|
- Colleagues, I should like to take up my protocol duties with the King of Jordan.
- Meslektaşlarım, Ürdün Kralı ile protokol görevlerime başlamak istiyorum.
- We recognise the contribution which Your Majesty and Jordan are making to the search for peace and reconciliation.
- Majestelerinin ve Ürdün'ün barış ve uzlaşma arayışlarına yaptığı katkının farkındayız.
- The European Union and the European Parliament will assist Jordan in these priority areas.
- Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu bu öncelikli alanlarda Ürdün'e yardımcı olacaktır.
- Your visit also reinforces the role of Jordan in Europe's Barcelona Process and Euro-Mediterranean dialogue.
- Ziyaretiniz aynı zamanda Ürdün'ün Avrupa Barselona Süreci ve Avrupa-Akdeniz diyaloğundaki rolünü de pekiştirmektedir.
- We have also offered very substantial support to Jordan, Lebanon, Syria and Egypt.
- Ürdün, Lübnan, Suriye ve Mısır'a da çok önemli destekler sunduk.
- Its relations with Egypt and Jordan and even with Europe itself have never been worse, as we know.
- Bildiğimiz gibi Mısır ve Ürdün ile ve hatta Avrupa'nın kendisi ile ilişkileri hiç bu kadar kötü olmamıştı.
- I have discussed these issues myself in Jordan, Turkey and Iran in recent weeks.
- Geçtiğimiz haftalarda Ürdün, Türkiye ve İran'da bu konuları bizzat ele aldım.
- We recognise the contribution which Your Majesty and Jordan are making to the search for peace and reconciliation.
- Majestelerinin ve Ürdün'ün barış ve uzlaşı arayışlarına yaptıkları katkının farkındayız.
- Examples such as Morocco and Jordan show that the Arab countries can move towards democracy.
- Fas ve Ürdün gibi örnekler Arap ülkelerinin demokrasiye doğru ilerleyebileceğini göstermektedir.
- But today, Egypt, Jordan and Palestine have peace treaties with Israel.
- Ancak bugün Mısır, Ürdün ve Filistin'in İsrail ile barış anlaşmaları var.
- Then Jesus came from Galilee to the Jordan to be baptized by John.
- Sonra İsa, Yahya tarafından vaftiz edilmek için Celile'den Ürdün'e geldi.
- Jesus came to the Jordan to be baptized by John.
- İsa, Yahya tarafından vaftiz edilmek için Ürdün'e geldi.
- Jessie stared at Jordan in dead silence.
- Jessie, ölüm sessizliği içinde Ürdün'e baktı.
Show More (10)
|