı.
- The population of Japan is much larger than that of Australia.
- Japonya'nın nüfusu Avustralya'nın nüfusundan çok daha fazladır.
- Japan has frequent earthquakes.
- Japonya'da sık sık deprem olur.
- It has been three months since he left Japan.
- Japonya'dan ayrılalı üç ay oldu.
- You are supposed to take off your shoes when entering a house in Japan.
- Japonya'da bir eve girdiğinizde ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor.
- There are a lot of legends in Japan.
- Japonya'da pek çok efsane vardır.
- If there's a cheap kanji dictionary in Japan, I will buy it.
- Japonya'da ucuz bir kanji sözlüğü varsa, onu satın alacağım.
- Japan is dependent on foreign countries for oil.
- Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlı.
- In Japan, it's very hot in the summer.
- Japonya'da yaz mevsiminde hava çok sıcaktır.
- Why did you come to Japan?
- Japonya'ya niye geldin?
- Japan has a mild climate.
- Japonya ılıman bir iklime sahiptir.
- He is the Edison of Japan.
- O Japonya'nın Edison'u.
- Japan is in the eastern part of Asia.
- Japonya Asya'nın doğusundadır.
- I stayed in Japan only a few months.
- Japonya'da sadece birkaç ay kaldım.
- Bill was in Japan.
- Bill, Japonya'daydı.
- Japan has a lot of trade with Canada.
- Japonya'nın Kanada ile çok fazla ticareti vardır.
- There is usually good weather in November throughout Japan.
- Japonya'da Kasım ayında genellikle iyi hava vardır.
- When you drive in Japan, remember to keep to the left.
- Japonya'da araba sürdüğünüzde soldan gitmeyi unutmayın.
- This lake is the deepest in Japan.
- Bu göl Japonya'nın en derin gölüdür.
- May has been in Japan for a year.
- May, bir yıldır Japonya'dadır.
- Tom got into trouble with the Yakuza in Japan.
- Tom'un başı Japonya'dayken Japon mafyasıyla belaya girdi.
- In Japan, the rainy season usually begins in June.
- Japonya'da yağışlı mevsim genellikle haziran ayında başlar.
- Hokkaido is in the northern part of Japan.
- Hokkaido Japonya'nın kuzeyinde.
- How long are you going to stay in Japan?
- Japonya'da ne kadar kalacaksın?
- Japan depends on Arab countries for oil.
- Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.
- Don't you think that the taxes are too heavy in Japan?
- Sence Japonya'daki vergiler çok ağır mı?
- I spent a one month holiday in Japan and it was wonderful.
- Japonya'da bir aylık bir tatil geçirdim ve harikaydı.
- Japan trades with many foreign countries.
- Japonya birçok yabancı ülkeyle ticaret yapar.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
- Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini garanti etmiştir.
- Tom came to Japan as a child.
- Tom bir çocukken Japonya'ya geldi.
- His book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- President Roosevelt decided not to strike back at Japan immediately.
- Başkan Roosevelt Japonya'ya hemen saldırmamaya karar verdi.
- In Japan you don't pour your own beer; someone else does it for you.
- Japonya'da kendi biranı doldurmazsın; bunu başka biri senin için yapar.
- He often writes to his parents in Japan.
- O sık sık Japonya'daki ebeveynlerine yazar.
- I'd like to send these to Japan.
- Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- Japan is an industrial nation.
- Japonya bir sanayi ülkesidir.
- Welcome to Japan.
- Japonya'ya hoş geldiniz.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124 için biniş kapısı nerede?
- I hear that there are people in Japan who keep penguins as pets.
- Japonya'da penguenleri evcil hayvan olarak besleyen insanlar olduğunu duydum.
- Kyary Pamyu Pamyu is also known as Japan's Lady Gaga.
- Kyary Pamyu Pamyu, Japonya'nın Lady Gaga'sı olarak da bilinir.
- What mountain do you think is the second highest in Japan?
- Sizce Japonya'nın en yüksek ikinci dağı hangisidir?
- Japan is one of the greatest economic powers in the world.
- Japonya dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biridir.
- Jim stayed with us while he was in Japan as an exchange student.
- Jim, değişim öğrencisi olarak Japonya'dayken bizimle kalmıştı.
- Are there many Brazilians living in Japan?
- Japonya'da yaşayan çok Brezilyalı var mı?
- This bird lives neither in Japan nor in China.
- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Japan is close to China.
- Japonya, Çin'e yakındır.
- He got well acquainted with the history of Japan.
- O, Japonya tarihine iyice aşina oldu.
- Japan depends on foreign countries for oil.
- Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlı.
- Japan is not rich in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklar açısından zengin değildir.
- I would rather have been born in Japan.
- Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim.
- Mary spent a year in Japan.
- Mary, Japonya'da bir yıl geçirdi.
- She has a neighbor who arrived from Japan.
- Japonya'dan gelen bir komşusu var.
- I'm hiding in Japan.
- Japonya'da saklanıyorum.
- We often eat fish raw in Japan.
- Biz Japonya'da balığı sık sık çiğ yeriz.
- Flower arranging is a traditional craft in Japan.
- Çiçek düzenleme Japonya'da geleneksel bir zanaattır.
- He left Japan on the same day that we arrived.
- Japonya'dan bizim geldiğimiz gün ayrıldı.
- Does he like Japan?
- O Japonya'yı sever mi?
- Japan's attack had brought the United States into the war.
- Japonya'nın saldırısı Amerika Birleşik Devletleri'ni savaşa sokmuştu.
- Oomoto can be included among the new religions of Japan.
- Oomoto, Japonya'nın yeni dinleri arasına dahil edilebilir.
- Japan is poor in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.
- What's the minimum salary in Japan?
- Japonya'da en düşük maaş ne kadar?
- Our American neighbor will have lived in Japan for five years next year.
- Bizim Amerikalı komşumuz önümüzdeki yıl beş yıldır Japonya'da yaşıyor olacak.
- The automobile industry is one of the main industries in Japan.
- Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana endüstrilerden biridir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
- Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek adet değildir.
- Japan has a mild climate.
- Japonya'da ılıman bir iklim vardır.
- Japan has become a powerful nation.
- Japonya güçlü bir ulus oldu.
- His company is one of the best managed companies in Japan.
- Onun şirketi, Japonya'daki en iyi yönetilen şirketlerden biridir.
- Japan has economically become a powerful nation.
- Japonya ekonomi olarak güçlü bir ulus oldu.
- Japan is subject to earthquakes.
- Japonya depremlere maruz kalır.
- Japan does a lot of trade with Britain.
- Japonya İngiltere ile çok ticaret yapar.
- After coming to Australia, I’ve become aware of many things that are different than in Japan.
- Avustralya'ya geldikten sonra, Japonya'dakinden farklı olan birçok şeyin farkına vardım.
- The island is to the south of Japan.
- Ada Japonya'nın güneyinde.
- Jack lived in Japan for several years.
- Jack yıllarca Japonya'da yaşadı.
- Japan exports a great number of cars to foreign countries.
- Japonya yabancı ülkelere çok sayıda araba ihraç etmektedir.
- He has dozens of books about Japan.
- Japonya hakkında düzinelerce kitabı var.
- I thought that he knew everything about Japan.
- Japonya hakkında her şeyi bildiğini sanıyordum.
- Japan is famous for her scenic beauty.
- Japonya, manzaralarının güzelliğiyle meşhurdur.
- A few years ago it would have been inconceivable for Japan to send troops overseas.
- Birkaç yıl önce, Japonya'nın denizaşırı birlikler göndermesi akıl almazdı.
- There are a lot of hot springs in Japan.
- Japonya'da çok sayıda kaplıca var.
- In Japan, the vernal and autumnal equinoxes are national holidays, but the summer and winter solstices are not.
- Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
- Şirketimizin Japonya'nın her yerinde bulunan 200 satış ofisinden oluşan iyi organize edilmiş bir sistemi var.
- Why did her father go to Japan?
- Babası niçin Japonya'ya gitti?
- The Shinano River is the longest river in Japan.
- Shinano Nehri Japonya'nın en uzun nehridir.
- I don't know when Tom is leaving for Japan.
- Tom'un Japonya'ya ne zaman gideceğini bilmiyorum.
- Japan is a strange country.
- Japonya garip bir ülke.
- I come from Japan.
- Ben Japonya'dan geliyorum.
- There are frequently earthquakes in Japan.
- Japonya'da sık sık depremler vardır.
- Tom lived in Japan for ten years.
- Tom, on yıl boyunca Japonya'da yaşadı.
- Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özelliği var.
- China and Japan differ in many points.
- Çin ve Japonya birçok noktada farklılık gösterirler.
- He visited Japan while he was President.
- Başkan iken Japonya'yı ziyaret etti.
- What do you find so interesting about Japan?
- Japonya'nın nesini bu kadar ilginç buluyorsun?
- Japan is a country that is surrounded on all sides by the ocean.
- Japonya her tarafından okyanus ile çevrili bir ülkedir.
- In Japan, we still sometimes see someone use an abacus, but not as often as we used to.
- Japonya'da hala bazen birilerinin abaküs kullandığını görüyoruz ama eskisi kadar sık değil.
- Last year saw a big political change in Japan.
- Japonya geçen yıl büyük bir politik değişim gördü.
- She arrived from Japan at the age of 10.
- On yaşındayken Japonya'dan geldi.
- Tomorrow morning, we will leave Japan.
- Yarın sabah Japonya'dan ayrılacağız.
- He works at a restaurant in Japan.
- Japonya'da bir restoranda çalışıyor.
- The Japan Meteorological Agency has revised the magnitude of the eastern Japan quake from 8.8 to 9.0, the largest recorded in world history.
- Japonya Meteoroloji Ajansı, Japonya'nın doğusunda meydana gelen ve dünya tarihinde kaydedilen en büyük deprem olan depremin büyüklüğünü 8.8'den 9.0'a yükseltti.
- Japan's most important opponent was China.
- Japonya'nın en önemli rakibi Çin'di.
- Japan depends on the Arab countries for its oil supply.
- Japonya petrol tedariki için Arap ülkelerine bağımlı.
- How many prefectures does Japan have?
- Japonya'da kaç vilayet var?
- In Japan we have a lot of rain in June.
- Japonya'da haziranda çok yağmur yağar.
- How long have you been in Japan?
- Ne kadar süredir Japonya'dasınız?
- Having studied Japanese, Jenny had no trouble in Japan.
- Japonca eğitimi almış olan Jenny, Japonya'da hiç sorun yaşamadı.
- I'm looking forward to seeing you again in Japan.
- Seni Japonya'da tekrar görmeyi iple çekiyorum.
- The movement added a new page to the history of Japan.
- Hareket, Japonya tarihine yeni bir sayfa ekledi.
- She was born in America and grew up in Japan.
- Amerika'da doğdu ve Japonya'da büyüdü.
- How long have you lived in Japan?
- Japonya'da ne kadar yaşadınız?
- No city in Japan is as large as Tokyo.
- Japonya'da hiçbir şehir Tokyo kadar büyük değildir.
- Lake Biwa is the largest lake in Japan.
- Biwa Gölü Japonya'nın en büyük gölüdür.
- In Japan, the rainy season usually begins in June.
- Japonya'da yağmur mevsimi genellikle Haziran ayında başlar.
- Japan seceded from the League of Nations in 1933.
- Japonya 1933'te Milletler Cemiyetinden ayrıldı.
- He doesn't know much about Japan.
- Japonya hakkında çok şey bilmez.
- A network of railroads spreads all over Japan.
- Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.
- There are a lot of beautiful places in Japan.
- Japonya'da çok güzel yerler var.
- Did Marika like her trip to Japan?
- Marika Japonya seyahatini beğendi mi?
- Japan depends on imports for raw materials.
- Japonya hammaddeler için ithalata bağımlıdır.
- Tom came to Japan eight and a half years ago with his parents.
- Tom Japonya'ya sekiz buçuk yıl önce ailesiyle birlikte geldi.
- In Japan, the new school year begins in April.
- Japonya'da yeni öğretim yılı nisan ayında başlar.
- There's not a single safe place anymore in Japan.
- Artık Japonya'da bir tek güvenli yer yok.
- Are you back from Japan?
- Japonya'dan döndün mü?
- Although she grew up in Japan, she can speak perfect English.
- Japonya'da büyümüş olmasına karşın mükemmel İngilizce konuşabiliyor.
- Have you ever read a book written about Japan?
- Hiç Japonya hakkında yazılmış bir kitap okudunuz mu?
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
- Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
- Japan has produced more cars than ever this year.
- Japonya bu yıl her zamankinden daha fazla araba üretti.
- The pears we eat in Japan look almost like apples.
- Japonya'da yediğimiz armutlar neredeyse elmaya benziyor.
- Mary likes Japan, doesn't she?
- Mary Japonya'yı sever, değil mi?
- Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya ekonomisini yeniden yapılandırmak zorundadır.
- Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın birçok ayırt edici özelliği vardır.
- I have made up my mind to leave Japan.
- Japonya'dan ayrılmaya karar verdim.
- Have you ever scratched your back with a backscratcher made in Japan?
- Hiç Japon yapımı bir sırt kaşıyıcıyla sırtınızı kaşıdınız mı?
- Tokyo is more populous than any other city in Japan.
- Tokyo Japonya'daki diğer tüm şehirlerden daha kalabalıktır.
- Which is the highest mountain in Japan?
- Japonya'daki en yüksek dağ hangisidir?
- Cholera is uncommon in Japan.
- Kolera Japonya'da yaygın değildir.
- Japan is a rich country.
- Japonya zengin bir ülke.
- May has been in Japan for a year.
- May, bir yıldır Japonya'da.
- The name of this statesman is known to everybody in Japan.
- Bu devlet adamının adı Japonya'daki herkes tarafından bilinir.
- Japan, for the most part, is a lovely place to live.
- Japonya genelde yaşamak için güzel bir yerdir.
- Ramen is very popular in Japan.
- Ramen, Japonya'da çok popülerdir.
- It rains a lot in June in Japan.
- Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.
- One of the reasons is the difference between Japan and other countries in their attitudes toward education.
- Bunun nedenlerinden biri, Japonya ile diğer ülkeler arasında eğitime yönelik tutumlardaki farklılıktır.
- Last year she left Japan.
- Geçen yıl Japonya'dan ayrıldı.
- This watch is made in Japan.
- Bu saat Japonya'da yapıldı.
- Japan caught up with the United States in this field.
- Japonya bu alanda ABD'yi yakaladı.
- It's not easy for me to travel alone in Japan.
- Japonya'da yalnız seyahat etmek benim için kolay değil.
- In Japan, children begin to play the violin at the age of three.
- Japonya'da çocuklar üç yaşında keman çalmaya başlar.
- Has Marika ever visited Japan?
- Marika Japonya'yı hiç ziyaret etti mi?
- He is the Edison of Japan.
- O, Japonya'nın Edison'udur.
- Japan plays a key role in the world economy.
- Japonya dünya ekonomisinde kilit bir rol oynamaktadır.
- In Japan people drive on the left.
- Japonya'da insanlar solda araba sürer.
- The population of Japan is larger than that of New Zealand.
- Japonya'nın nüfusu Yeni Zelanda'dan daha büyüktür.
- The town is located in the extreme north of Japan.
- Kasaba Japonya'nın en uç kuzey noktasında yer alıyor.
- The battle was an important defeat for Japan.
- Savaş Japonya için önemli bir yenilgiydi.
- How long were you in Japan?
- Japonya'da ne kadar kaldınız?
- During the Great Eastern Japan Earthquake, the height of the tsunami waves reached up to 37.9 meters.
- Büyük Doğu Japon Depremi sırasında, tusunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye ulaştı.
- Which is larger, Japan or England?
- Hangisi daha büyük, Japonya mı İngiltere mi?
- Is this your first time in Japan?
- Japonya'ya ilk kez mi geliyorsunuz?
- Scores of people visited Japan.
- Çok sayıda insan Japonya'yı ziyaret etti.
- I am pleased to meet you in Japan.
- Sizinle Japonya'da tanıştığıma memnun oldum.
- California is about as large as Japan.
- Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyüktür.
- When will you go to Japan?
- Ne zaman Japonya'ya gideceksin?
- Here is Japan.
- İşte Japonya.
- The island lies to the west of Japan.
- Ada Japonya'nın batısında yer alıyor.
- The climate of New Zealand is similar to that of Japan.
- Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir.
- We're not at war with Japan.
- Biz Japonya'yla savaşta değiliz.
- Bill's been to Japan.
- Bill Japonya'ya gitti.
- His book is famous not only in England but also in Japan.
- Kitabı sadece İngiltere'de değil Japonya'da da ünlüdür.
- He is an American, but as he was born and brought up in Japan, he can speak Japanese quite fluently.
- O bir Amerikalı ama Japonya'da doğup büyüdüğü için Japoncayı oldukça akıcı bir şekilde konuşabiliyor.
- My friend George is coming to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya geliyor.
- He is one of the greatest scientists in Japan.
- Japonya'daki en büyük bilim insanlarından biridir.
- He didn't want to go to Japan.
- Japonya'ya gitmek istemedi.
- Which is bigger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyük, Japonya mı yoksa İngiltere mi?
- The population of Japan is one-eighth as that of China.
- Japonya'nın nüfusu Çin'in sekizde biri kadardır.
- This is the car made in Japan.
- Bu, Japonya'da yapılan otomobil.
- When are you going back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman dönüyorsun?
- He came to Japan seven years ago.
- O, yedi yıl önce Japonya'ya geldi.
- Living in Japan is very expensive.
- Japonya'da yaşamak çok pahalıdır.
- That is the common occurrence in Japan.
- Bu Japonya'da yaygın bir durum.
- A network of railroads spreads all over Japan.
- Demiryolları ağı tüm Japonya'ya yayılmış durumda.
- I left Japan for the first time in ten years.
- On yıl sonra ilk defa Japonya'dan ayrıldım.
- Why was the Japan Defense Agency upgraded to the Japanese Ministry of Defense?
- Neden Japonya Savunma Ajansı Japon Savunma Bakanlığı'na yükseltildi?
- Does he have a car in Japan?
- Japonya'da arabası var mı?
- I would like to send a package to Japan.
- Japonya'ya bir paket göndermek isterim.
- This is a stop watch made in Japan.
- Bu, Japonya'da yapılan bir kronometre.
- It is ten years since he came to Japan.
- Japonya'ya geleli on yıl oldu.
- My son went to Japan.
- Oğlum Japonya'ya gitti.
- He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
- The first footage of a giant squid was captured in 2012 off the coast of Japan.
- Dev bir kalamarın ilk görüntüleri 2012 yılında Japonya açıklarında çekildi.
- My friend went back to Japan.
- Arkadaşım Japonya'ya geri gitti.
- That isn't the case in Japan.
- Japonya'da durum böyle değil.
- Many foreign people come to Japan to work.
- Birçok yabancı insan çalışmak için Japonya'ya geliyor.
- John has a car made in Japan.
- John'un Japon yapımı bir arabası var.
- How many suicides do you think there are every year in Japan?
- Japonya'da her yıl kaç tane intihar olduğunu düşünüyorsunuz?
- In Japan, people legally become adults when they turn twenty.
- Japonya'da insanlar yirmi yaşına geldiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.
- How long have you lived in Japan?
- Ne kadar süredir Japonya'da yaşıyorsunuz?
- I came to Japan to see Kyoto.
- Japonya'ya Kyoto'yu görmek için gelmiştim.
- Mount Fuji is the highest mountain in Japan.
- Fuji Dağı, Japonya'daki en yüksek dağdır.
- Earthquakes are common in Japan.
- Japonya'da depremler yaygındır.
- Sapporo is the fifth largest city in Japan.
- Sapporo Japonya'nın beşinci büyük şehridir.
- There are a lot of beautiful places in Japan.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.
- The town is located in the extreme north of Japan.
- Kasaba Japonya'nın en kuzeyinde yer alıyor.
- Do you have a return ticket to Japan?
- Japonya'ya dönüş biletiniz var mı?
- My travel fees to Japan are paid for by the university.
- Japonya'ya seyahat ücretlerim üniversite tarafından ödendi.
- Japan is very different from what it was fifty years ago.
- Japonya elli yıl önce olduğundan çok farklı.
- In Japan, there are lots of hot springs.
- Japonya'da çok sayıda kaplıca var.
- Japan has a lot of beautiful mountains.
- Japonya'nın bir sürü güzel dağları var.
- In Japan we have a lot of rain in June.
- Japonya'da Haziran ayında çok yağmur yağar.
- China's desert supports more people than are in Japan.
- Çin'in çölünde Japonya'nın tamamında bulunandan daha çok insan var.
- They say golf is very popular in Japan.
- Onlar golfün Japonya'da çok popüler olduğunu söylüyor.
- If for some reason she came to Japan, Jane would be very happy.
- Eğer o bir nedenle Japonya'ya gelirse, Jane çok mutlu olur.
- We often eat fish raw in Japan.
- Japonya'da balığı genellikle çiğ yeriz.
- International rescue teams are at the ready to fly to Japan.
- Uluslararası kurtarma ekipleri Japonya'ya uçmak için hazır.
- What is the largest mountain in Japan?
- Japonya'daki en büyük dağ nedir?
- No other singer in Japan is as popular as she.
- Japonya'da başka hiçbir şarkıcı onun kadar popüler değil.
- I think that he is from Japan.
- Bence Japonya'dan.
- This custom is peculiar to Japan.
- Bu gelenek Japonya'ya özgüdür.
- I have been to Japan.
- Japonya'ya gitmiştim.
- Japan relies on Arab countries for oil.
- Japonya petrol için Arap ülkelerine bağımlı.
- He will leave Japan in April.
- Nisan ayında Japonya'dan ayrılacak.
- What's the most delicious fruit in Japan?
- Japonya'da en lezzetli meyve hangisidir.
- Japan achieved a real GNP growth of 5% last year.
- Japonya geçen yıl % 5'lik bir GSMH büyümesine ulaştı.
- This is a stop watch made in Japan.
- Bu Japon yapımı bir kronometre.
- In general, Japan has a mild climate.
- Genel olarak Japonya'nın ılıman bir iklimi vardır.
- I received a letter from one of my friends in Japan.
- Japonya'daki arkadaşlarımdan birinden bir mektup aldım.
- An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.
- Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
- What's the most delicious fruit in Japan?
- Japonya'daki en lezzetli meyve hangisidir?
- Do you have a Christmas vacation in Japan?
- Japonya'da bir Noel tatilin var mı?
- Big breasts in Japan are considered small by Russian standards.
- Japonya'daki büyük göğüsler Rus standartlarına göre küçük sayılır.
- At the moment, the time difference between Japan and Italy is eight hours.
- Şu anda Japonya ve İtalya arasındaki zaman farkı sekiz saat.
- Trading with Japan is not easy.
- Japonya ile ticaret yapmak kolay değildir.
- Don't you think that the taxes are too heavy in Japan?
- Japonya'da vergilerin çok ağır olduğunu düşünmüyor musunuz?
- There are many earthquakes in Japan.
- Japonya'da çok deprem vardır.
- Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.
- Birçok ülke 1997'de Japonya'nın Kyoto kentinde anlaşmayı imzalamıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
- Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- My dream is to go to Japan someday.
- Hayalim bir gün Japonya'ya gitmektir.
- The Shinano is longer than any other river in Japan.
- Shinano Japonya'daki başka herhangi bir nehirden daha uzundur.
- Japan is trying to cope with the aging of its population.
- Japonya nüfusunun yaşlanmasına karşı koymaya çalışıyor.
- Here's Japan's flag.
- İşte Japonya'nın bayrağı.
- In Japan, there are many hot springs.
- Japonya'da birçok kaplıca var.
- She bought that camera while she was in Japan.
- O kamerayı Japonya'da iken satın aldı.
- After coming to Australia, I’ve become aware of many things that are different than in Japan.
- Avustralya'ya geldikten sonra, birçok şeyin Japonya'dakinden farklı olduğunu fark ettim.
- Japan is greatly famous for earthquakes.
- Japonya depremleriyle ünlüdür.
- A cold wave passed over Japan.
- Japonya'nın üzerinden soğuk bir dalga geçti.
- Japan was becoming more powerful in Asia.
- Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu.
- I want to study Japan's history at university.
- Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dünkü deprem nedeniyle Japonya'da çok sayıda bina çöktü.
- When were potatoes introduced into Japan?
- Patates Japonya'ya ne zaman girdi?
- In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
- Japonya'da Biwa Gölü'nden daha büyük bir göl yoktur.
- Japan is a country in which there are many earthquakes.
- Japonya çok fazla depremin olduğu bir ülke.
- In Japan almost all roads are single lane.
- Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şeritlidir.
- Japan wanted to end any Russian threat to Korea.
- Japonya, Kore'ye yönelik Rus tehdidini sona erdirmek istiyordu.
- I have come to Japan not to teach but to write.
- Japonya'ya öğretmeye değil, yazmaya geldim.
- Japan is in East Asia.
- Japonya, Doğu Asya'da bulunur.
- Japan suffers from typhoons every year.
- Japonya her yıl tayfunlardan muzdarip.
- No other river in Japan is as long as the Shinano.
- Japonya'daki başka hiçbir nehir Shinano kadar uzun değildir.
- Japan imports a large quantity of oil.
- Japonya büyük miktarda petrol ithal etmektedir.
- She was born in the United States and grew up in Japan.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu ve Japonya'da büyüdü.
- The longer he stays in Japan, the better his Japanese gets.
- O, Japonya'da ne kadar uzun kalırsa Japoncası o kadar iyi olur.
- There are many earthquakes in Japan.
- Japonya'da çok deprem oluyor.
- What do you do in Japan?
- Japonya'da ne yaparsınız?
- Too bad, you need to leave for Japan.
- Çok kötü, Japonya'ya gitmen gerekiyor.
- Since Jenny had studied Japanese, she had no trouble in Japan.
- Jenny Japonca öğrendiği için Japonya'da hiç sorun yaşamadı.
- We have four seasons in Japan.
- Bizim, Japonya'da dört mevsimimiz var.
- That movie wasn't a success in Japan.
- O film Japonya'da başarılı olamadı.
- Japan's climate is calm.
- Japonya'nın iklimi sakin.
- Natural resources are not abundant in Japan.
- Japonya'da doğal kaynaklar bol değildir.
- Japan is rich in beautiful scenery.
- Japonya doğal güzel manzaralar açısından zengindir.
- He returned to Japan after graduating from college.
- Üniversiteden mezun olduktan sonra Japonya'ya döndü.
- He has foreign books of a kind you can't find in Japan.
- Japonya'da bulamayacağınız türden yabancı kitapları var.
- This book sold well in Japan.
- Bu kitap Japonya'da çok sattı.
- I didn't realize till I visited Australia how small Japan really is.
- Japonya'nın gerçekten ne kadar küçük olduğunu Avustralya'yı ziyaret edinceye kadar fark etmedim.
- He visited Japan while he was President.
- Başkanken Japonya'yı ziyaret etti.
- Tom intends to live in Japan for good.
- Tom temelli olarak Japonya'da yaşamak niyetinde.
- I don't know when Bob came to Japan.
- Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.
- Prices have risen in Japan and Tokyo is very expensive to live in.
- Japonya'da fiyatlar artmıştır ve Tokyo'da yaşamak çok pahalıdır.
- He is one of the greatest scientists in Japan.
- Japonya'daki en büyük bilim adamlarından biridir.
- Every foreigner who visits Japan says that prices here are too high.
- Japonya'yı ziyaret eden her yabancı, burada fiyatların çok yüksek olduğunu söylüyor.
- Thousands of foreigners visit Japan every year.
- Her yıl binlerce yabancı Japonya'yı ziyaret eder.
- What's Japan's longest river?
- Japonya'nın en uzun nehri hangisidir?
- We're at war with Japan.
- Japonya ile savaştayız.
- My dream is to go to Japan.
- Hayalim Japonya'ya gitmek.
- They settled in Japan.
- Japonya'ya yerleştiler.
- He makes frequent visits to Japan on business.
- İş için Japonya'ya sık sık ziyaretler yapıyor.
- Many things were brought to Japan from China.
- Bir sürü şey Çin'den Japonya'ya getirildi.
- Japan seceded from the League of Nations in 1933.
- Japonya 1933 yılında Milletler Cemiyeti'nden ayrılmıştır.
- I don't know when Tom is leaving for Japan.
- Tom'un ne zaman Japonya'ya gittiğini bilmiyorum.
- Japan is close to China.
- Japonya Çin'e yakın.
- In Japan there aren't any lakes bigger than Lake Biwa.
- Japonya'da Biwa Gölü'nden daha büyük göl yoktur.
- In Japan, school starts in April.
- Japonya'da okul nisanda başlar.
- In Japan there are four seasons a year.
- Japonya'da yılda dört mevsim vardır.
- Since the war, Japan has advanced greatly in science and technology.
- Savaştan beri Japonya bilim ve teknolojide geniş ölçüde gelişti.
- I have been in Japan for three years.
- Üç yıldır Japonya'dayım.
- Japan is in eastern Asia.
- Japonya Asya'nın doğusundadır.
- John has a car from Japan.
- John'un Japonya'dan bir arabası var.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları kısmen ülkedeki ekonomik yavaşlama nedeniyle azalıyor.
- In Japan it is less expensive to stay in a Business hotel.
- Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha az pahalıdır.
- Earthquakes frequently hit Japan.
- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
- İngiltere'nin iklimi Japonya kadar ılıman değil, ama yazın çok daha serin.
- Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.
- Batı ülkeleri bu mevzudaki tutumu nedeniyle Japonya'ya yükleniyor.
- It's already been five years since they returned from Japan.
- Japonya'dan döneli beş yıl oldu.
- Tom is planning a trip to Japan.
- Tom, Japonya'ya bir gezi planlıyor.
- Where did you go to in Japan?
- Japonya'da nereye gittin?
- National rescue teams are on standby ready to fly to Japan.
- Ulusal kurtarma ekipleri Japonya'ya uçmak için hazır bekliyor.
- Germany is about the same size as Japan.
- Almanya, Japonya ile yaklaşık aynı büyüklüktedir.
- In Japan, we drive on the left side of the road.
- Japonya'da arabayı yolun sol tarafından kullanırız.
- Could you send this letter to Japan?
- Bu mektubu Japonya'ya gönderebilir misiniz?
- It would be nice if I could travel to Japan.
- Japonya'ya seyahat edebilseydim çok güzel olurdu.
- In Japan you don't pour your own beer; someone else does it for you.
- Japonya'da biranızı kendiniz doldurmazsınız; başkası sizin için doldurur.
- This is the deepest lake in Japan.
- Bu, Japonya'daki en derin göldür.
- Kyoto is Japan's former capital.
- Kyoto, Japonya'nın eski başkentidir.
- The Sakurajima Volcano in Japan is one of the most active volcanoes in the world.
- Japonya'daki Sakurajima volkanı dünyadaki en aktif volkanlardan biridir.
- In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
- Japonya'da ilkokul ve ortaokula devam etmek zorunludur.
- Lots of people in Japan are indifferent to politics.
- Japonya'da bir sürü insan siyasete kayıtsız.
- Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
- How many prefectures are there in Japan?
- Japonya'da kaç tane il var?
- I'd like to make a person-to-person call to Japan.
- Japonya'ya şahsi bir telefon etmek istiyorum.
- Kyoto is the former capital of Japan.
- Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.
- This watch is made in Japan.
- Bu saat Japonya'da yapılmıştır.
- Many foreigners come to Japan to work.
- Birçok yabancı Japonya'ya çalışmak için geliyor.
- The jobless rate in Japan was 3.4 percent in September 2015.
- Japonya'da işsizlik oranı Eylül 2015'te yüzde 3,4 idi.
- Are you back from Japan?
- Japonya'dan geri geldin mi?
- Because there are a lot of volcanoes, it is easy for Japan to be hit by earthquakes.
- Çok sayıda yanardağ olduğu için Japonya'yı depremlerin vurması kolaydır.
- Japan has caught up with America in some fields.
- Japonya bazı alanlarda Amerika'ya yetişti.
- Mr Newman often comes to Japan.
- Bay Newman, sık sık Japonya'ya geliyor.
- Hard work has made Japan what it is today.
- Sıkı çalışma, Japonya'yı bugünkü haline getirdi.
- Japan consists of four main islands.
- Japonya dört ana adadan oluşmaktadır.
- In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.
- Japonya'da ilk ve orta okula katılmak zorunludur.
- Japan and Britain are island countries.
- Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.
- Have you ever read the Constitution of Japan?
- Hiç Japonya Anayasası'nı okudunuz mu?
- In August, I'm going to Japan with my friends.
- Ağustos'ta arkadaşlarımla Japonya'ya gideceğim.
- Japan is a rich country.
- Japonya, zengin bir ülkedir.
- This is a watch made in Japan.
- Bu, Japonya'da yapılan bir saat.
- The island lies to the west of Japan.
- Ada Japonya'nın batısında uzanıyor.
- Tom first came to Japan when he was three years old.
- Tom Japonya'ya ilk kez üç yaşındayken geldi.
- Japan is the best country in the world.
- Japonya dünyadaki en iyi ülkedir.
- The population of Italy is about half as large as that of Japan.
- İtalya'nın nüfusu Japonya'nın yaklaşık yarısı kadar.
- Japan is a mighty nation.
- Japonya güçlü bir ülkedir.
- Does he have his own house in Japan?
- Japonya'da kendi evi var mı?
- They are leaving Japan tomorrow.
- Onlar yarın Japonya'dan ayrılıyorlar.
- At last, spring has come to this part of Japan.
- Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
- This lake is the deepest in Japan.
- Bu göl Japonya'daki en derin göldür.
- Japan is the leader of the world's high-tech industry.
- Japonya dünya yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.
- Golf is very popular in Japan.
- Golf, Japonya'da çok popülerdir.
- It's said that Japan's rural landscape has changed greatly.
- Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söyleniyor.
- Japan surpasses China in economic power.
- Japonya ekonomik güç olarak Çin'i geride bıraktı.
- She returned to Japan.
- Japonya'ya döndü.
- Several of my friends have been to Japan this year.
- Arkadaşlarımdan birkaçı bu yıl Japonya'ya gitti.
- I don't know much about Japan.
- Japonya hakkında pek bir şey bilmiyorum.
- Naoko came back to Japan.
- Naoko Japonya'ya geri döndü.
- The poor educational policy is a detriment to Japan.
- Zayıf eğitim politikası Japonya'ya zarar veriyor.
- This theory is true of Japan.
- Bu teori Japonya için geçerli.
- There is a great market for rice in Japan.
- Japonya'da pirinç için büyük bir pazar var.
- She came to Japan as a child.
- Japonya'ya çocukken geldi.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dünkü deprem nedeniyle Japonya'da birçok bina çöktü.
- I don't know when Bob got to Japan.
- Tom'un ne zaman Japonya'ya vardığını bilmiyorum.
- Is the Ginza the busiest street in Japan?
- Japonya'daki en işlek cadde Ginza mıdır?
- Her book is famous not only in England but also in Japan.
- Kitabı sadece İngiltere'de değil Japonya'da da ünlü.
- 10% of the inhabitants come from Japan.
- Sakinlerinin % 10'u Japonya'dan geliyor.
- Japan plays an important role in promoting world peace.
- Japonya dünya barışını teşvik etmede önemli bir rol oynar.
- At last, spring has come to this part of Japan.
- Nihayet Japonya'nın bu bölgesine bahar geldi.
- Japan is located in Asia.
- Japonya Asya'da yer alıyor.
- Have you been in Japan since last month?
- Geçen aydan beri Japonya'da mıydın?
- Leaving unattended packages in front of the door is relatively safe in Japan.
- Kapının önüne sahipsiz paket bırakmak Japonya'da nispeten güvenlidir.
- The population of Japan is larger than that of Britain.
- Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.
- Buddhism was introduced into Japan in 538.
- Budizm Japonya'ya 538 yılında girmiş.
- I saw it in a documentary produced by NHK, Japan' s public broadcaster.
- Japonya'nın kamu yayıncısı NHK tarafından hazırlanan bir belgeselde gördüm.
- Compared to Snoopy, Charlie Brown is not well known at all in Japan.
- Snoopy ile karşılaştırıldığında, Charlie Brown Japonya'da hiç tanınmıyor.
- Japan depends on the Middle East for 70% of oil it consumes.
- Japonya tükettiği petrolün %70'i için Orta Doğu'ya bağımlı.
- What do you find so interesting about Japan?
- Japonya hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?
- Why did you come to Japan?
- Neden Japonya'ya geldin?
- They don't eat as much rice in Japan as they used to.
- Japonya'da eskisi kadar pirinç yemiyorlar.
- The best part of Japan are their video games.
- Japonya'nın en güzel yanı video oyunları.
- He is one of the greatest scientists in Japan.
- Japonya'nın en büyük bilim insanlarından biridir.
- When did you come to Japan?
- Japonya'ya ne zaman geldin?
- Japan is famous for her scenic beauty.
- Japonya doğal güzellikleriyle ünlüdür.
- That was my first visit to Japan.
- O, Japonya'ya ilk ziyaretimdi.
- I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
- The population of China is about eight times as large as that of Japan.
- Çin'in nüfusu Japonya'nın nüfusunun yaklaşık sekiz katıdır.
- No other river in Japan is longer than the Shinano.
- Japonya'daki başka bir nehir Shinano'dan daha uzun değil.
- The president put off visiting Japan.
- Başkan Japonya ziyaretini erteledi.
- He didn't want to be sent to Japan.
- Japonya'ya gönderilmek istemedi.
- We're at war with Japan.
- Biz Japonya ile savaştayız.
- They became citizens of Japan.
- Japon vatandaşı oldular.
- The climate in Japan is milder than in England.
- Japonya'da iklim İngiltere'den daha ılımandır.
- His belly reminds me of postcards from Japan - flat and pretty.
- Onun göbeği bana Japonya'dan gelen düz ve güzel kartpostalları hatırlatıyor.
- Have you ever read a book written about Japan?
- Hiç Japonya hakkında yazılmış bir kitap okudun mu?
- This book sold well in Japan.
- Bu kitap Japonya'da iyi sattı.
- I came to Japan four years ago intending to stay for one year.
- Bir yıl boyunca kalmak amacıyla dört yıl önce Japonya'ya geldim.
- Earthquakes frequently hit Japan.
- Depremler Japonya'yı sık sık vurur.
- Where in Japan did you grow up?
- Japonya'da nerede büyüdünüz?
- Soccer is more popular in Japan than it used to be.
- Futbol Japonya'da eskiden olduğundan daha popüler.
- She bought that camera while she was in Japan.
- O fotoğraf makinesini Japonya'dayken almıştı.
- Where is the Japan Airlines counter?
- Japon Hava Yolları kontuarı nerede?
- In accordance with Japan's constitution, the emperor is a symbol of the Japanese state and the unity of the Japanese people.
- Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
- Japan imports oranges from California.
- Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.
- It has been three months since he left Japan.
- Japonya'dan ayrıldığından beri üç ay oldu.
- What is the largest mountain in Japan?
- Japonya'daki en büyük dağ hangisidir?
- Yokohama is the city in Japan with the second largest population.
- Yokohama, Japonya'da ikinci en büyük nüfuslu kentdir.
- Japan is a country that is surrounded on all sides by the ocean.
- Japonya her tarafı okyanusla çevrili bir ülke.
- There is no market for these goods in Japan.
- Japonya'da bu malların piyasası yoktur.
- I'd like to send this parcel to Japan by sea.
- Bu paketi deniz yoluyla Japonya'ya göndermek istiyorum.
- Mary is saving money so she can go to Japan.
- Mary Japonya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
- Japan is today considered to be one of the greatest economic powers of the world.
- Bugün Japonya dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olarak kabul edilir.
- Japan does a lot of trade with the United States.
- Japonya Amerika Birleşik Devletleri ile çok fazla ticaret yapar.
- The news spread all over Japan.
- Haber, bütün Japonya'ya yayıldı.
- Japan is the only nation to have been hit by nuclear bombs.
- Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir.
- It's been ten years since I came to Japan.
- Japonya'ya geleli on yıl oldu.
- I think food is expensive in Japan.
- Sanırım Japonya'da yemek pahalı.
- How long will you stay in Japan?
- Japonya'da ne kadar kalacaksın?
- We are subject to the Constitution of Japan.
- Japonya Anayasası'na tabiyiz.
- In Japan, students are supposed to be selfless and group-centered.
- Japonya'da, öğrencilerin özverili ve grup merkezli olması gerekiyor.
- He came to Japan two years ago.
- İki yıl önce Japonya'ya geldi.
- Did you hear about the big earthquake in Japan?
- Japonya'daki büyük depremi duydunuz mu?
- Which is bigger, Japan or Britain?
- Hangisi daha büyük, Japonya mı İngiltere mi?
- Although she grew up in Japan, she still speaks fluent English.
- Japonya'da büyümesine rağmen hala akıcı İngilizce konuşuyor.
- Why did you go to Japan?
- Japonya'ya neden gittiniz?
- He left Japan for good.
- Japonya'dan temelli ayrıldı.
- The sales in Japan are small in comparison with those in Europe.
- Japonya'daki satışlar Avrupa'dakilere kıyasla az.
- They say golf is very popular in Japan.
- Japonya'da golfün çok popüler olduğunu söylüyorlar.
- My dream is to go to Japan someday.
- Hayalim bir gün Japonya'ya gitmek.
- It's said that Japan's rural landscape has changed greatly.
- Japonya'nın kırsal manzarasının büyük ölçüde değiştiği söylenir.
- Thousands of people died in Japan.
- Japonya'da binlerce insan öldü.
- In Japan the school year begins in April.
- Japonya'da okul yılı Nisan ayında başlar.
- I left Japan for the first time in ten years.
- On yıldır Japonya'dan ilk defa çıkıyorum.
- The books which are on that list will be difficult to find in Japan.
- O listedeki kitapları Japonya'da bulmak zor olacak.
- In Japan, practically every family has a washing machine.
- Japonya'da neredeyse her ailenin bir çamaşır makinesi var.
- Did Marika dream about going to Japan?
- Marika, Japonya'ya gitmeyi hayal etti mi?
- In Japan the school year begins in April.
- Japonya'da okul sezonu nisanda başlar.
- I spent a one month holiday in Japan and it was wonderful.
- Bir ay tatilimi Japonya'da geçirdim ve bu harikaydı.
- He has a good knowledge of the internal affairs of Japan.
- Japonya'nın iç işleri hakkında geniş bilgi sahibidir.
- The same is true of Japan.
- Aynı Japonya hakkında da doğrudur.
- He went to India by way of Japan.
- Japonya üzerinden Hindistan'a gitti.
- Tomorrow morning we're leaving Japan.
- Yarın sabah Japonya'dan ayrılıyoruz.
- Kyoto is Japan's former capital.
- Kyoto Japonya'nın eski başkenti.
- Roosevelt worked hard to improve the United States relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya ile ilişkilerini iyileştirmek için çok çalıştı.
- Yesterday, John arrived in Japan.
- Dün, John Japonya'ya geldi.
- How many times has Japan hosted the Olympics?
- Japonya kaç defa Olimpiyatlara ev sahipliği yapmıştır?
- This is the second longest river in Japan.
- Bu Japonya'nın en uzun ikinci nehri.
- Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
- Yıl sonu hediyesi göndermek Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- In Japan, bowing is common courtesy.
- Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir.
- Ramen is very popular in Japan.
- Ramen Japonya'da çok popülerdir.
- Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased.
- Son zamanlarda Japonya'da çalışan veya okuyan yabancıların sayısı arttı.
- There were no railroads in Japan at that time.
- O zamanlar Japonya'da demiryolu yoktu.
- Japan used to trade silk in large quantities.
- Japonya eskiden büyük miktarlarda ipek ticareti yapardı.
- Lake Biwa is the largest lake in Japan.
- Biwa Gölü Japonya'da en büyük göldür.
- In Japan, having a beard is often considered a sign of failure, laziness, violence and uncivilization.
- Japonya'da sakallı olmak genellikle başarısızlık, tembellik, şiddet ve medeniyetsizlik işareti olarak kabul edilir.
- There were no radios in Japan in those days.
- O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
- Tom first came to Japan when he was three years old.
- Tom üç yaşında iken ilk kez Japonya'ya geldi.
- There were no railroads at that time in Japan.
- O zamanlar Japonya'da demiryolu yoktu.
- The climate of New Zealand is similar to that of Japan.
- Yeni Zelanda'nın iklimi Japonya'nınkine benzer.
- This is the final boarding call for Japan Airlines Flight 731.
- Bu, Japan Airlines'ın 731 sefer sayılı uçağı için son çağrıdır.
- February 7th is Northern Territories Day in Japan.
- 7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgeleri Günü.
- He went back to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
- Mary remained single all her life in Japan.
- Mary, Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
- When will you go to Japan?
- Japonya'ya ne zaman gideceksin?
- It's been ten years since he came to Japan.
- O Japonya'ya geleli on yıl oldu.
- Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then.
- Tom Japonya'ya üç yıl önce geldi ve o zamandan beri burada yaşıyor.
- How many prefectures does Japan have?
- Japonya'nın kaç tane ili var?
- I'm looking forward to seeing you again in Japan.
- Sizi Japonya'da tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
- My father has recently come back to Japan.
- Babam yakın zamanda Japonya'ya geri döndü.
- Tokyo is by far the largest city in Japan.
- Tokyo açık ara farkla Japonya'daki en büyük şehir.
- Last year, I traveled to Japan.
- Geçen yıl Japonya'ya seyahat ettim.
- Japan has been sending her athletes to the Olympics since 1912.
- Japonya, 1912'den beri Olimpiyatlara sporcularını göndermektedir.
- Japan is a beautiful country.
- Japonya güzel bir ülkedir.
- Japan launched a new invasion of China in July, 1937.
- Japonya Temmuz 1937'de Çin'e yeni bir saldırı başlattı.
- I'd like to make a collect call to Japan.
- Japonya'ya ödemeli bir arama yapmak istiyorum.
- In Japan there are beautiful cities, for example Kyoto and Nara.
- Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler vardır.
- Japan recognized the new government of that country.
- Japonya o ülkenin yeni hükümetini tanıdı.
- This girl comes from Japan.
- Bu kız Japonya'dan geliyor.
- As for living in Japan, I have nothing to complain about.
- Japonya'da yaşamaya gelince, şikayet edeceğim bir şey yok.
- Naginata is one of Japan's traditional martial arts.
- Naginata Japonya'nın geleneksel dövüş sanatlarından biridir.
- They won the Japan Cup three years in succession.
- Japonya Kupası'nı üç yıl üst üste kazandılar.
- What do you do in Japan?
- Japonya'da ne iş yaparsınız?
- What is the tallest building in Japan?
- Japonya'daki en yüksek bina hangisidir?
- Many young people in Japan eat bread for breakfast.
- Japonya'da birçok genç kahvaltıda ekmek yiyor.
- I need to write an article on Japan's economy.
- Japon ekonomisi üzerine bir makale yazmam gerekir.
- Typhoons hit Japan every year.
- Japonya'yı her yıl tayfunlar vurur.
- He came to Japan as a child.
- O, Japonya'ya çocukken geldi.
- The Shinano River is longer than any river in Japan.
- Shinano Nehri Japonya'daki herhangi bir nehirden daha uzundur.
- Japan is situated in Asia.
- Japonya Asya'da yer alıyor.
- Did Marika have penfriends from Japan?
- Marika'nın Japonya'dan mektup arkadaşları var mıydı?
- He is one of the greatest scientists in Japan.
- Kendisi Japonya'daki en meşhur bilim adamlarındandır.
- This magazine is available in any big city in Japan.
- Bu dergi Japonya'nın her büyük şehrinde mevcut.
- Buddhism was introduced into Japan in 538.
- Budizm 538 yılında Japonya'ya tanıtıldı.
- How do you like Japan?
- Japonya'yı nasıl buluyorsunuz?
- I am living in Japan.
- Ben Japonya'da yaşıyorum.
- They say that golf is very popular in Japan.
- Japonya'da golfün çok popüler olduğunu söylüyorlar.
- She is well known both in Japan and in America.
- O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- Japan is still struggling to emerge from recession.
- Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.
- She arrived from Japan at the age of 10.
- Japonya'dan 10 yaşında geldi.
- Where is the boarding gate for Japan Airlines 124?
- Japan Airlines 124 numaralı uçuşun biniş kapısı nerededir?
- Thousands of foreigners visit Japan each year.
- Her yıl binlerce yabancı Japonya'yı ziyaret ediyor.
- Cat cafés are popular in Japan.
- Kedi kafeler Japonya'da popülerdir.
- The film was not a success in Japan.
- Film Japonya'da başarılı olamadı.
- Roosevelt worked hard to improve the United States relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalıştı.
- I want to send a parcel to Japan.
- Japonya'ya bir paket göndermek istiyorum.
- Japan has become a powerful nation.
- Japonya güçlü bir ulus haline gelmiştir.
- Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.
- Batılı ülkeler konu hakkındaki tutumu nedeniyle Japonya'ya saldırıyor.
- Japan is subject to earthquakes.
- Japonya deprem bölgesidir.
- What's your favorite place to vacation in Japan?
- Japonya'da tatil için en sevdiğin yer nedir?
- You want to learn Japanese, so I suggest you visit Japan.
- Japonca öğrenmek istiyorsun, bu yüzden Japonya'yı ziyaret etmeni öneririm.
- Five years have passed since they came to Japan.
- Japonya'ya gelmelerinin üzerinden beş yıl geçti.
- Blowfish is a delicacy in Japan.
- Balon balığı, Japonya'da nefis bir yiyecektir.
- Mary fell in love with Japan.
- Mary Japonya'ya aşık oldu.
- She is well known both in Japan and in the United States.
- Hem Japonya'da hem de Birleşik Devletler'de iyi tanınıyor.
- Texas is nearly twice as large as Japan.
- Teksas, neredeyse Japonya'nın iki katı kadar büyüktür.
- Japan is surrounded by sea.
- Japonya denizlerle çevrilidir.
- Japan and China differ from each other in many ways.
- Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır.
- What do you think is the most popular sport in Japan?
- Sizce Japonya'daki en popüler spor hangisidir?
- In Japan, it is proper to bow when you meet someone.
- Japonya'da biriyle karşılaştığında başla selamlamak uygundur.
- In Japan, military leaders gained control of the government.
- Japonya'da askeri liderler hükümetin kontrolünü ele geçirdi.
- He is one of the most famous singers in Japan.
- Japonya'nın en ünlü şarkıcılarından biridir.
- Returnees have trouble getting used to life in Japan.
- Geri dönenler Japonya'daki hayata alışmakta zorlanıyor.
- Japan is not abundant in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklar bakımından zengin değildir.
- This is Japan.
- Bu, Japonya.
- The musician is enjoying great popularity both in Japan and in America.
- Müzisyen hem Japonya'da hem de Amerika'da büyük bir popülariteye sahip.
- In Japan, school starts in April.
- Japonya'da okullar Nisan ayında başlar.
- This is the deepest lake in Japan.
- Bu Japonya'daki en derin göl.
- Japan is not rich in natural resources.
- Japonya doğal kaynakları bakımından zengin değildir.
- Japan is famous for its scenic landscapes.
- Japonya doğal manzaralarıyla ünlüdür.
- She grew up in Japan and China.
- Japonya ve Çin'de büyüdü.
- Japan trades with lots of countries in the world.
- Japonya dünyadaki birçok ülkeyle ticaret yapar.
- He doesn't know a lot about Japan.
- Japonya hakkında pek bir şey bilmiyor.
- Cars made in Japan are used all over the world.
- Japonya'da yapılan arabalar tüm dünyada kullanılmaktadır.
- He left Japan at the end of the year.
- Yılın sonunda Japonya'dan ayrıldı.
- How many temples and shrines did you visit while you were in Japan?
- Japonya'dayken kaç tapınak ve mabedi ziyaret ettiniz?
- Do you have many friends here in Japan?
- Japonya'da çok arkadaşın var mı?
- 10% of the inhabitants come from Japan.
- Sakinlerinin %10'u Japonya'dan geliyor.
- Generally speaking, the climate of Japan is mild.
- Genel olarak Japonya'nın iklimi ılımandır.
- In Japan it's very hot in summer.
- Japonya'da yazın hava çok sıcaktır.
- He is one of the greatest artists in Japan.
- Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
- Yokohama is the city in Japan with the second largest population.
- Yokohama, Japonya'nın en büyük ikinci nüfusuna sahip şehridir.
- Let's return to Japan together.
- Birlikte Japonya'ya dönelim.
- Japan's attack had brought the United States into the war.
- Japonya'nın saldırısı Amerika Birleşik Devletleri'ni savaşın içine çekmişti.
- Japan plays an important role in promoting world peace.
- Japonya dünya barışının desteklenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
- Japan should not spend much money on weapons.
- Japonya silahlara çok para harcamamalıdır.
- Thousands of foreigners visit Japan each year.
- Japonya'yı her yıl binlerce yabancı ziyaret eder.
- It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.
- Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zor sınavlara girmeleri gerektiği tüm dünyada bilinmektedir.
- The climate of Japan is as warm as that of China.
- Japonya'nın iklimi Çin'in iklimi kadar sıcaktır.
- Japan declared war on the United States in December of 1941.
- Japonya, Aralık 1941'de Birleşik Devletler'e savaş ilan etti.
- Japan has been sending her athletes to the Olympics since 1912.
- Japonya, sporcularını 1912'den beri Olimpiyatlara gönderiyor.
- My friend George is coming to Japan this summer.
- Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.
- Tom saw vending machines everywhere when he visited Japan.
- Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomatlar görmüş.
- I want to send this postcard to Japan.
- Bu kartpostalı Japonya'ya göndermek istiyorum.
- Japan has a high population density.
- Japonya yüksek bir nüfus yoğunluğuna sahip.
- They won the Japan Cup three years in succession.
- Onlar arkaya arkaya üç yıl Japonya Kupasını kazandılar.
- In 1978 a peace treaty was concluded between Japan and China.
- 1978 yılında Japonya ve Çin arasında bir barış antlaşmasına varıldı.
- Tom got into trouble with the Yakuza in Japan.
- Tom'un Japonya'da Yakuza ile başı derde girdi.
- Did Mr Davis come to Japan to teach English?
- Bay Davis Japonya'ya İngilizce öğretmek için mi geldi?
- Japan's inflation rate is 2%.
- Japonya'da enflasyon oranı %2'dir.
- She accompanied him to Japan.
- Ona Japonya'ya kadar eşlik etti.
- Mary is saving money to go to Japan.
- Mary Japonya'ya gitmek için para biriktiriyor.
- The climate of Canada is cooler than that of Japan.
- Kanada'nın iklimi Japonya'nınkinden daha soğuktur.
- What mountain do you think is the second highest in Japan?
- Japonya'da ikinci en yüksek dağın hangi dağ olduğunu düşünüyorsunuz?
- Typhoons hit Japan every year.
- Tayfunlar Japonya'yı her yıl vurur.
- She traveled around Japan.
- Japonya'yı dolaştı.
- We wish to invite Peter to Japan in the near future.
- Yakın zamanda Peter'ı Japonya'ya davet etmeyi istiyoruz.
- Where did you go to in Japan?
- Japonya'da nereye gittiniz?
- The island lies to the west of Japan.
- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Japan maintains friendly relations with the United States.
- Japonya, Amerika Birleşik Devletleri ile dostane ilişkiler sürdürmektedir.
- It's not appropriate to give tips in Japan.
- Japonya'da bahşiş vermek uygun değildir.
- In Japan, we still sometimes see someone use an abacus, but not as often as we used to.
- Japonya'da hala bazen birinin abaküs kullandığını görüyoruz, ancak eskisi kadar sık değil.
- I've never been to Japan.
- Japonya'ya hiç gitmedim.
- Father has recently come back to Japan.
- Babam yakın zamanda Japonya'ya geri döndü.
- Japan is a country that is completely surrounded by oceans.
- Japonya tamamen okyanuslarla çevrili bir ülkedir.
- I haven't had much time to see Japan.
- Japonya'yı görmek için fazla zamanım olmadı.
- As a rule we have much rain in June in Japan.
- Genellikle Japonya'da haziran ayında fazla yağmur vardır.
- I don't know when Bob got to Japan.
- Bob'un Japonya'ya ne zaman gittiğini bilmiyorum.
- China's desert supports more people than are in Japan.
- Çin'deki çöl Japonya'dakinden daha fazla insanı barındırıyor.
- He is one of the greatest artists in Japan.
- O Japonya'nın en büyük sanatçılarından biri.
- The main islands of Japan are Hokkaido, Shikoku, Honshu and Kyushu.
- Japonya'nın başlıca adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur.
- This is the highest tower in Japan.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.
- Tom came to Japan for the first time when he was three.
- Tom ilk kez üç yaşındayken Japonya'ya geldi.
- He often writes to his parents in Japan.
- Japonya'daki anne babasına sık sık mektup yazıyor.
- Generally speaking, the climate of Japan is mild.
- Genelde Japonya iklimi yumuşaktır.
- Although he says he might return to Iran to marry, his plans after Japan are up in the air.
- Evlenmek için İran'a dönebileceğini söylese de Japonya'dan sonraki planları belirsiz.
- Japan, for the most part, is a lovely place to live.
- Japonya, çoğunlukla, yaşamak için güzel bir yer.
- There are many earthquakes in Japan.
- Japonya'da çok sayıda deprem oluyor.
- Japan is surrounded by the ocean.
- Japonya okyanusla çevrilidir.
- He is one of the most famous singers in Japan.
- Kendisi Japonya'daki en meşhur şarkıcılardandır.
- He didn't want to be sent to Japan.
- O, Japonya'ya gönderilmek istemedi.
- As a rule we have much rain in June in Japan.
- Kural olarak Japonya'da Haziran ayında çok yağmur yağar.
- Japan consists of four major islands and over 3,000 small islands, and is about equal to California in area.
- Japonya dört büyük ada ve 3.000'den fazla küçük adadan oluşmaktadır ve yüzölçümü yaklaşık olarak Kaliforniya'ya eşittir.
- The new school year begins in April in Japan.
- Yeni okul yılı Japonya'da nisan ayında başlar.
- While she was staying in Japan, she often visited Kyoto.
- O, Japonya'da kalıyorken sık sık Kyoto'yu ziyaret etti.
- Madonna is known to every high school student in Japan.
- Madonna Japonya'daki her lise öğrencisi tarafından tanınır.
- No other river in Japan is longer than the Shinano.
- Japonya'daki hiçbir nehir Şinano'dan uzun değildir.
- The cost of living in Japan is going down.
- Japonya'da yaşam maliyeti düşüyor.
- The main islands of Japan are Hokkaido, Shikoku, Honshu and Kyushu.
- Japonya'nın ana adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur.
- It's the rainy season in Japan right now.
- Şu anda Japonya'da yağmur mevsimi.
- Can I call my friend in Japan?
- Japonya'daki arkadaşımı arayabilir miyim?
- Japan is a country in which there are many earthquakes.
- Japonya birçok deprem meydana gelen bir ülkedir.
- Go is known as igo in Japan, weiqi in China and baduk in Korea.
- Go, Japonya'da igo, Çin'de weiqi ve Kore'de baduk olarak bilinir.
- The ambassador is leaving Japan tonight.
- Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.
- My father has recently come back to Japan.
- Babam son zamanlarda Japonya'ya geri geldi.
- No other lake in Japan is as large as Lake Biwa.
- Japonya'daki başka hiçbir göl Biwa Gölü kadar büyük değildir.
- In August, I'm going to Japan with my friends.
- Ağustos ayında, arkadaşlarımla Japonya'ya gidiyorum.
- This bird lives neither in Japan nor in China.
- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşıyor.
- Is the Ginza the busiest street in Japan?
- Ginza Japonya'da en işlek cadde midir?
- Since the nuclear bombings of Nagasaki and Hiroshima, Japan has maintained a respectful and pacifist tradition.
- Nagazaki ve Hiroşimanın nükleer bombalamalarından itibaren, Japonya saygılı ve barışçı bir geleneği sürdürmüştür.
- In Japan almost all roads are single lane.
- Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
- Every year without fail, lots of foreigners come to Japan.
- Her yıl mutlaka bir sürü yabancı Japonya'ya geliyor.
- Texas is nearly twice as large as Japan.
- Teksas, Japonya'nın neredeyse iki katı büyüklüğünde.
- It's been ten years since he came to Japan.
- Japonya'ya geleli on yıl oldu.
- What's the minimum salary in Japan?
- Japonya'da asgari ücret nedir?
- Showing your real feelings is not considered a virtue in Japan.
- Gerçek duygularını göstermek Japonya'da bir erdem olarak görülmez.
- That movie wasn't a success in Japan.
- Film Japonya'da sükse yapmadı.
- Cars made in Japan are used all over the world.
- Japonya'da üretilen arabalar dünyanın her yerinde kullanılır.
- Is American food popular here in Japan?
- Japonya'da Amerikan yemekleri popüler mi?
- He's a famous physicist not only in Japan, but throughout the world.
- O sadece Japonya'da değil, dünya çapında da ünlü bir fizikçi.
- That is not the case in Japan.
- Japonya'da durum böyle değildir.
- Why did you come to Japan?
- Japonya'ya neden geldin?
- In Japan, the new school year begins in April.
- Japonya'da yeni okul yılı Nisan ayında başlar.
- He came to Japan when he was a child.
- Bir çocukken Japonya'ya geldi.
- Has Ken left Japan for good?
- Ken Japonya'yı temelli mi terk etti?
- Japan and South Korea are neighbors.
- Japonya ve Güney Kore komşudur.
- He went back to Japan.
- Japonya'ya geri döndü.
- Japan trades with lots of countries in the world.
- Japonya dünyanın pek çok ülkesiyle ticaret yapıyor.
- He brought a car from Japan.
- O, Japonya'dan bir araba getirdi.
- The news spread all over Japan.
- Haber tüm Japonya'ya yayıldı.
- Tom currently teaches English in Japan.
- Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.
- Mr Ou has come to Japan to study Japanese.
- Bay Ou Japonya'ya Japonca öğrenmek için geldi.
- I'm going to Japan with my girlfriend in August.
- Ağustos'ta sevgilimle Japonya'ya gideceğim.
- Did Marika talk much about Japan?
- Marika Japonya hakkında çok konuştu mu?
- It is expensive to live in Japan.
- Japonya'da yaşamak pahalıdır.
- He wrote me from Japan.
- Bana Japonya'dan yazdı.
- This musician was highly praised in both Japan and America.
- Bu müzisyen hem Japonya'da hem de Amerika'da çok övüldü.
- Japan is trying to cope with the aging of its population.
- Japonya nüfusunun yaşlanması ile başa çıkmaya çalışmaktadır.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum tespit edildi.
- I'm interested in the history of Japan.
- Japonya'nın tarihiyle ilgileniyorum.
- I was big in Japan.
- Japonya'da büyüktüm.
- I've visited many countries, but I like Japan best of all.
- Birçok ülkeyi ziyaret ettim ama en çok Japonya'yı sevdim.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmeyi tercih etmemin nedeni, Japonya'daki insanların çalışkan ve dürüst kişiliklere sahip olmaları.
- Is this your first time in Japan?
- Japonya'ya ilk defa mı geliyorsunuz?
- Has Ken left Japan for good?
- Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
- Let's return to Japan together.
- Japonya'ya beraber dönelim.
- How can I make a telephone call to Japan?
- Japonya'ya bir telefon görüşmesi nasıl yapabilirim?
- The population of Spain is about one-third as large as that of Japan.
- İspanya'nın nüfusu, Japonya'nın nüfusunun yaklaşık üçte biri kadardır.
- It's rare to find big yards in Japan.
- Japonya'da nadiren büyük avlular bulunur.
- Some people believe that Japan is No.1 in everything.
- Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde bir numara olduğuna inanıyor.
- In Japan, only women are entitled to take the national obstetrics exam.
- Japonya'da sadece kadınların ulusal doğum sınavına girme hakkı var.
- Tom came to Japan for the first time when he was three.
- Tom Japonya'ya ilk kez üç yaşındayken geldi.
- I am wondering if you would like to go and see Kabuki with me while staying in Japan.
- Japonya'da kalırken benimle Kabuki'yi görmek ister misin diye merak ediyorum.
- Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
- I decided to come to Japan last year.
- Geçen yıl Japonya'ya gelmeye karar verdim.
- His belly reminds me of postcards from Japan - flat and pretty.
- Karnı bana Japonya'dan gelen kartpostalları hatırlatıyor - düz ve güzel.
- Japan has enjoyed prosperity since the war.
- Japonya savaştan beri refahın tadını çıkarıyor.
- Yokohama is one of the largest cities in Japan.
- Yokohama, Japonya'daki en büyük şehirlerden biridir.
- The branch offices of the bank are located all over Japan.
- Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
- We must cancel our trip to Japan.
- Japonya gezimizi iptal etmeliyiz.
- In Japan we may criticize the government freely.
- Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.
- In 1978 a peace treaty was concluded between Japan and China.
- 1978'de Japonya ve Çin arasında bir barış anlaşması imzalandı.
- I am pleased to meet you in Japan.
- Japonya'da tanıştığımız için memnunum.
- My dream is to go to Japan.
- Benim hayalim Japonya'ya gitmek.
- He has been in Japan for two years.
- O, iki yıllığına Japonya'daydı.
- The educational system in Japan was influenced by that in the USA.
- Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.
- Australia is about twenty times larger than Japan.
- Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür.
- In Japan, having a beard is often considered a sign of failure, laziness, violence and uncivilization.
- Japonya'da sakallı olmak genelde başarısızlık, tembellik, gaddarlık ve medeniyetsizlik işareti olarak görülür.
- The trains run on time in Japan.
- Japonya'da trenler zamanında kalkar.
- She returned to Japan.
- Japonya'ya geri döndü.
- When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
- Japonya'da ebeveynler yaşlandığında, onlara geleneksel olarak çocukları bakar.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- My father has recently returned to Japan.
- Babam son zamanlarda Japonya'ya döndü.
- The Centigrade scale is used in Japan.
- Japonya'da santigrat ölçeği kullanılır.
- When will you go back to Japan?
- Japonya'ya ne zaman dönersin?
- Japan is the best country under the sun.
- Japonya dünyada en iyi ülkedir.
- How long will you be in Japan?
- Japonya'da ne kadar kalacaksın?
- Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year.
- Tom'un Japonca öğrenmesi gerek, çünkü önümüzdeki yıl Japonya'ya gidecek.
- The Japan Sea separates Japan from the Asian Continent.
- Japonya Denizi Japonya'yı Asya Kıtası'ndan ayırır.
- When did you first come over to Japan?
- Japonya'yı ilk ne zaman ziyaret ettiniz?
- Japan has a lot of trade with Canada.
- Japonya'nın Kanada ile çok ticareti var.
- He returned to Japan after graduating from college.
- O, üniversiteden mezun olduktan sonra Japon'yaya döndü.
- The main diet in Japan is rice.
- Japonya'da ana yiyecek pirinçtir.
- She grew up in Japan and China.
- Japonya'da ve Çin'de büyüdü.
- Nowadays there are no ninjas or samurais in Japan.
- Bugünlerde Japonya'da ninja ya da samuray yok.
- Okinawa is different from Japan culturally.
- Okinawa, Japonya'dan kültürel olarak farklıdır.
- The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution.
- Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülke anayasasına göre hareket etmelidir.
- The political systems of Britain and Japan have a great deal in common.
- İngiltere ve Japonya'nın siyasi sistemlerinin pek çok ortak noktası var.
- He visited Japan when he was president.
- Başkan olduğu zaman Japonya'yı ziyaret etti.
- English is studied in Japan.
- Japonya'da İngilizce öğrenilir.
- Why has Japan let pollution get so bad?
- Neden Japonya, kirliliğin bu kadar kötüye gitmesine izin verdi?
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkilerini iyileştirmek için çok çalıştı.
- Japan depends on foreign trade.
- Japonya dış ticarete bağımlıdır.
- It's bad manners to eat on trains and buses in Japan.
- Japonya'da trenlerde ve otobüslerde yemek yemek terbiyesizliktir.
- Japan's exports to the entire world topped $314 billion in 1998.
- Japonya'nın tüm dünyaya ihracatı 1998 yılında 314 milyar doları aşmıştır.
- Did Marika like her trip to Japan?
- Marika, Japonya gezisini beğendi mi?
- We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war.
- Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz.
- I want to study Japan's history at university.
- Üniversitede Japon tarihi okumak istiyorum.
- Japan has a high population density.
- Japonya yüksek bir nüfus yoğunluğuna sahiptir.
- Computer parts are very expensive in Japan.
- Bilgisayar parçaları Japonya'da çok pahalı.
- He left Japan never to come back.
- Bir daha geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.
- Tom got into trouble with the Yakuza in Japan.
- Tom'un başı Japonya'dayken Yakuza'yla derde girdi.
- During the Great Eastern Japan Earthquake, the height of the tsunami waves reached up to 37.9 meters.
- Büyük Doğu Japonya Depremi sırasında tsunami dalgalarının yüksekliği 37,9 metreye kadar ulaşmıştır.
- The President of the United States is now in Japan.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı şimdi Japonya'da .
- Which is larger, Japan or England?
- Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa İngiltere mi?
- It has been ten years since he left Japan.
- Japonya'dan ayrılalı on yıl oldu.
- I will tell you more about Japan.
- Sana Japonya hakkında daha çok şey anlatacağım.
- Japan is surrounded by the ocean.
- Japonya okyanusla çevrili.
- Mr Ou has come to Japan to study Japanese.
- Bay Ou Japonca okumak için Japonya'ya geldi.
- It was not until I visited Australia that I realized how small Japan was.
- Avustralya'yı ziyaret edene kadar Japonya'nın ne kadar küçük olduğunu fark etmemiştim.
- I didn't realize till I visited Australia how small Japan really is.
- Avustralya'yı ziyaret edene kadar Japonya'nın gerçekten ne kadar küçük olduğunu fark etmemiştim.
- He intends to live in Japan for good.
- Temelli Japonya'da yaşamaya niyetli.
- Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.
- Ancak Japonya hala diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılabilmiş değil ve Japonlar da yabancıları anlamakta zorlanıyor.
- Is he from Japan?
- Japon mu?
- There are many earthquakes in Japan.
- Japonya'da çok sayıda deprem olmaktadır.
- Japan is the best country under the sun.
- Japonya yeryüzündeki en iyi ülkedir.
- Earthquakes frequently hit Japan.
- Japonya'yı sık sık depremler vurur.
- It is ten years since he came to Japan.
- Japonya'ya geldiğinden beri on yıl oldu.
- Could you send this letter to Japan?
- Bu mektubu Japonya'ya gönderir misiniz?
- I would like to go to Japan.
- Japonya'ya gitmek istiyorum.
- This car was made in Japan.
- Bu araba Japonya'da üretildi.
- We are leaving Japan next month.
- Biz gelecek ay Japonya'dan ayrılıyoruz.
- How do you like Japan?
- Japonyayı nasıl buluyorsun?
- Tokyo is in Japan.
- Tokyo Japonya'da yer almaktadır.
- This student is from Japan.
- Bu öğrenci Japonya'dan.
- It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.
- Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.
- Prices have risen in Japan and Tokyo is very expensive to live in.
- Japonya'da fiyatlar yükseldi ve Tokyo yaşamak için çok pahalı.
- Mount Ontake erupted in Japan.
- Japonya'daki Ontake dağı püskürdü.
- Where is the longest tunnel in Japan?
- Japonya'daki en uzun tünel nerede?
- John came to Japan yesterday.
- John dün Japonya'ya geldi.
- I'm from Tokyo, Japan.
- Ben Tokyo, Japonya' lıyım.
- The climate of Japan is not like that of England.
- Japonya'nın iklimi İngiltere'ninkine benzemiyor.
- Do you have any sales distributors in Japan?
- Japonya'da herhangi bir satış distribütörünüz var mı?
- Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
- The Japan team won the gold medal in the game.
- Oyunda altın madalyayı Japonya takımı kazandı.
- How long is it since you came to Japan?
- Japonya'ya geleli ne kadar oldu?
- It was ten years ago that he first came to Japan.
- O on yıl önce ilk kez Japonya'ya geldi.
- She is well known both in Japan and in the United States.
- O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
- Tom bought a camera that was made in Japan.
- Tom Japonya'da üretilmiş bir fotoğraf makinesi aldı.
- Some people say Japan is a male-dominated society.
- Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
- No other river in Japan is longer than the Shinano.
- Japonya'daki hiçbir nehir Shinano'dan daha uzun değildir.
- Japan has caught up with America in some fields.
- Japonya bazı alanlarda Amerika'yı yakaladı.
- That was my first visit to Japan.
- Bu benim Japonya'ya ilk ziyaretimdi.
- When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
- Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.
- It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.
- Kazu'nun Japonya'daki en iyi futbolcu olduğu söyleniyor.
- Japan produces a lot of good cameras.
- Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.
- What did Marika say about life in Japan?
- Marika, Japonya'daki yaşam hakkında ne söyledi?
- I want to send this letter to Japan.
- Ben bu mektubu Japonya'ya göndermek istiyorum.
- Japan had defeated Russia in a war in 1905.
- Japonya 1905 yılında bir savaşta Rusya'yı yenmişti.
- The new nation is under the economic influence of Japan.
- Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.
- I left Japan for the first time in ten years.
- On sene sonra ilk kez Japonya'dan ayrıldım.
- I received a letter from one of my friends in Japan.
- Japonya'daki arkadaşlarımın birinden bir mektup aldım.
- I have come to Japan not to teach but to write.
- Japonya'ya öğretmek için değil, yazmak için geldim.
- Japan is at peace with her neighbors.
- Japonya komşularıyla barış içindedir.
- Such a thing can't happen in Japan.
- Japonya'da böyle bir şey gerçekleşemez.
- Jim has learned to like Japan.
- Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.
- I guess it will be a long time before I can return to Japan.
- Sanırım Japonya'ya dönmek uzun zaman alacak.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
- Japonya'da geçirdiği yedi yıl boyunca ciddi bir Japonca eğitimi aldı.
- Tokyo has a larger population than any other city in Japan.
- Tokyo, Japonya'daki diğer tüm şehirlerden daha büyük bir nüfusa sahiptir.
- The Japan Meteorological Agency has revised the magnitude of the eastern Japan quake from 8.8 to 9.0, the largest recorded in world history.
- Japonya Meteoroloji Ajansı doğu Japonya deprem büyüklüğünü 8.8 den 9.00'a kadar tekrar inceledi, dünya tarihinde en büyük kayıt.
- There were no railroads at that time in Japan.
- O zaman Japonya'da hiç demir yolu yoktu.
- I'd like to send this postcard to Japan.
- Bu kartpostalı Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I've visited many countries, but I like Japan best of all.
- Birçok ülke ziyaret ettim fakat en çok Japonya'yı seviyorum.
- Japan, for the most part, is a good place to live.
- Japonya, çoğunlukla, yaşamak için iyi bir yer.
- Although she grew up in Japan, she can speak perfect English.
- Japonya'da büyümesine rağmen mükemmel İngilizce konuşabiliyor.
- Tom bought a camera that was made in Japan.
- Tom Japonya'da yapılmış bir kamera satın aldı.
- There are a lot of beautiful places in Japan.
- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Tom came to Japan eight and a half years ago with his parents.
- Tom sekiz buçuk yıl önce ailesiyle birlikte Japonya'ya geldi.
- In Japan there are four seasons a year.
- Japonya'da bir yılda dört mevsim var.
- He is without doubt one of the most successful businessmen in Japan.
- O şüphesiz Japonya'daki en başarılı iş adamlarından biridir.
- There are a lot of hot springs in Japan.
- Japonya'da bir sürü kaplıca var.
- The Shinano is longer than any other river in Japan.
- Shinano, Japonya'daki diğer tüm nehirlerden daha uzundur.
- We often compare Japan to England.
- Japonya'yı sık sık İngiltere ile karşılaştırırız.
- Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- What do you think of Japan?
- Japonya hakkında ne düşünüyorsunuz?
- How long is he going to stay in Japan?
- Japonya'da ne kadar süre kalacak?
- It was ten years ago that he first came to Japan.
- Japonya'ya ilk gelişi on yıl önceydi.
- Once gold was less valuable than silver in Japan.
- Bir zamanlar Japonya'da altın gümüşten daha az değerliydi.
- Japan is greatly famous for earthquakes.
- Japonya depremleriyle çok ünlüdür.
- Living in Japan is very expensive.
- Japonya'da yaşamak çok pahalı.
- The climate of Japan is as warm as that of China.
- Japonya'nın iklimi Çin'inki kadar sıcak.
- Tom came to Japan to study Japanese.
- Tom Japonya'ya Japonca öğrenmek için geldi.
- He intends to live in Japan for good.
- Japonya'da temelli yaşamak niyetindeydi.
- Do you have many friends here in Japan?
- Burada, Japonya'da çok arkadaşın var mı?
- Germany and Japan were defeated.
- Almanya ve Japonya yenildi.
- Japan's gold and foreign exchange reserves stood at $68.9 billion at the end of 1998, down from $77.0 billion a year earlier.
- Japonya'nın altın ve döviz rezervleri bir önceki yıl 77.0 milyar dolar iken 1998 sonunda 68.9 milyar dolar olmuştur.
- This is the highest tower in Japan.
- Bu Japonya'daki en yüksek kule.
- Japan consumes a lot of paper.
- Japonya çok fazla kağıt tüketiyor.
- He came to Japan when he was a child.
- Japonya'ya çocukken geldi.
- Mexico has half as many people as Japan.
- Meksika'da Japonya'nın yarısı kadar insan yaşıyor.
- According to this magazine, the economic situation in Japan is getting worse year by year.
- Bu dergiye göre, Japonya'daki ekonomik durum her geçen yıl daha da kötüye gidiyor.
- Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka Japonya'nın ikinci büyük şehridir.
- Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.
- Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara sporcu gönderiyor.
- Has Jane left Japan for good?
- Jane Japonya'yı temelli terk mi etti?
- There are 43 prefectures in Japan.
- Japonya'da 43 vilayet vardır.
- Every year without fail, lots of foreigners come to Japan.
- Her yıl mutlaka Japonya'ya bir sürü yabancı gelir.
- Japan's army took control of the government in Tokyo in late 1931.
- Japon ordusu 1931'in sonlarında Tokyo'daki hükümetin kontrolünü ele geçirdi.
- In Japan there are beautiful cities, for example Kyoto and Nara.
- Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler var.
- Japan is not as large as Canada.
- Japonya Kanada kadar büyük değil.
- They don't eat as much rice in Japan as they used to.
- Japonya'da eskiden yedikleri kadar çok pirinç yemiyorlar.
- The new school year begins in April in Japan.
- Japonya'da yeni okul yılı Nisan ayında başlıyor.
- Japan is not abundant in natural resources.
- Japonya doğal kaynaklarca zengin değildir.
- We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.
- Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz.
- Japan is hot and sticky in summer.
- Japonya yazın sıcak ve nemden yapış yapış olur.
- I wish I could go to Japan.
- Keşke Japonya'ya gidebilseydim.
- It seems that there are people in Japan who keep penguins as pets.
- Görünüşe göre Japonya'da penguenleri evcil hayvan olarak besleyen insanlar var.
- How many suicides do you think there are every year in Japan?
- Sizce Japonya'da her yıl kaç kişi intihar ediyordur?
- According to this magazine, the economic situation in Japan is getting worse year by year.
- Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.
- She was out of Japan last year.
- Geçen yıl Japonya dışındaydı.
- Land prices are sky-high in Japan.
- Japonya'da arazi fiyatları çok yüksek.
- He left Japan never to come back.
- O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.
Show More (1570)
|